CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Adli Tıp Kurumu’nda gerçekleştirilen, adli muayeneleri rapor haline getirdi ve kamuoyuyla paylaştı. Raporda 2018 yılında cinsel saldırı olaylarının bir önceki yıla göre yüzde 37 arttığı vurgulandı
Hazırlanan raporda 2018 yılında haftada 32 cinsel saldırı gerçekleştiği ifade edilirken, 6 yılda mağdur olan kişi sayısı ise 7 bini geçtiğini ve mağdurların bin 779’u 18 yaşından küçük olduğunun altı çizildi.
Raporu, Sabah’a değerlendiren Gaziantep Eğitim-Sen Şube Kadın Sekreteri Sara Alagöz, “Her şeyden önce cinsel şiddet ve cinsel istismar suçlarına karşı adalet mekanizması ve toplumsal cinsiyet eğitimlerinin önemini görmezden gelemeyiz. Yaşanan cinsel şiddet ve istismarlar insanlık suçudur. Bu suçlara karşı topyekûn bir mücadele tüm boyutları ile yürütülmelidir” dedi.
Cinsel saldırı cinayetten
sonra en ağır saldırıdır
Cinsel saldırının, kişi özgürlüğüne ve beden bütünlüğüne yapılmış, cinayetten sonra en ağır saldırı olduğu tespitinde bulunan Alagöz, “Bu suç; cinsel tacizden, istismara, ensestten tecavüze kadar, bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlaliyle son bulan geniş bir yelpazeyi kapsar” ifadelerini kullanırken, “Adli Tıp Kurumu’nun verileri, Türkiye’de giderek artan cinsel şiddetin önlem alınmadığı takdirde bizleri nasıl sonuçlarla karşılacağımızın en açık göstergesi. Bu veriler, mağdurların duyarlılık gösterdiği ve şikâyeti üzerine açılmış adli dosyaları ki, bilinmeyen, kamuoyuna ve verilere yansımayan vakaların daha da fazla olduğunu hepimiz bilmekteyiz” şeklinde konuşmasına devam etti.
Koruyucu-önleyici ve çocukları güçlendirici
uygulamalar ve hizmetler gerçekleştirilmeli
Toplumda şikâyet etmekten korkan, akraba ve çocuk olduğu için susan, toplumsal normlardan çekinen ve ciddiye alınmayan, örtbas edilen yüzlerce hatta binlerce kadın ve çocuğun bulunduğunu kaydeden Alagöz, “Olayı kapatma(aile ve çevre kaygısından), duyuramama, çekinceler koyma, örtbas etme, hukuki sonuçların yeterince alınamaması, şiddete uğrayanların yeterince korunamaması cinsel şiddet, cinsel istismar toplumda adeta yeniden üretiyor ve besliyor. Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere uluslararası sözleşmelere uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Çocuğa yönelik cinsel istismarı ortaya çıkaran sebepleri ortadan kaldırmak, koruyucu-önleyici ve çocukları güçlendirici uygulamalar ve hizmetler gerçekleştirilmelidir” diye açıklama yaptı.
Yasaları sıfır toleransla
uygulamak önemli
Her şeyden önce cinsel saldırı mağdurunun, hukuki olarak mağdur edilmesinin önlenmesi gerektiğine dikkat çeken Gaziantep Eğitim-Sen Şube Kadın Sekreteri Sara Alagöz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu bakımdan yeni ve yeterli hukuki süreçler oluşturmamız gerekiyor. Yasal süreçlerin hızlı ve caydırıcı sonuçlarının gerçekleşmesi önemlidir. Mağduriyete uğratılanların mağduriyetlerinin hızla ve güvenle sağlanması gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eğitimlerinin, eğitimin tüm aşamalarında seviyeye uygun olarak gerçekleşmesi gerekiyor. Cinsel saldırılar tüm boyutları incelenmeli “objektif esas” ile açığa çıkarılmalı, bu çerçevede doğru ve gerçekçi, önleyici tedbirler oluşturulmalıdır. Bir çok cinsel saldırıyı, istismarı, cinsel suçu yapanların, tekrardan bu suçlara iştirak ettiğine rastlıyoruz.. Bu bakımdan yasa ve hukuki tedbirleri almak yetmez. Yasaları sıfır toleransla uygulamak önemli bir ihtiyaçtır.” Hüseyin Karataş
Hazırlanan raporda 2018 yılında haftada 32 cinsel saldırı gerçekleştiği ifade edilirken, 6 yılda mağdur olan kişi sayısı ise 7 bini geçtiğini ve mağdurların bin 779’u 18 yaşından küçük olduğunun altı çizildi.
Raporu, Sabah’a değerlendiren Gaziantep Eğitim-Sen Şube Kadın Sekreteri Sara Alagöz, “Her şeyden önce cinsel şiddet ve cinsel istismar suçlarına karşı adalet mekanizması ve toplumsal cinsiyet eğitimlerinin önemini görmezden gelemeyiz. Yaşanan cinsel şiddet ve istismarlar insanlık suçudur. Bu suçlara karşı topyekûn bir mücadele tüm boyutları ile yürütülmelidir” dedi.
Cinsel saldırı cinayetten
sonra en ağır saldırıdır
Cinsel saldırının, kişi özgürlüğüne ve beden bütünlüğüne yapılmış, cinayetten sonra en ağır saldırı olduğu tespitinde bulunan Alagöz, “Bu suç; cinsel tacizden, istismara, ensestten tecavüze kadar, bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlaliyle son bulan geniş bir yelpazeyi kapsar” ifadelerini kullanırken, “Adli Tıp Kurumu’nun verileri, Türkiye’de giderek artan cinsel şiddetin önlem alınmadığı takdirde bizleri nasıl sonuçlarla karşılacağımızın en açık göstergesi. Bu veriler, mağdurların duyarlılık gösterdiği ve şikâyeti üzerine açılmış adli dosyaları ki, bilinmeyen, kamuoyuna ve verilere yansımayan vakaların daha da fazla olduğunu hepimiz bilmekteyiz” şeklinde konuşmasına devam etti.
Koruyucu-önleyici ve çocukları güçlendirici
uygulamalar ve hizmetler gerçekleştirilmeli
Toplumda şikâyet etmekten korkan, akraba ve çocuk olduğu için susan, toplumsal normlardan çekinen ve ciddiye alınmayan, örtbas edilen yüzlerce hatta binlerce kadın ve çocuğun bulunduğunu kaydeden Alagöz, “Olayı kapatma(aile ve çevre kaygısından), duyuramama, çekinceler koyma, örtbas etme, hukuki sonuçların yeterince alınamaması, şiddete uğrayanların yeterince korunamaması cinsel şiddet, cinsel istismar toplumda adeta yeniden üretiyor ve besliyor. Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere uluslararası sözleşmelere uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Çocuğa yönelik cinsel istismarı ortaya çıkaran sebepleri ortadan kaldırmak, koruyucu-önleyici ve çocukları güçlendirici uygulamalar ve hizmetler gerçekleştirilmelidir” diye açıklama yaptı.
Yasaları sıfır toleransla
uygulamak önemli
Her şeyden önce cinsel saldırı mağdurunun, hukuki olarak mağdur edilmesinin önlenmesi gerektiğine dikkat çeken Gaziantep Eğitim-Sen Şube Kadın Sekreteri Sara Alagöz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu bakımdan yeni ve yeterli hukuki süreçler oluşturmamız gerekiyor. Yasal süreçlerin hızlı ve caydırıcı sonuçlarının gerçekleşmesi önemlidir. Mağduriyete uğratılanların mağduriyetlerinin hızla ve güvenle sağlanması gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eğitimlerinin, eğitimin tüm aşamalarında seviyeye uygun olarak gerçekleşmesi gerekiyor. Cinsel saldırılar tüm boyutları incelenmeli “objektif esas” ile açığa çıkarılmalı, bu çerçevede doğru ve gerçekçi, önleyici tedbirler oluşturulmalıdır. Bir çok cinsel saldırıyı, istismarı, cinsel suçu yapanların, tekrardan bu suçlara iştirak ettiğine rastlıyoruz.. Bu bakımdan yasa ve hukuki tedbirleri almak yetmez. Yasaları sıfır toleransla uygulamak önemli bir ihtiyaçtır.” Hüseyin Karataş