Başkent’in ünlü isimlerine danışmanlık yapan Yaşam Koçu Semra Taşkın, okulların açılmasıyla birlikte ailelerde yaşanan sorunların başında “okul korkusunun” geldiğini belirterek, “Çocukların yaklaşık yüzde 6’sı okul korkusunu ortaya koyar. Bu durum okula gidişin ilk günlerinde ortaya çıkabildiği gibi herhangi bir zamanda da ortaya çıkabilir” dedi.
Yaptığı açıklamada her yıl milyonlarca çocuğun okula başladığını hatırlatan Taşkın, bu çocukların bazılarının ciddi sorunlar yaşadığına dikkati çekti. Bu konuda ailelerin dikkatli olmasını isteyen Taşkın, “Bazı çocuklar okula başlamadan önce çok istekli görünürler. Oysa, okul zamanı geldiğinde bu istekleri kaybolur ve okula gitmemek için bin bir türlü bahane üretirler” dedi. Taşkın, çocukların okulda oluşan yoğun sıkıntı ve huzursuzluk duygusu yüzünden okula gitmek istememe ve okulda yalnız kalamama durumunun “okul korkusu” olarak adlandırıldığını ifade ederek, şunları söyledi: “Çocukların yaklaşık yüzde 6’sı okul korkusunu ortaya koyar. Bu durum okula gidişin ilk günlerinde ortaya çıkabildiği gibi herhangi bir zamanda da ortaya çıkabilir. Baş ağrıları, karın ağrıları, bulantı-kusma hissi, iştahsızlık, keyifsizlik, uyku düzeninde bozukluklar, okul ödevlerinin yerine getirilmesinde aksamalar, ortada bir neden yokken gözyaşlarına boğulmak, alıngan ve sinirli olmak gibi belirtiler okul korusunu anlatır bizlere. Ailelere bu noktada önemli görev ve sorumluluklar düşüyor.”
Çocuktaki sorunun bilhassa sabahları ve okul saatlerinde ortaya çıktığını ve ilerleyen saatlerde yoğunlaştığını ifade eden Taşkın, şöyle devam etti: “Bu belirtileri anlamayan ebeveynler ve öğretmenler, çocuğun korkusunu pekiştirebilirler. Benim bu çocuklara ilişkin ailelere önerim şu; çocuk zaten bir kaygı yaşıyordur, anlaşılmadığını hissetmesi, hele bir de zorlanması, var olan sorunları artıracaktır. Ortaya çıkan korkuya ait belirtilerin normal kabul edilmesi de doğru değildir. Aylarca okul kapılarında bekleyen ebeveynlerin bu tutumu da çok yanlış.En uygun olan yöntem bu konuda profesyonel destek almaktır.Önceden çocuklarınıza okul anlatın hatta okulu, öğretmeni tanımasını sağlayın.Sonrasında ise mutlaka kararlı bir tutum takının. Okula her koşulda gidileceğini bilmeli çocuk ama anne ya da baba ile okula gitmesi gitmeli ve yavaş yavaş okula alışması sağlanmalıdır. Okulun rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve aile işbirliği içinde hareket etmeli.”SHA
Yaptığı açıklamada her yıl milyonlarca çocuğun okula başladığını hatırlatan Taşkın, bu çocukların bazılarının ciddi sorunlar yaşadığına dikkati çekti. Bu konuda ailelerin dikkatli olmasını isteyen Taşkın, “Bazı çocuklar okula başlamadan önce çok istekli görünürler. Oysa, okul zamanı geldiğinde bu istekleri kaybolur ve okula gitmemek için bin bir türlü bahane üretirler” dedi. Taşkın, çocukların okulda oluşan yoğun sıkıntı ve huzursuzluk duygusu yüzünden okula gitmek istememe ve okulda yalnız kalamama durumunun “okul korkusu” olarak adlandırıldığını ifade ederek, şunları söyledi: “Çocukların yaklaşık yüzde 6’sı okul korkusunu ortaya koyar. Bu durum okula gidişin ilk günlerinde ortaya çıkabildiği gibi herhangi bir zamanda da ortaya çıkabilir. Baş ağrıları, karın ağrıları, bulantı-kusma hissi, iştahsızlık, keyifsizlik, uyku düzeninde bozukluklar, okul ödevlerinin yerine getirilmesinde aksamalar, ortada bir neden yokken gözyaşlarına boğulmak, alıngan ve sinirli olmak gibi belirtiler okul korusunu anlatır bizlere. Ailelere bu noktada önemli görev ve sorumluluklar düşüyor.”
Çocuktaki sorunun bilhassa sabahları ve okul saatlerinde ortaya çıktığını ve ilerleyen saatlerde yoğunlaştığını ifade eden Taşkın, şöyle devam etti: “Bu belirtileri anlamayan ebeveynler ve öğretmenler, çocuğun korkusunu pekiştirebilirler. Benim bu çocuklara ilişkin ailelere önerim şu; çocuk zaten bir kaygı yaşıyordur, anlaşılmadığını hissetmesi, hele bir de zorlanması, var olan sorunları artıracaktır. Ortaya çıkan korkuya ait belirtilerin normal kabul edilmesi de doğru değildir. Aylarca okul kapılarında bekleyen ebeveynlerin bu tutumu da çok yanlış.En uygun olan yöntem bu konuda profesyonel destek almaktır.Önceden çocuklarınıza okul anlatın hatta okulu, öğretmeni tanımasını sağlayın.Sonrasında ise mutlaka kararlı bir tutum takının. Okula her koşulda gidileceğini bilmeli çocuk ama anne ya da baba ile okula gitmesi gitmeli ve yavaş yavaş okula alışması sağlanmalıdır. Okulun rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve aile işbirliği içinde hareket etmeli.”SHA