Her şeyin yüzde 100 arttığı bir dönemde maaşlara 2 bin 500 lira artış yapmak ne demek?
Türkiye’de yaşayan milyonlarca emekli her zaman olduğu gibi yine hayal kırıklığı yaşadı. Hayat pahalılığının gün geçtikçe arttığı, yaşam şartlarının zorlaştığı, ev kiralarından sebze-meyveye, kuru gıda çeşitlerine kadar her şeyin zamlandığı ülkemizde 10 bin lira olan emekliye 2 bin 500 lira artış yapılması insafsızlık olarak değerlendirildi.
Emekli maaşlarının 12 bin 500 liraya çıkarılmasını kabul etmediklerini dile getiren Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Gaziantep Şube Başkanı Ali Osman Özer, yine milyonlarca emeklinin açlık, yoksulluk ve sefalet içerisinde yaşamaya mahkûm edildiklerini söyledi.
Zam artışı milyonlarca emekli ile dalga geçmekten başka bir şey değil
Özer, ‘’Temmuz ayında haziran ayı enflasyonu açıklanmasıyla birlikte memur ve memur emeklisi yüzde 19 oranında zam alırken, Bağ-Kur ve SGK emeklisi olup da kök maaşı 7 bin 500 lira altında olanlar zamdan mahrum kaldı. Dolayısıyla yapılan yoğun mücadeleler sonucunda zam yapılmasına karar verdi. Birçok emekli maaşlarına ne kadar zam yapılacağını merak ederken, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, maaşlara 2 bin 500 lira zam yapıldığını açıkladı. Yapılan bu zam artışı milyonlarca emekli ile dalga geçmekten başka bir şey değil’’ eleştirisini yaptı.
Artık bıçak kemiğe dayandı
‘Her şeyin yüzde 100 arttığı bir dönemde maaşlara 2 bin 500 lira artış yapmak ne demek?’ diye soran Özer, ‘’Hiç kimse düşünmüyor mu bir emekli bu para ile nasıl geçinecek? Ne yiyecek ne içecek, nasıl barınacak? Bu rakam günümüz koşullarında hiçbir yaramıza merhem, derdimize derman olmaz. Artık bıçak kemiğe dayandı. Dayanamıyoruz, geçinemiyoruz. Milyonlarca emeklinin feryadını duysunlar’’ şeklinde konuştu.
Evimize bir kilogram meyve veya kırmızı et alıp da götüremiyoruz
Emeklilerin durumunun içler acısı olduğunu ve her zaman üvey evlat muamelesi gördüklerini sözlerine ekleyen Özer, ‘’Bu ülkenin kalkınması için gece-gündüz demeden çalışan hiçbir emeklimiz sefalet içerisinde yaşamayı hak etmiyor. Hayat şartlarının zorlaştığı kentte ev kiraları 15 bin liranın altında değil. Market, manav ve kasabın yolunu unuttuk. Evimize bir kilogram meyve veya kırmızı et alıp da götüremiyoruz. Biz bu şekilde yaşamak için mi yıllarımızı heba ettik?’’ sorusunu sordu.
Emeklinin ne sabredecek ne dayanacak gücü kalmadı
Özer, ‘’Emeklilik bir lütuf değildir, bir hak. Emeklilerin geçinmekte zorlanmasına yol açan nedenlerden biri emekli maaşlarındaki artışların, diğer maaşlardaki artışın gerisinde kalması. 2001 yılında asgari ücretin 1,6 katı olan en düşük emekli maaşı, 22 yıl sonra net asgari ücretin 0,6 katına geriledi. Bu oran 2003 yılındaki gibi kalsaydı, Ocak 2024 itibarıyla emekli maaşı 27 bin TL dolaylarında olacaktı. Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar sonrasında hep emeklilere sabredin dendi. Ancak emeklinin ne sabredecek ne dayanacak gücü kalmadı’’ açıklamasını yaptı.
RSS