Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, faiz indirimleri ile ilgili ‘Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu' açıklamasına tepkiler gelmeye devam ediyor.
Sosyalist Cumhuriyet Partisi, Erdoğan’ın yaptığı açıklama ile Anayasal düzeni ortadan kaldırma suçu işlediğini söyleyerek hakkında suç duyurusunda bulundu. Konu ile ilgili açıklama yapan Sosyalist Cumhuriyet Partisi Genel Saymanı Avukat Önder Kırmızıtaş “Ülkenin yeraltı, yerüstü kaynaklarını, fabrikalarını, üretim tesislerini içeride ve dışarıdaki para baronlarına peşkeş çekenler bugün yaşanan ekonomik krizin sorumlularıdır. Bu sorumluların en başında da ülkeyi 20 yıldır bu çıkar çevrelerinin açık pazarı haline getiren Akp iktidarı geliyor.
Sorunun kaynağı olanlar çözüm üretemezler! Çözüm üretecek kabiliyeti ve iradeleri olmayanlar da kerameti kendinden menkul tevatür ve açıklamalara sığınırlar. AKP’li Cumhurbaşkanı da şu anda bunu yapıyor. Bağlılık yemini ettiği anayasayı çiğnemekte bir sorun görmeyen Erdoğan özellikle laiklik karşıtı söylem ve açıklamalarına ısrarla devam ediyor” dedi.
Kırmızıtaş açıklamasında, “Tayyip Erdoğan basına yansıyan konuşmasında “Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu.” diyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın başlangıç metni şu düzenlemelere yer vermektedir:
"Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı; Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı."
Keza Anayasa'nın bu başlangıç metnini destekleyen "Cumhuriyetin Nitelikleri" başlıklı 2. Maddesi " Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir."
Açıkça anlaşılacağı üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yönetimi, alınacak hiçbir karar ve yürütülecek hiçbir süreç dini kurallara dayandırılamaz. Bu, Devlet'in yönetimine dair en üst norm olan Anayasa'nın açık emri olup kimsenin dini inancı Anayasa'nın emredici hükümlerinden üstün değildir” ifadelerine yer verdi.
ANAYASAYI İHLAL SUÇU
Erdoğan’ın Anayasayı ihlal suçu işlediğine dikkat çeken Kırmızıtaş, açıklamasında şunlara yer verdi: “Cumhurbaşkanı'nın Devlet'te yer aldığı pozisyon ve yaptığı açıklamalar bir arada düşünüldüğünde Anayasa'yı ihlal ederek Devlet'in yönetimini dini bir takım kurallara dayandırmak amacında ve gücünde olduğu görülmektedir. Türk Ceza Kanunu'nun "Anayasayı İhlal" başlıklı 309. Maddesi aynen şu şekildedir:
"Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar."
Tayyip Erdoğan açıkça ve defaatle Anayasanın ilgili maddelerini ihlal etmiştir. Bunun müeyyidesini düzenleyen TCK 309. Maddesi gereğince cezalandırılması gerekir. Bu amaçla hem savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz hem de bu hususu tarihe not düşüyoruz.
