Türkiye İşçi Konfederasyonu Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Türk-İş Konfederasyonu’na bağlı Şube Başkanları ve İl Temsilcileri Babacan Kargo’da işten çıkarılan 9 işçiye ziyarette bulunarak destek verdi. Ziyaret sırasında konuşan Türkiye İşçi Konfederasyonu Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, “30 işçinin çalıştığı yerde 9 kişi sendikalı olduğu için işten atılıyor. Sonra ülkemiz hukuk devleti diyoruz. İnsanlar sendika hakkını kullandığı için darp ediliyor. Böyle bir ortamda barış ve huzur olur mu? Yetkililerin anında müdahale etmesi lazım. Tüm sorumluları sorumluluk bilincinde hareket etmeye davet ediyorum” dedi.
Nerede sendika varsa o
iş yerinde verim ve huzur var
Çalışma hayatını düzenleyen kanunların olduğunu ifade eden Irgat, “Sendika Kanunu varsa, Anayasa’da da insanlar sendika olabilir diyorsa insanlar bu hakkı kullanacak. İnsanlar bu hakkı kullandığı için cezalandırılmamalı. Ama yıllardır, insanlar sendikalı olduğu için işten çıkarıldılar. Sendikalı olmayı işçilerin kendilerini ifade etmesi olarak görüyoruz. Yani insan sendikalı olduğunda kendini güvende hissedecek, iş yeri ve ülke sorunları için çözüm üretecek. Nerede sendika varsa o iş yerinde verim ve huzur vardır. Kimse çalışanın hakkını vermek istemiyor” şeklinde konuştu.
“Sorumluları sorumluluk bilincinde
hareket etmeye davet ediyorum”
“30 işçinin çalıştığı yerde 9 kişi sendikalı olduğu için işten atılıyor. Sonra ülkemiz hukuk devleti diyoruz” diyen Irgat, “İnsanlar sendika hakkını kullandığı için darp ediliyor. O zaman çalışma barışı mı olur. Yetkililerin anında müdahale etmesi lazım. Tüm sorumluları sorumluluk bilincinde hareket etmeye davet ediyorum. Burada daha toplu sözleşme yapılmıyor. Bu insanlar çoğunluğu sağlayıp yetki alsınlar, toplu iş sözleşmesinde uzlaşamazlarsa Türk-İş Konfederasyonu olarak devreye girelim. Burada o safhaya bile gelinmemiş. Böyle bir ortamda barış ve huzur olur mu?” diye konuştu.
Başbakan’ın sendikalaşma ile ilgili
söylemleri aşağıya yansımıyor
Başbakan’ın sendikalaşma ile ilgili sözlerine de değinen Irgat, “Haksızlığın önlenebilmesi için insanların örgütlenmesi lazım. Barış böyle sağlanır. İnsanlar özgür iradeleriyle istedikleri sendikaya üye olabilmeliler. Ama Başbakan’ın sendikalaşma ile ilgili söylemleri aşağıya yansımıyor. Sendikanın olduğu yerde verimli çalışma olmuştur. İmalat sektöründeyse kaliteli mal üretilmiştir. Ama işverenlerin sendikaya karşı bir önyargısı var. Maalesef bunu aşmamız lazım ve inşallah bu Babacan Kargo’da bu bir başlangıç olur” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Çıkarılan arkadaşların
yerine Suriyeli çalıştırıyorlar”
TÜMTİS Sendikası Başkanı Kenan Öztürk, “İşçiler en temel ve demokratik hakkı olan sendika hakkını kullanarak sendikaya üye olmuşlardır. Bu iş yerlerinde 8-9 ve 10 yıldır çalışan işçiler var. İşveren önce akraba çevresini toplayıp işçiyi darp ediyor ve işçiler 3 günden 8 güne kadar iş göremez raporu almışlar. Ardından da işten çıkartıyor. Yaklaşık 63 gündür işçiler kapıda bekliyor. Yerine oturma ve çalışma izni olmayan 20 civarında Suriyeli getirmiş günde 13-14 saat hiçbir kayda ve yasaya tabii olmadan bu işçilerle işini sürdürmeye çalışıyor. Başbakan korkmayın örgütlenin diyor, Başbakan’ın bu çağrısı yerinde ve güzel. Ama aşağılarda karşılaştığımız durum bu. İşverenlere bir yaptırım olmadığı için pervasızca davranıyor. İşçiler haklarını kullandıkları için darp edilip, işte atılıyor. Fakat işveren için hiçbir soruşturma yok. İnsanlar demokratik hakkını kullandı diye şiddet ile cezalandırılırsa iş yerinde barış, çalışma özgürlüğü olmaz ve bunun önüne geçilmesi lazım. İşverenlerin yasa dışı ve dağ başı kanunlarını nasıl uyguladığının sorgulanması gerekiyor. Sendika olarak bu arkadaşlara işe dönünceye kadar sahip çıkacağız” diye açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş
Nerede sendika varsa o
iş yerinde verim ve huzur var
Çalışma hayatını düzenleyen kanunların olduğunu ifade eden Irgat, “Sendika Kanunu varsa, Anayasa’da da insanlar sendika olabilir diyorsa insanlar bu hakkı kullanacak. İnsanlar bu hakkı kullandığı için cezalandırılmamalı. Ama yıllardır, insanlar sendikalı olduğu için işten çıkarıldılar. Sendikalı olmayı işçilerin kendilerini ifade etmesi olarak görüyoruz. Yani insan sendikalı olduğunda kendini güvende hissedecek, iş yeri ve ülke sorunları için çözüm üretecek. Nerede sendika varsa o iş yerinde verim ve huzur vardır. Kimse çalışanın hakkını vermek istemiyor” şeklinde konuştu.
“Sorumluları sorumluluk bilincinde
hareket etmeye davet ediyorum”
“30 işçinin çalıştığı yerde 9 kişi sendikalı olduğu için işten atılıyor. Sonra ülkemiz hukuk devleti diyoruz” diyen Irgat, “İnsanlar sendika hakkını kullandığı için darp ediliyor. O zaman çalışma barışı mı olur. Yetkililerin anında müdahale etmesi lazım. Tüm sorumluları sorumluluk bilincinde hareket etmeye davet ediyorum. Burada daha toplu sözleşme yapılmıyor. Bu insanlar çoğunluğu sağlayıp yetki alsınlar, toplu iş sözleşmesinde uzlaşamazlarsa Türk-İş Konfederasyonu olarak devreye girelim. Burada o safhaya bile gelinmemiş. Böyle bir ortamda barış ve huzur olur mu?” diye konuştu.
Başbakan’ın sendikalaşma ile ilgili
söylemleri aşağıya yansımıyor
Başbakan’ın sendikalaşma ile ilgili sözlerine de değinen Irgat, “Haksızlığın önlenebilmesi için insanların örgütlenmesi lazım. Barış böyle sağlanır. İnsanlar özgür iradeleriyle istedikleri sendikaya üye olabilmeliler. Ama Başbakan’ın sendikalaşma ile ilgili söylemleri aşağıya yansımıyor. Sendikanın olduğu yerde verimli çalışma olmuştur. İmalat sektöründeyse kaliteli mal üretilmiştir. Ama işverenlerin sendikaya karşı bir önyargısı var. Maalesef bunu aşmamız lazım ve inşallah bu Babacan Kargo’da bu bir başlangıç olur” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Çıkarılan arkadaşların
yerine Suriyeli çalıştırıyorlar”
TÜMTİS Sendikası Başkanı Kenan Öztürk, “İşçiler en temel ve demokratik hakkı olan sendika hakkını kullanarak sendikaya üye olmuşlardır. Bu iş yerlerinde 8-9 ve 10 yıldır çalışan işçiler var. İşveren önce akraba çevresini toplayıp işçiyi darp ediyor ve işçiler 3 günden 8 güne kadar iş göremez raporu almışlar. Ardından da işten çıkartıyor. Yaklaşık 63 gündür işçiler kapıda bekliyor. Yerine oturma ve çalışma izni olmayan 20 civarında Suriyeli getirmiş günde 13-14 saat hiçbir kayda ve yasaya tabii olmadan bu işçilerle işini sürdürmeye çalışıyor. Başbakan korkmayın örgütlenin diyor, Başbakan’ın bu çağrısı yerinde ve güzel. Ama aşağılarda karşılaştığımız durum bu. İşverenlere bir yaptırım olmadığı için pervasızca davranıyor. İşçiler haklarını kullandıkları için darp edilip, işte atılıyor. Fakat işveren için hiçbir soruşturma yok. İnsanlar demokratik hakkını kullandı diye şiddet ile cezalandırılırsa iş yerinde barış, çalışma özgürlüğü olmaz ve bunun önüne geçilmesi lazım. İşverenlerin yasa dışı ve dağ başı kanunlarını nasıl uyguladığının sorgulanması gerekiyor. Sendika olarak bu arkadaşlara işe dönünceye kadar sahip çıkacağız” diye açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş
RSS