İmar affıyla yasallaştırılan tüm yapıların imar ve diğer mevzuatlara aykırılıkları giderilmeli
Tezel, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2020/394 sayılı kararınca; Yapı Kayıt Belgesi, taşınmazı imara aykırı ve kaçak yapı olma vasfından çıkarmaz. Sadece idarece, taşınmazın kullanılmasına müsaade edildiğinin anlaşılması hükmü verildi. Bu hüküm uyarınca, imar affıyla yasallaştırılan tüm yapıların imar ve diğer mevzuatlara aykırılıkları giderilmeli” ifadelerini kullandı.
Deneyimli mimar, mühendis ve şehir plancılarının mesleki birikimlerinden yararlanılmalı
Afet sürecinin doğru yönetilmesi adına sorumluluk ve yetkilerin kurum ve kuruluşlar arasında paylaştırılması gerektiğini kaydeden Tezel, “TMMOB’ye bağlı meslek odalarıyla gönüllü iş birlikleri yapılmalı. Deneyimli mimar, mühendis ve şehir plancılarının mesleki birikimlerinden yararlanılmalı. Sırf rant amacıyla yapılmış, yüksek yoğunluklu ve yüksek katlı yapılaşmaya müsaade eden planlarda kat yüksekliklerinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 2006/13 sayılı genelgesine uygunluğu gözden geçirilmeli ve kamu yararına plan tadilatıyla yenilenmeli” şeklinde konuşma yaptı.
Yerel yönetimlerde Afet Müdürlükleri kurulmalı
Yerel yönetimlerde Afet Müdürlükleri kurulması önerisinde bulunan Tezel, “Bu müdürlükler risk haritaları, acil eylem planları hazırlamalı, kamuoyunu bu anlamda bilgilendirmeli. Afet anında ve sonrasında kullanılacak yapılardaki teknik hacimlerin kapasitesi artırılmalı. Kamusal yapıların deprem güvenlikli yapılar olması, afet dönemlerinde olumsuz hava koşullarına ve diğer dış etkilere maruz kalınmasının önüne geçilmeli. Kent merkezlerimizde, ilçelerimizde, köylerimizde, mahallelerimizde yeni afet toplanma alanları belirlememiz gerekiyor. Bu alanların çadır ve konteyner yerleşimleri için altyapısının hazırlanması, olası afetler için gerekli tüm donanım ve malzemelerin depolanacağı afet konteynerleri ile donatılması gerekli. Afet toplanma alanlarımız, gündelik yaşamda panayır, fuar, açık sergi alanı gibi farklı fonksiyonlarla kullanılabilecek. Okul bahçesi, açık otopark alanları bu anlamda değerlendirilmemeli” açıklamasında bulundu.
Mimarlar Odası olarak tüm mesleki birikimimizle her türlü katkıyı koymaya hazırız
Tezel, “Geçici konut ve barınma alanları için seçilen tarım ve mera alanları, daha sonra geri dönüştürülebilecek şekilde planlanmalı. Bu alanlarda kalıcı konut kesinlikle yapılmamalı. Kalıcı konut alanları planlanırken masa başı kararlar verilmemeli, ilgili meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarından da görüş alınmalı. Ekonomik modeller gözden geçirilmeli. Ekonomik aktivite merkezlerinin yoğunluğunun farklı noktalara kaydırılması sağlanmalı. Yeni yapım yöntemleri araştırılmalı, geleneksel malzemelerin (kerpiç vs.) yeniden yorumlanmalı ve kullanımı yaygınlaştırılmalı. Enkazlarla beraber ortaya sağlığı tehdit eden asbest gibi zararlı maddeler çıkıyor. Bu enkazların döküleceği yerlerin de halk sağlığının gözetilerek önceden planlanması gerekir. Belediyelerimiz, bu alanları tespit ederken ilgili tüm meslek kuruluşlarıyla ortaklaşa hareket etmelidir. Bu alanların nasıl temizleneceğinin, daha sonra nasıl kullanılacağının tespit edilmesi önemli. Tekrarlıyoruz; Mimarlar Odası olarak tüm mesleki birikimimizle yapılacak tespitlere, alınacak kararlara, uygulanacak işlemlere her türlü katkıyı koymaya hazırız” diye konuşma yaptı. Adem Kesenek