Özgüven eksikliği iletişimi olumsuz etkiliyor
“İletişim kurmasını bilmiyoruz”
Zirve Üniversitesi’nde verdiği ses, diksiyon ve iletişim becerileri derslerinde öncelikle ‘Nasıl İletişim Kurmalıyız’ üzerinde yoğunlaştığını söyleyen Törün, “Biz iletişim kurmasını bilen bir millet değiliz. Bazı doktorlar hastalarına sert ve ters davranıyor. Bu biraz asosyallikten de kaynaklanıyor. Tıp Fakültesinde okuyan arkadaşlarımız eğitimlerini daha uzun sürede tamamlıyor ve çok ağır bir eğitimden geçiyor. Bu da sosyal hayattaki iletişimden koparıyor onları. Böyle durumlarda bu eğitimi almanın büyük faydası olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Özgüven eğitimi ilkokuldan itibaren verilmeli
Zirve Üniversitesi’nde İletişim Becerileri Dersi veren başarılı sunucu Burak Törün, ilkokuldan itibaren özgüven, ses ve diksiyon dersinin müfredata koyulması gerektiğini belirterek, “Kişi iş görüşmesinde, arkadaşlarıya ileşitimde, aile içi iletişimde başarılı olabilmesi için öncelikle özgüvene ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle özgüven eğitimi ilkokuldan itibaren verilmeli” dedi.
Iletişimde tek formül güler yüzlü ve pozitif olmak
Törün, doğru iletişim kurmada beden dilini doğru kullanmanın büyük etkisi olduğunu vurgulayarak, “Güler yüzlü olmak, nezaket göstermek, görgü kurallarına uymak ve doğaçlama yeteneğimizi biraz arttırmamız gerekiyor. Iletişimde tek formül güler yüzlü ve pozitif olmak. Ayrıca özgüven konusunda da eğitimler verilmeli” şeklinde konuştu.
Kendimizi ne sözel olarak ifade
edebiliyoruz, ne ses tonumuzla
ne de imaj olarak beden dili
olarak ifade edebiliyoruz
Gerek beden dili gerekse sözel dilde kişilerin kendilerini ifade edemediğinin altını çizen Törün şunları söyledi: “Pek çok mühendis, avukat, doktor, politikacı alanlarında çok bilgili oldukları halde kendilerini sözel ve beden dilinde ifade edemiyorlar. Etkin iletişimde bir formül vardır. Beden dili ve imaj yüzde 60’ı oluşturur ses tonu yüzde 30’dur bilgi yani kelimeler yalnızca yüzde 10’u oluşturur. Biz sadece bilgi kısmına takılıyoruz. Kendimizi ne sözel olarak ifade edebiliyoruz, ne ses tonumuzla ne de imaj olarak beden dili olarak ifade edebiliyoruz. Bunun en önemli nedeni de özgüven eksikliğidir.”
Törün, sesin özellikleri, şiddeti, sesin perdesi ve tınısı ve konuşmanın hızı iletişimde önemli olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: “Kimi çok bağırır kimi çok sessiz konuşur. İnsanlar genelde monoton konuşurlar. Oysa bizim duyguyu aktardığımız bölge sesimizin perdesidir. Olumlu olduğumuzda tiz bölgeyi kullanırız olumsuz olduğumuzda pes bölgeyi kullanırız. Sesimizin tınısı çok önemlidir. Bunu parlatmıyoruz.”Özer Karınca
“İletişim kurmasını bilmiyoruz”
Zirve Üniversitesi’nde verdiği ses, diksiyon ve iletişim becerileri derslerinde öncelikle ‘Nasıl İletişim Kurmalıyız’ üzerinde yoğunlaştığını söyleyen Törün, “Biz iletişim kurmasını bilen bir millet değiliz. Bazı doktorlar hastalarına sert ve ters davranıyor. Bu biraz asosyallikten de kaynaklanıyor. Tıp Fakültesinde okuyan arkadaşlarımız eğitimlerini daha uzun sürede tamamlıyor ve çok ağır bir eğitimden geçiyor. Bu da sosyal hayattaki iletişimden koparıyor onları. Böyle durumlarda bu eğitimi almanın büyük faydası olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Özgüven eğitimi ilkokuldan itibaren verilmeli
Zirve Üniversitesi’nde İletişim Becerileri Dersi veren başarılı sunucu Burak Törün, ilkokuldan itibaren özgüven, ses ve diksiyon dersinin müfredata koyulması gerektiğini belirterek, “Kişi iş görüşmesinde, arkadaşlarıya ileşitimde, aile içi iletişimde başarılı olabilmesi için öncelikle özgüvene ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle özgüven eğitimi ilkokuldan itibaren verilmeli” dedi.
Iletişimde tek formül güler yüzlü ve pozitif olmak
Törün, doğru iletişim kurmada beden dilini doğru kullanmanın büyük etkisi olduğunu vurgulayarak, “Güler yüzlü olmak, nezaket göstermek, görgü kurallarına uymak ve doğaçlama yeteneğimizi biraz arttırmamız gerekiyor. Iletişimde tek formül güler yüzlü ve pozitif olmak. Ayrıca özgüven konusunda da eğitimler verilmeli” şeklinde konuştu.
Kendimizi ne sözel olarak ifade
edebiliyoruz, ne ses tonumuzla
ne de imaj olarak beden dili
olarak ifade edebiliyoruz
Gerek beden dili gerekse sözel dilde kişilerin kendilerini ifade edemediğinin altını çizen Törün şunları söyledi: “Pek çok mühendis, avukat, doktor, politikacı alanlarında çok bilgili oldukları halde kendilerini sözel ve beden dilinde ifade edemiyorlar. Etkin iletişimde bir formül vardır. Beden dili ve imaj yüzde 60’ı oluşturur ses tonu yüzde 30’dur bilgi yani kelimeler yalnızca yüzde 10’u oluşturur. Biz sadece bilgi kısmına takılıyoruz. Kendimizi ne sözel olarak ifade edebiliyoruz, ne ses tonumuzla ne de imaj olarak beden dili olarak ifade edebiliyoruz. Bunun en önemli nedeni de özgüven eksikliğidir.”
Törün, sesin özellikleri, şiddeti, sesin perdesi ve tınısı ve konuşmanın hızı iletişimde önemli olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: “Kimi çok bağırır kimi çok sessiz konuşur. İnsanlar genelde monoton konuşurlar. Oysa bizim duyguyu aktardığımız bölge sesimizin perdesidir. Olumlu olduğumuzda tiz bölgeyi kullanırız olumsuz olduğumuzda pes bölgeyi kullanırız. Sesimizin tınısı çok önemlidir. Bunu parlatmıyoruz.”Özer Karınca
RSS