Büro Emekçileri Sendikası Gaziantep Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Çiçek, “Altı ay ya da bir yıl sonra gerçeği yansıtmayan enflasyon rakamları üzerinden verilen farkları zam diye sunmak, enflasyon tahminlerini tutturamayan, siyasi iktidarın TÜİK eliyle enflasyon rakamlarını maniple etmek, ‘Enflasyon yok hayat pahalılığı var’ diyerek aklımızla alay etmesi değil, enflasyondan kaynaklı kayıplarımızın bir sonraki ay karşılanması gerekir. Emekçiler olarak bizler de enflasyon korumalı maaş istiyoruz” şeklinde konuştu.
Büro Emekçileri Sendikası Gaziantep Şubesi, ‘Adil bir ek gösterge ve insanca yaşayamaya yetecek bir ücret’ talebiyle SGK İl Binası önünde basın açıklaması yaptı.
Çiçek, Eğitim Sağlık ve sosyal güvenlik başta olmak üzere kamu hizmetlerinin piyasalaşmasından, Kamu Emekçileri arasındaki ücret adaletsizliğine, adaletsiz ek gösterge sisteminden, kamuya işe alım ve kamuda yapılan görevde yükselme sınavlarında mülakat sınavları marifetiyle yaşanan haksızlıklara, emekli yaşının yükseltilmesinden, emekli maaşlarının düşüklüğüne, kamuda siyasi kadrolaşmalardan, liyakat sistemine, güvencesiz çalışma rejimlerine karşı, iş güvencesine, kamu emekçilerinin insanca yaşam talepleri ile birlikte barış içerisinde demokratik bir ülkede eşit ve özgür yurttaşlık için mücadele ettik, bugün de etmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ekonomik veriler yönünden Cumhuriyet tarihinin en kötü yılını yaşadıklarını ve 2022 yılı için imzalanan yüzde 5 + yüzde 7 maaş zammına imza atan Memur-Sen’in halen yetkili sendika olmasının utancı ile yaşadıklarını kaydeden Çiçek, “Kriz teğet geçti, kriz miriz yok’ söylemlerinin yerini ‘enflasyon yok, hayat pahalılığı var’ söylemleri aldı. Emekli maaşlarının asgari ücretin, asgari ücretinde açlık sınırının altında kaldığı, yoksulluk sınırının üzerinde maaş ve ücretlerin ayrıcalıklı hale geldiği Maliye Bakanı Nebati’nin dediği gibi dar gelirliler hariç herkesin kar ettiği bir dönemden geçiyoruz” dedi.
Adil bir ek gösterge talebinin, emekli maaş bağlanma oranlarının yıllar itibariyle düşmesi sonucu ortaya çıktığını vurgulayan Çiçek, “2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde kamuda istihdam edilen dört meslek mensubu için vaat edilen 3600 Ek gösterge düzenlenmesine biz büro emekçilerinin de dahil edilmesi için siyasi partilerle görüşmeler yürütmenin yanı sıra bir takım eylem ve etkinliği hayata geçirdik. En son açıklanan haliyle masanın bir tarafında bulunan yandaş ve yancı sendika olan Memur-Sen’in bile anlayamadığı bir düzenlemeye dönüşeceği anlaşılan 3600 ek gösterge düzenlemesiyle kapsam içinde olan dört meslek grubu dahil bütün kamu çalışanları yine ve yeniden hayal kırıklığına uğratılmıştır. Genel İdare Hizmetler Sınıfında bulunan Büro Emekçileri bu hayal kırıklığı yaratan düzenlemede bile kapsam dışı bırakılmanın öfkesini bir kat daha fazla hissetmekteyiz. Emekli ikramiyesi ile ev alınabildiği dönemlerden, ikinci el bir otomobil bile alınamadığı, ev fiyatlarının milyonlarla ifade edildiği, bir dönemde emekli ikramiyelerinde 50 bin lira, emekli maaşlarında 1000 lira artışın kamu emekçilerine müjde olarak sunulması tarihsel bir ironiden öte bir şey değil. Bunun için başından beri ifade ettiğimiz gibi kamuda adil bir ek gösterge düzenlenmesi yapılmalı ve taban 3600 ek gösterge alınarak bütün Kamu emekçileri yapılan düzenlenmeden faydalandırılmalı” diye belirtti.
Büro Emekçileri Sendikası Gaziantep Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Çiçek, konuşmasını şöyle tamamladı: Sorunlarımızın nihai çözümünün gerçek bir toplu sözleşme düzeni ve grev hakkımızla ilgili bir yasal düzenleme ile mümkün olacağını biliyoruz. Siyasi iktidarı yaşanan bu olağan dışı süreçte toplu sözleşme masasına çağırıyoruz. Bakan Nebati’nin dediği gibi bu dönemin tek kaybedeni olan dar gelirliler olarak kayıplarımızın karşılanmasını istiyoruz. Emekçiler, size göre dar gelirliler toplumun yüzde 95’iyiz. Sabahın alaca karanlığında sokağa dökülen işçiler, Kamu Emekçileri, çiftçiler yani üretenler biziz. Bizler sabahın sahipleriyiz, hesap sormayı da biliriz yaralarımızı sarmayı da. Biz üretmezsek hayat durur.” Adem Kesenek
