Din gönüllülerinin bir çok sıkıntısı olduğuna dikkat çeken Göral, “Biz Din Gönüllüleri; Başta Cumhurbaşkanımıza ve Diyanet İşleri Başkanımızdan ümit varız ve ümitle bekliyoruz. İnşallah en kısa zamanda bizlerin de bu sorunlar yumağı çözülür yine hep beraber hizmette yarışa devam ederiz” dedi.
Göral, “1986 tarihinden itibaren 1 Ekim-7 Ekim tarihleri arası Camiler ve Din Görevlileri haftası olarak kutlanmaktadır. Hafta dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı ve Başkanlığa bağlı bütün müftülüklerde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinliklerde camiler ve din görevlerinin sorunları ele alınır. Çeşitli programlarla hafta kutlanır. Cami eksenli yaşayan bir toplum elbette ki camiye ve din görevlisine değer vermek mecburiyetindedir. Çünkü; camiler; bir araya toplayan, cem eden, birleştiren ve sosyal alanda insanların kaynaşmasını sağlayan mekânlarıdır. Yer yüzünün direkleri ve Kabe-i muazzamanın bir şubesi olan camiler Müslümanların vazgeçilmezlerinden” diye konuştu.
Bütün çalışanlar, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli olarak tanımlanmalı
Diyanet işleri Başkanlığında çalışan bütün çalışanlarının hizmet ayrımı yapmadan Diyanet İşleri Başkanlığı personeli olarak tanımlanması gerektiğini belirten Başkan Göral, “Din Gönüllülerine, kurumu tarafından değer verilmeli ve hizmete yönelik teşvik edilmeli. C sınıfın da bulunan camiler muhakkak çift görevli olarak yeniden düzenlenmeli. Müftülüklerimiz artık inşaat Müftülüğünden çıkıp hizmet müftülüğüne geçmeli. Müezzin Kayyım kadrolarında görev yapan personelin İmam Hatiplik yeterlilik belgesi olması durumunda ve yeterlilik belgesinin süresine bakılmaksızın imam hatiplik kadrolarına atanmasına imkan tanınmalı” ifadelerini kullandı.
Lojmanlarda oturma süreleri ilgili Lojman yönetmeliğine göre yapılmalı
Göral, görevli olarak Hacca gidecek görevlilerin eşiyle beraber Hacca gitmesini isterken, “Sadece dini yüksek okul mezunu diyanet mensuplarına tanınan ek göstergenin, diğer fakülte mezunu diyanet mensuplarına da tanınmalı. Lojmanlarda oturma süreleri, ilgili Lojman yönetmeliğine göre yapılmalı. İl Veya İlçelerde oluşturulan Türkiye Diyanet Vakfı yönetim kuruluna bırakılmamalı. Kanun ve yönetmelikler çerçevesinde herkes lojman da oturma hakkına sahip olmalı. İzine ayrılacak olan bir görevlinin “Yerine adam bulma “ gibi bir sıkıntı ortadan kaldırılmalı. Camilerin ve tuvaletlerinin temizlik işlerinden o Camide görevli bulunan İmam ve Müezzin sorumlu olmamalıdır. İmam veya Müezzin tuvalet temizleyip sonra da cemaatin önüne geçip namaz kıldırmamalıdır. Adaba ve edebe aykırı” şeklinde konuştu.
Herkes kendi seviyesine göre sorulara muhatap olmalı
“Türkiye Diyanet Vakfı tarafından destelenecek olan ve her il de Diyanet İşleri Başkanlığında çalışan her kademede ki personeli savunan bir Başkanlık Teşkilatının Avukatı bulunmalı” diyen Diyanet Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi: “Vaizeler, eğitim durumlarına ve yeteneklerine göre cami içi hizmetler, cami dışı hizmetler, Aile Büroları görevlileri ve araştırmacı vaize olarak ayrılmalıdır. Yeni teşkilat yasasında belirlenen “baş vaiz-uzman vaiz vb.” ayırımlar yapılırken, sahadaki bu ihtiyaçlar mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. MBSTS sorularında seviye problemi var. İlahiyat mezunları ile İmam-Hatip Lisesi Mezunları aynı kulvarda yarıştırılmakta. Bu da eğitim eşitliğine aykırıdır. Dolayısıyla herkes kendi seviyesine göre sorulara muhatap olmalıdır. MBST Sınavı Puanının ‘Bir daha ki Sınava kadar geçerlidir’ hükmü getirilmeli.”
Maşların sadece katılım bankalarından alınması mecburiyeti kaldırılmalı
Müezzinlere de sarık ve cüppe verilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Göral, “Öğretmenlerin eğitim öğretim başında aldıkları harcırah gibi din gönüllüleri de ‘Camiler ve Din görevlileri’ haftasında bir maaş ikramiye verilmelidir. Yeni sınav sistemiyle çoğu kimse yerinden kıpırdayamayacak duruma gelmiştir. 70 puanı bulmak bir hayal gibi. Sınav sistemini yeniden gözden geçirilmesi lazımdır. Merkezi Ezan sistemi kuvvetli bir şifre ile şifrelendirilerek yeniden uygulamaya konulmalıdır ve maaşların sadece katılım bankalarından alınması mecburiyeti kaldırılmalıdır. Her yerde şubesi olmayan bir katılım bankası bankacılık alanında görevlilere sıkıntı veriyor” diye açıklama yaptı. Fatma Karabacak