ANASAYFA arrow right Güncel

Eğitim ve bilim emekçilerinin sorunları yıllardır çözüm bekliyor

Eğitim ve bilim emekçilerinin sorunları yıllardır çözüm bekliyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.57
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.57
“Eğitimin, eğitim ve bilim emekçilerinin birikmiş sorunları yıllardır çözüm beklerken, her gün yeni hak gaspları ile karşı karşıya kalıyoruz”
“Eğitimin, eğitim ve bilim emekçilerinin birikmiş sorunları yıllardır çözüm beklerken, her gün yeni hak gaspları ile karşı karşıya kalıyoruz”
24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, “Ne yazık ki 24 Kasım, öğretmenlik mesleğinin önemi ve kutsallığı, öğretmenlerin fedakârlıkları vb. hamasi söylemler ile öğretmenleri sorunlarından ve sorunlarına yönelik tartışmalardan uzaklaştırmanın bir aracı olarak kullanılmaktadır” diye açıklama yaptı.
Eğitim alanı Türkiye’de en çok
Tartışılan gündemlerin başında
Ersönmez, “Şu anda “eğitim alanı” Türkiye’de en çok tartışılan gündemlerin başında yer almaktadır. Eğitim alanı çünkü tüm toplumsal kesimleri doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir. Eğitim, eğitimciler ile ilgili yeni düzenlemeler, planlamalar, programlar, değişiklikler en çok öğretmeni etkilemektedir. Öğretmenlerin çalışma koşularından, “iş güvenliği”, çalışma standartları, sosyal itibar ve statüleri yeni tüm gelişimlerden nasibini almaktadır” diye konuştu.
Her şey güllük
gülistanlık gibi yansıtılacak
24 Kasım’ın öğretmenler için her şeyin “güllük gülistanlıkmış” gibi yansıtılacağını kaydeden Ersönmez, “Ne yazık ki 24 Kasım, öğretmenlik mesleğinin önemi ve kutsallığı, öğretmenlerin fedakârlıkları vb. hamasi söylemler ile öğretmenleri sorunlarından ve sorunlarına yönelik tartışmalardan uzaklaştırmanın bir aracı olarak kullanılmaktadır. Eğitimin, eğitim ve bilim emekçilerinin birikmiş sorunları yıllardır çözüm beklerken, her gün yeni hak gaspları ile karşı karşıya kalmaktayız. Bugün itibari ile Türkiye’de eğitime dair uygulamaların, müfredat değişikliğinin, ders kitaplarının, sınav sistemlerinin, eğitimin siyasi referanslara göre yeniden yapılandırılma çalışmalarının hız kazandığı süreçten geçmekteyiz. Geleceğin” teminatı olan çocuklarımızı “ yetiştiren öğretmenler ise; yoksulluk sınırının çok altında ücretle çalıştırılmaktadır. Öğretmenler eğitimdeki müfredat, program, değişim ve dönüşüm süreçlerine dâhil edilmemektedir. Kadrolu atama uygulamasına son verilerek, mülakatla-sözleşmeli öğretmenlik ataması yaygınlaştırılmaktadır. 450 bin işsiz öğretmen atama beklemektedir” şeklinde açıklama yaptı.
Çocukların ihtiyaç duyduğu
psikolojik danışmanlık kaldırıldı
“Rehber öğretmen yönetmeliği ile çocuklarımızın en çok ihtiyaç duyduğu “psikolojik danışmanlık” ortadan kaldırılmıştır” diyen Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, konuşmasına şöyle devam etti: “Öğretmenlerimizin itibar kaybı, sosyal statüleri, toplumsal yaşama etkileri bilinçli olarak yok edilmektedir. Öğretmenler için esnek ve performansa dayalı çalışmanın temel alındığı bir istihdam politikasının hayata geçirilmesi için adımlar atılıyor. Öğretmen Strateji Belgesi’ ile eğitim emekçilerinin dört yılda bir çeşitli sınav ve testlere tabi tutulması hedeflenmektedir. Performans değerlendirme sistemi ile öğretmenlerin sorumlulukları, statüleri, kariyerleri ve hakları büyük ölçüde idarecilerin inisiyatifine bırakılmaktadır. Bu durum yüz binlerce öğretmenin birbirine karşı acımasız bir rekabete itilmesine ve en büyük zararı eğitim sistemi ve öğrencilerimizin görmesine neden olacaktır. Türkiye’de öğretmenler kamuda yaşanan hukuksuz ihraçlar, açığa almalar, soruşturma ve sürgün kararları, ciddi anlamda işsizlik tehdidi, sözleşmeli-güvencesiz istihdam uygulamalarıyla karşı karşıyadır. Hukuksuz ve idari tasarrufları kullanarak ihraç kararları ile birlikte “iş güvencesi” doğrudan hedef haline getirilmiştir. Binlerce öğretmen yasal sendikal eylemleri nedeniyle, tamamen keyfi ve hukuksuz bir şekilde soruşturma geçirmiş, cezalar almış ve sürgüne gönderilmiştir.”
Ekonomik, sosyal, mesleki ve
özlük sorunlarının çözülmesi gerek
Tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirten Ersönmez, MEB’in daha nitelikli öğretmenler yetiştirmeyi hedeflemesi gerektiğini hatırlattı. “Bunun için yapması gereken öncelikle ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966 tarihinde aralarında Türkiye’nin de bulunduğu “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı’nın altına attığı imzanın gereğini yerine getirmelidir. Öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve ayrıntılı olarak düzenleyen ‘Tavsiye Kararı’ öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önemin altını çizerken, nitelikli eğitimin nitelikli öğretmenle mümkün olduğunu uluslararası düzeyde belgelemesi açısından büyük önem taşımaktadır. “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı”, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlarken, aynı zamanda da uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliği taşımaktadır. Tüm öğretmenleri, 24 Kasımlar da sadece bir güne sığdırılmış güzelleme, kandırmaca ve mesleğin kutsallığına dem vurularak sorunlarımızın görmezden gelinmesine durumuna ‘dur’ demeye, haklarımızı güçlendirmeye, geliştirmeye ve haklarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *