ANASAYFA arrow right Güncel

2017’de 242 kadın ve kız çocuğu erkekler tarafından katledildi

2017’de 242 kadın ve kız çocuğu erkekler tarafından katledildi
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.57
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.57
Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi Kadın Sekreteri Sara Alagöz, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi Kadın Sekreteri Sara Alagöz, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Alagöz, “Bianet'in verilerine göre; 2017 yılının ilk on ayında en az 242 kadın ve kız çocuğu erkekler tarafından katledildi, 77 kadın tecavüze uğradı. 207 kadın taciz edildi, 286 kız çocuğu cinsel istismara maruz kaldı. Basına yansıyan vakalar sonucu oluşturulmuş bu sayıların gerçekte çok daha fazla olduğunu biliyoruz” dedi.
Cezasızlık politikası taciz ve
tecavüzün artmasına neden oluyor
“25 Kasım 1960' da Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesi yürüten Mirabel Kız kardeşler dikatatör Trujillo' nun askerleri tarafından tecavüz edilerek vahşice katledildiler” diyen Alagöz, “ Kadın mücadelenin simgesi olan ve ''Kelebekler'' adıyla efsaneleşen üç kız kardeşin öyküsü, özgürlüğe uçmayı sürdüren milyonlarca kadının mücadelesine ışık tutuyor. Kadınlar dünyanın dört bir yanında; toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, gericiliğe, savaşa, militarizme, ırkçılığa ve faşizme karşı; kadın dayanışmasını örüyor, seslerini yükseltiyorlar. Her güne en az iki kadın cinayeti düşüyorken iyi hal, haksız tahrik gibi cezai indirimler uygulanmaya devam ediyor. Eril yargının uyguladığı cezasızlık politikası taciz ve tecavüzün artmasına neden oluyor” şeklinde açıklama yaptı.
28 KHK ile 21 bin 409
kadın kamudan ihraç edildi
Kadını birey olarak görmeyen, fıtratını eşitsizlik olarak niteleyen, tek tip yaşam biçiminin OHAL ve KHK'ler eliyle meşru kılınmak istendiğini kaydeden Alagöz, “Bugüne kadar çıkarılan 28 KHK ile 21 bin 409 kadın kamudan ihraç edildi. 1409 kadın akademisyen işinden edildi. On binlerce kadın emekçi adli idari soruşturmalara ve cezalara maruz kaldı. 91 belediyeye kayyım atandı. Kayyımların ilk icraati kadın birimlerini kapatmak oldu. Sürekli olarak kadınların nasıl yaşayacağına dair fetvalar yayınlayan müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi, cinsel istismarda rıza yaşını 12'ye düşüren düzenlemeler, boşanmaları engelleyen arabuluculuk uygulaması, müfredat değişikliği başta olmak üzere eğitimin dinselleştirilmesi politikaları ve daha pek çok örnek, Hükümetin yasalar eliyle kadınlara dayattığı yaşamın sınırlarını çok net ortaya koyuyor” diye açıklamalarda bulundu.
Uzaktan çalışma gibi modellerle
kadın emeği güvencesizleştiriliyor
Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi Kadın Sekreteri Sara Alagöz, konuşmasına şöyle devam etti: “Kadınları söz, yetki ve karar mekanizmalarından dışlayan, toplumdan soyutlayan uygulamalara karşı biz kadınlar tüm renklerimizle, bulunduğumuz her yerde sesimizi yükseltmeye, isyanımızı büyütmeye, buyurduğunuz itaati reddetmeye ve düşlerini kurduğumuz eşit ve özgür yaşamın gerçekleşmesi için mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz. Hükümet, orta vadeli istihdam strateji belgelerinde sunduğu biçimiyle; aile ve iş yaşamını uyumlaştırma projeleri çerçevesinde yarı zamanlı, belli süreli çalışma, tele çalışma, uzaktan çalışma gibi modellerle kadın emeğini güvencesizleştiriyor. Özel istihdam büroları aracılığıyla kadınları kölelik şartlarında örgütsüz, güvencesiz bırakmayı, esnek çalışmayı yaygınlaştırarak çocuk, yaşlı ve engelli bakımını kadına yüklemeyi ve kadın emeğini ucuzlatarak, zaman içinde kadınları ücretli-güvenceli istihdamdan uzaklaştırmayı hedefliyor. ”
“Düş peşine diyerek hesap
sormaya devam edeceğiz”
OHAL ve KHK'ler eliyle oluşturmaya çalışılan cinsiyetçi rejime izin vermeyeceklerinin altını çizen Alagöz, “Kadın cinayetlerini durdurmak, tacize ve tecavüze, haksız tahrik indirimine son vermek kadın düşmanı politikalarına dur demek, güvencesiz, kayıt dışı, kölece çalışmaya hayır nefret suçlarına dur, OHAL’in son bulması, Laik-seküler yaşamı savunmak, savaşlara karşı barış inşa etmek, emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir demek için, haklarımızı ve hayatlarımızı elimizden almak isteyenlerden ''Düş Peşine'' diyerek hesap sormaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Fatma Karabacak
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *