Mazlum-Der ile Bülbülzade Eğitim Sağlık ve Dayanışma Vakfı'nın organizesinde gerçekleştirilen panel Şehitkamil Belediyesi Konferans Salonu'nda yapıldı. Mazlum-Der Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Alkış'ın yönetiminde gerçekleştirilen panele Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ve Gazeteci-Yazar Aslan Değirmenci katıldı.
Panelin açılışında 28 Şubat sürecinde gözaltına alınan Bülbülzade Eğitim Sağlık ve Dayanışma Vakfı Başkanı Turgay Aldemir, gözaltı sürecini ve haklarında açılan davaları anlattı.
Mazlum-Der Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Alkış ise yaptığı konuşmada, silahlı kuvvetler, yargı ve medyanın topluma rağmen yapılan darbelerin yanında yer aldığını savunarak, ''Bütün darbelerde silahlı kuvvetler, yargı ve medya işin bir tarafından tutmuş ve belli bir noktaya taşımışlardır'' diye konuştu.
Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal da 28 Şubat sürecinde görevli yetkililerin yargı önüne çıkmasıyla sürecin sonuna gelineceğini belirtti.
Geçmiş dönemlerde yapılan darbelerden de bahseden Ünsal, 28 Şubat sürecinin gerçekleşmesinde rol alan kişilerin hesap vermesi gerektiğini kaydetti.
Gazeteci-Yazar Aslan Değirmenci ise 28 Şubat dönemininde görev alanlarının ''voltran''ın bir parçası olduğunu ileri sürerek, bu parçayı oluşturanların emniyet, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), medya, sermaye ve Encümeni Daniş olduğunu öne sürdü.
Değirmenci, şöyle devam etti: ''Son dönemlerde yapılması planlanan 7-8 darbe planı ile karşı karşıya kalmışız. Bu ülkeyi kesinlikle Allah korumuş. Bu süre içinde teknik takipler yapılmış. Hep birlikte el ele vererek, ülkeyi bölgeler bölmüşler. TSK, Batı Çalışma Grubu üzerinden bu faaliyetleri yürütürken, MİT kurumlar içerisinden, sivil toplum örgütleri içerisinden, memurlar ve işçiler üzerinden insanların fişlenmesini sağlamışlar. Operasyon işini de emniyete vermişler. El ele, kol kola vererek ellerinden geleni yapmışlar. Ancak başarının sıfır olduğunu görüyoruz. Toplumun kafese alınması düşünülürken, kendilerinin kafese alındığını görüyoruz.'' AA
resi
Değirmenci, panelin ardından ''Belgeleriyle 28 Şubat'ın Çözülen Kodları'' adlı kitabını imzaladı.
Panelin açılışında 28 Şubat sürecinde gözaltına alınan Bülbülzade Eğitim Sağlık ve Dayanışma Vakfı Başkanı Turgay Aldemir, gözaltı sürecini ve haklarında açılan davaları anlattı.
Mazlum-Der Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Alkış ise yaptığı konuşmada, silahlı kuvvetler, yargı ve medyanın topluma rağmen yapılan darbelerin yanında yer aldığını savunarak, ''Bütün darbelerde silahlı kuvvetler, yargı ve medya işin bir tarafından tutmuş ve belli bir noktaya taşımışlardır'' diye konuştu.
Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal da 28 Şubat sürecinde görevli yetkililerin yargı önüne çıkmasıyla sürecin sonuna gelineceğini belirtti.
Geçmiş dönemlerde yapılan darbelerden de bahseden Ünsal, 28 Şubat sürecinin gerçekleşmesinde rol alan kişilerin hesap vermesi gerektiğini kaydetti.
Gazeteci-Yazar Aslan Değirmenci ise 28 Şubat dönemininde görev alanlarının ''voltran''ın bir parçası olduğunu ileri sürerek, bu parçayı oluşturanların emniyet, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), medya, sermaye ve Encümeni Daniş olduğunu öne sürdü.
Değirmenci, şöyle devam etti: ''Son dönemlerde yapılması planlanan 7-8 darbe planı ile karşı karşıya kalmışız. Bu ülkeyi kesinlikle Allah korumuş. Bu süre içinde teknik takipler yapılmış. Hep birlikte el ele vererek, ülkeyi bölgeler bölmüşler. TSK, Batı Çalışma Grubu üzerinden bu faaliyetleri yürütürken, MİT kurumlar içerisinden, sivil toplum örgütleri içerisinden, memurlar ve işçiler üzerinden insanların fişlenmesini sağlamışlar. Operasyon işini de emniyete vermişler. El ele, kol kola vererek ellerinden geleni yapmışlar. Ancak başarının sıfır olduğunu görüyoruz. Toplumun kafese alınması düşünülürken, kendilerinin kafese alındığını görüyoruz.'' AA
resi
Değirmenci, panelin ardından ''Belgeleriyle 28 Şubat'ın Çözülen Kodları'' adlı kitabını imzaladı.
RSS