Çiftçilerin borç batağından kurtulmak için çareler aradığını ifade eden Hububat-Sen Gaziantep İl Temsilcisi Karaca Bozgeyik, “Çiftçilik değersizleştirildi, en önemli üretim aracı olan toprak rant haline dönüştürüldü” tespitinde bulundu.
Çiftçi bankalara olan borcunu bitirmeye
değil, çevirmeye ve ötelemeye çalışıyor
Çiftçinin borcunun hiç bitmediğine dikkat çeken Bozgeyik, “Ekonomik olarak borcu hiç bitmeyen çiftçi bir yandan üretmeye çalışırken bir yandan da bankalara olan borcunu bitirmeye değil çevirmeye ve ötelemeye çalışıyor. Oysa bütün dünyada insanlığın çiftçiliğe borcu var. Eğer, çiftçilik olmasaydı hiç bir meslek ilerleme kaydedemezdi, bilimsel buluşlar sağlanamaz, nüfus bu kadar artmazdı. İnsanlık, çiftçilik sayesinde karnını doyurmak İçin ‘Av peşinde’ koşmaktan vazgeçti, yerleşik düzene geçip üretmeye başladı. ’Açlık korkusunu’ yendi ve zaman kazandı. Böylece yerleşik düzene geçerek, çiftçiliğin yarattığı üretim fazlasından ‘karnını doyurarak’ başka mesleklere yöneldi. El beceresini geliştirdi, bilimsel buluşlara yöneldi, ‘kafasını çalıştırdı’ arayışlara girdi. Bir arada yaşamanın düzenini oluşturdu. Köyleri, kasabaları daha büyük yerleşim yerleri olan Şehirleri kurdu. Bunlar hep çiftçilik sayesinde oldu” dedi.
Toprak, rant aracı
haline dönüştürüldü
Çiftçiliğin değersizleştirildiğini ve toprağın rant aracı haline dönüştürüldüğünü vurgulayan Bozgeyik, “Toprağın korunması gerekirken; metalaştırıldı, rant aracı haline dönüştürülerek çiftçinin kutsalı olan toprak elinden alınmaya, alınıp satılmaya başlanıldı. Bütün mesleklerin neredeyse doğmasını sağlayan çiftçilik kıymetsizleştirildi. Ülkemizde bu ‘kıymetsizleştirme’ çiftçiliğe ve tarım topraklarına önemli darbeler vurdu. Çiftçilerimizi ve tarım topraklarımızı koruyamıyoruz. Ekonomik, kültürel ve sosyal yaşamdan uzaklaştırılan çiftçilik iyice yalnızlaşmış durumda. Bütün bu adil olmayan koşullarda toprağından vazgeçmeden; ipotekli bir yaşam sürüyor, toprağını elinde tutmaya, toprağından kopmamaya çalışıyor” şeklinde değerlendirme yaptı.
Çiftçilerin yüzde 90’ı borçlu ve tarlalarını
kaybetme korkusu ile karşı karşıya
“Ülkemizde ne yazık ki çiftçilerimiz borç batağından kurtulmak için çareler aramakta” diyen Bozgeyik, “Çiftçilerin yüzde 90’ı borçlu ve tarlalarını kaybetme korkusu ile karşı karşıya. Peki bu sıkıntılı durumu çiftçiler nasıl aşacak? İlk olarak çiftçilerimizin borç yükü azaltılmalı, ödemeleri mümkün olduğu kadar ötelenerek onlara üretmede ve sosyal yaşamda hareket ‘kabiliyeti’ kazandırılmalı. İkincisi, kalkınma ve dayanışma içim tarımsal üretim organizasyonuna kooperatif modeli yerleşmeli. Çiftçilerin ürettiği ürünlerin tarladan sofraya kadar ki gelen süreç izlenmeli her anı çiftçiyi koruyacak şekilde düzenlenmelidir” ifadelerini kullandı. Hüseyin Karataş
Dünyadaki tüm mesleklerin Çiftçiliğe çok
borcu var, artık o borcun ödenme vakti
Hububat-Sen Gaziantep İl Temsilcisi Karaca Bozgeyik, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi: “Ülkemizin her köşesinde kooperatif üretim modeli yerleştirilerek çiftçilerimiz geleceğe istikrarlı bir ekonomi ile insana yakışır sosyal ve kültürel yaşamla yönelmeliler. Tarımda örgütlenmenin en önemli ayaklarından birisi olan kooperatifleşme devlet tarafından teşvik edilmeli desteklenmelidir. Dünya genelinde insanlığın çiftçiliğe olan borcu ancak kooperatifçiliğin yaygınlaşması, desteklenmesi, geliştirilmesi ile mümkün olabilir. Dünyadaki tüm mesleklerin çiftçiliğe çok borcu var, artık o borcun ödenme vaktidir.” Hüseyin Karataş
Çiftçi bankalara olan borcunu bitirmeye
değil, çevirmeye ve ötelemeye çalışıyor
Çiftçinin borcunun hiç bitmediğine dikkat çeken Bozgeyik, “Ekonomik olarak borcu hiç bitmeyen çiftçi bir yandan üretmeye çalışırken bir yandan da bankalara olan borcunu bitirmeye değil çevirmeye ve ötelemeye çalışıyor. Oysa bütün dünyada insanlığın çiftçiliğe borcu var. Eğer, çiftçilik olmasaydı hiç bir meslek ilerleme kaydedemezdi, bilimsel buluşlar sağlanamaz, nüfus bu kadar artmazdı. İnsanlık, çiftçilik sayesinde karnını doyurmak İçin ‘Av peşinde’ koşmaktan vazgeçti, yerleşik düzene geçip üretmeye başladı. ’Açlık korkusunu’ yendi ve zaman kazandı. Böylece yerleşik düzene geçerek, çiftçiliğin yarattığı üretim fazlasından ‘karnını doyurarak’ başka mesleklere yöneldi. El beceresini geliştirdi, bilimsel buluşlara yöneldi, ‘kafasını çalıştırdı’ arayışlara girdi. Bir arada yaşamanın düzenini oluşturdu. Köyleri, kasabaları daha büyük yerleşim yerleri olan Şehirleri kurdu. Bunlar hep çiftçilik sayesinde oldu” dedi.
Toprak, rant aracı
haline dönüştürüldü
Çiftçiliğin değersizleştirildiğini ve toprağın rant aracı haline dönüştürüldüğünü vurgulayan Bozgeyik, “Toprağın korunması gerekirken; metalaştırıldı, rant aracı haline dönüştürülerek çiftçinin kutsalı olan toprak elinden alınmaya, alınıp satılmaya başlanıldı. Bütün mesleklerin neredeyse doğmasını sağlayan çiftçilik kıymetsizleştirildi. Ülkemizde bu ‘kıymetsizleştirme’ çiftçiliğe ve tarım topraklarına önemli darbeler vurdu. Çiftçilerimizi ve tarım topraklarımızı koruyamıyoruz. Ekonomik, kültürel ve sosyal yaşamdan uzaklaştırılan çiftçilik iyice yalnızlaşmış durumda. Bütün bu adil olmayan koşullarda toprağından vazgeçmeden; ipotekli bir yaşam sürüyor, toprağını elinde tutmaya, toprağından kopmamaya çalışıyor” şeklinde değerlendirme yaptı.
Çiftçilerin yüzde 90’ı borçlu ve tarlalarını
kaybetme korkusu ile karşı karşıya
“Ülkemizde ne yazık ki çiftçilerimiz borç batağından kurtulmak için çareler aramakta” diyen Bozgeyik, “Çiftçilerin yüzde 90’ı borçlu ve tarlalarını kaybetme korkusu ile karşı karşıya. Peki bu sıkıntılı durumu çiftçiler nasıl aşacak? İlk olarak çiftçilerimizin borç yükü azaltılmalı, ödemeleri mümkün olduğu kadar ötelenerek onlara üretmede ve sosyal yaşamda hareket ‘kabiliyeti’ kazandırılmalı. İkincisi, kalkınma ve dayanışma içim tarımsal üretim organizasyonuna kooperatif modeli yerleşmeli. Çiftçilerin ürettiği ürünlerin tarladan sofraya kadar ki gelen süreç izlenmeli her anı çiftçiyi koruyacak şekilde düzenlenmelidir” ifadelerini kullandı. Hüseyin Karataş
Dünyadaki tüm mesleklerin Çiftçiliğe çok
borcu var, artık o borcun ödenme vakti
Hububat-Sen Gaziantep İl Temsilcisi Karaca Bozgeyik, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi: “Ülkemizin her köşesinde kooperatif üretim modeli yerleştirilerek çiftçilerimiz geleceğe istikrarlı bir ekonomi ile insana yakışır sosyal ve kültürel yaşamla yönelmeliler. Tarımda örgütlenmenin en önemli ayaklarından birisi olan kooperatifleşme devlet tarafından teşvik edilmeli desteklenmelidir. Dünya genelinde insanlığın çiftçiliğe olan borcu ancak kooperatifçiliğin yaygınlaşması, desteklenmesi, geliştirilmesi ile mümkün olabilir. Dünyadaki tüm mesleklerin çiftçiliğe çok borcu var, artık o borcun ödenme vaktidir.” Hüseyin Karataş