Türkiye’deki gıda üretimi yapan işletmelerinin neredeyse yüzde 80’inde Gıda Mühendisi yok
En önemli denetçinin tüketici olduğunu ifade eden Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, “Tüketici isterse üreticideki uygunsuzlukları çok daha hızlı değiştirebilir. Uluslararası firmalar Türkiye’deki üreticilerden bazı koşullara uymalarını istediklerinde üreticiler hızlı bir şekilde koşullara uyuyorlar. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, AB, Kanada gibi ülkelere ürün temin eden işletmelere ziyaret ve denetimlere gittiğimizde üretim koşullarını hızlı bir şekilde pazar ve müşterinin taleplerine uygun hale getirdiğini görüyoruz” dedi.
Zehirlenmeye bağlı ölümlü
vaka sayısı gün geçtikçe artıyor
Türkiye’de gıda zehirlenmeleri ve zehirlenmeye bağlı ölümlü vaka sayısının gün geçtikçe arttığına dikkat çeken Aydın, “Toplu tüketim yerlerinin artması, insanların dışarıda beslenmesi, endüstriyel gıda üretiminin kontrolsüz koşullarda gerçekleşmesi ve gıda denetimlerinin yetersiz olması ölümlerin artmasına neden oluyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Şubat 2009 yılı itibariyle Alo 174 “Gıda İhbar” hattı uygulamasına geçti. Bu uygulama gıda ilgili şüpheli durumlarda veya gıda üretiminde tüketicilerin fark ettiği uygunsuzlukları yasal taraflara bildirmede önemli rol oynaması beklenmektedir. Lakin hala bu uygulama konusunda beklenen ilgi oluşmamıştır. Gıda Tarım ve hayvancılık Bakanlığın ALO 174 hattını ve işlevini tüketiciye iyi anlatması lazım. 80 milyon nüfus ile Avrupa’nın en büyük tüketicilerinden biri olmamızla birlikte gıda güvenliği konusundaki farkındalığımız AB ülkelerine göre çok daha düşük seviyelerde. Gıda da hijyen, gıda güvenliği ve üretim alanların yeterliliği konusunda hem üretici hem tüketici anlamında farkındalık problemimiz var. Bir çok sorunun kök nedeni olarak yeterli farkındalığın olmaması ön plana çıkıyor” ifadesini kullandı.
Her işletme yılda
iki defa denetlenmeli
Türkiye’de irili-ufaklı gıda üretimi ve sunumu yapan yaklaşık 700 bin iş yeri olduğunun altını çizen Aydın, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın denetim istatistiklere bakıldığında iş yeri başına yılda 1 denetim bile gerçekleşemediğini söyledi. Kayıtsız işletmelerin tespiti ve denetimi de bu bağlamda değerlendirdiğinde Türkiye’de artık gıda güvenliği sorununun bir gıda terörü olarak değerlendirilebileceğini kaydeden Aydın, “Bu durum tarımsal ve hayvansal kökenli ürünlerin ihracatında da büyük sorun teşkil etmekte; iyi tarım uygulamaları, iyi üretim uygulamaları, HACCP ve ISO gibi kalite kontrol sistemlerinin etkin uygulanamaması Türkiye’nin gıda ekonomisinin uluslararası pazardaki payını da azalttığını düşünmekteyiz. Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı rutin denetim sayılarını arttırmalı işletme başına en az yılda 2 denetim yapacak şekilde denetim programını hayata geçirmelidir. İnsan sağlığı ve gıda güvenliği üreticinin insafına ve ticaretin rekabetine bırakılmayacak kadar hayati ve önemli bir konudur” diye açıklamalarda bulundu.
İşletmelerin, yüzde 80’ininde
Gıda Mühendisi yok
Gaziantep’te 750 civarında gıda üreticisi, bin 200 fırın ve 19 bin büyük ve küçük baş hayvan işletmesi bulunduğuna belirten Aydın, verilere bakıldığında Gaziantep Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün denetçi kadrosunun yetersiz olduğunu vurguladı. “Gaziantep Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğümüzün verdiği rakamlara göre 2013 yılında bin 29 fırında denetim yapılmış. Fakat bunlardan sadece 3 tanesine idari uygulama gerçekleşmiş. Madem denetim yapıyoruz, o zaman en önemli sorumluluklarımızdan birisi de işini iyi yapmayan ile iyi yapanı ayrıştırmak olmalıdır. Gaziantep’te kayıtlı olan gıda işletmelerinin yılda bir defa bile denetlenmediğini söyleyebiliriz. Denetimlerin sayılarını ve etkinliğini arttırmayla ilgili dünyada iyi uygulama örnekleri var. Oradaki uygulamalar değerlendirilip ülkemizde ve şehrimiz de hayata geçirilebilir. Denetim yetersizliğinin en büyük nedenlerinden birisi Türkiye’deki gıda üretimi yapan işletmelerinin neredeyse yüzde 80’ininde gıda mühendisi istihdam edilmemesi olduğunu düşünüyoruz. Gıda mühendislerinin kamu ve özel sektörde istihdam edilmesi Türkiye’nin gıda terörünü önlemesinde çok önemli roller oynayabilirler. Denetim ve gözetimlerle işletmeler üzerindeki baskıyı arttırıp, halk sağlığı ve gıda güvenliği risklerini azaltmada toplum, mühendisler ve bakanlık eş güdüm içerisinde hareket ederek gıda güvenliğini üretimde bir kültür haline getirebilir. Bunu başarabiliriz” şeklinde konuştu. Hüseyin Karataş
En önemli denetçinin tüketici olduğunu ifade eden Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, “Tüketici isterse üreticideki uygunsuzlukları çok daha hızlı değiştirebilir. Uluslararası firmalar Türkiye’deki üreticilerden bazı koşullara uymalarını istediklerinde üreticiler hızlı bir şekilde koşullara uyuyorlar. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, AB, Kanada gibi ülkelere ürün temin eden işletmelere ziyaret ve denetimlere gittiğimizde üretim koşullarını hızlı bir şekilde pazar ve müşterinin taleplerine uygun hale getirdiğini görüyoruz” dedi.
Zehirlenmeye bağlı ölümlü
vaka sayısı gün geçtikçe artıyor
Türkiye’de gıda zehirlenmeleri ve zehirlenmeye bağlı ölümlü vaka sayısının gün geçtikçe arttığına dikkat çeken Aydın, “Toplu tüketim yerlerinin artması, insanların dışarıda beslenmesi, endüstriyel gıda üretiminin kontrolsüz koşullarda gerçekleşmesi ve gıda denetimlerinin yetersiz olması ölümlerin artmasına neden oluyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Şubat 2009 yılı itibariyle Alo 174 “Gıda İhbar” hattı uygulamasına geçti. Bu uygulama gıda ilgili şüpheli durumlarda veya gıda üretiminde tüketicilerin fark ettiği uygunsuzlukları yasal taraflara bildirmede önemli rol oynaması beklenmektedir. Lakin hala bu uygulama konusunda beklenen ilgi oluşmamıştır. Gıda Tarım ve hayvancılık Bakanlığın ALO 174 hattını ve işlevini tüketiciye iyi anlatması lazım. 80 milyon nüfus ile Avrupa’nın en büyük tüketicilerinden biri olmamızla birlikte gıda güvenliği konusundaki farkındalığımız AB ülkelerine göre çok daha düşük seviyelerde. Gıda da hijyen, gıda güvenliği ve üretim alanların yeterliliği konusunda hem üretici hem tüketici anlamında farkındalık problemimiz var. Bir çok sorunun kök nedeni olarak yeterli farkındalığın olmaması ön plana çıkıyor” ifadesini kullandı.
Her işletme yılda
iki defa denetlenmeli
Türkiye’de irili-ufaklı gıda üretimi ve sunumu yapan yaklaşık 700 bin iş yeri olduğunun altını çizen Aydın, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın denetim istatistiklere bakıldığında iş yeri başına yılda 1 denetim bile gerçekleşemediğini söyledi. Kayıtsız işletmelerin tespiti ve denetimi de bu bağlamda değerlendirdiğinde Türkiye’de artık gıda güvenliği sorununun bir gıda terörü olarak değerlendirilebileceğini kaydeden Aydın, “Bu durum tarımsal ve hayvansal kökenli ürünlerin ihracatında da büyük sorun teşkil etmekte; iyi tarım uygulamaları, iyi üretim uygulamaları, HACCP ve ISO gibi kalite kontrol sistemlerinin etkin uygulanamaması Türkiye’nin gıda ekonomisinin uluslararası pazardaki payını da azalttığını düşünmekteyiz. Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı rutin denetim sayılarını arttırmalı işletme başına en az yılda 2 denetim yapacak şekilde denetim programını hayata geçirmelidir. İnsan sağlığı ve gıda güvenliği üreticinin insafına ve ticaretin rekabetine bırakılmayacak kadar hayati ve önemli bir konudur” diye açıklamalarda bulundu.
İşletmelerin, yüzde 80’ininde
Gıda Mühendisi yok
Gaziantep’te 750 civarında gıda üreticisi, bin 200 fırın ve 19 bin büyük ve küçük baş hayvan işletmesi bulunduğuna belirten Aydın, verilere bakıldığında Gaziantep Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün denetçi kadrosunun yetersiz olduğunu vurguladı. “Gaziantep Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğümüzün verdiği rakamlara göre 2013 yılında bin 29 fırında denetim yapılmış. Fakat bunlardan sadece 3 tanesine idari uygulama gerçekleşmiş. Madem denetim yapıyoruz, o zaman en önemli sorumluluklarımızdan birisi de işini iyi yapmayan ile iyi yapanı ayrıştırmak olmalıdır. Gaziantep’te kayıtlı olan gıda işletmelerinin yılda bir defa bile denetlenmediğini söyleyebiliriz. Denetimlerin sayılarını ve etkinliğini arttırmayla ilgili dünyada iyi uygulama örnekleri var. Oradaki uygulamalar değerlendirilip ülkemizde ve şehrimiz de hayata geçirilebilir. Denetim yetersizliğinin en büyük nedenlerinden birisi Türkiye’deki gıda üretimi yapan işletmelerinin neredeyse yüzde 80’ininde gıda mühendisi istihdam edilmemesi olduğunu düşünüyoruz. Gıda mühendislerinin kamu ve özel sektörde istihdam edilmesi Türkiye’nin gıda terörünü önlemesinde çok önemli roller oynayabilirler. Denetim ve gözetimlerle işletmeler üzerindeki baskıyı arttırıp, halk sağlığı ve gıda güvenliği risklerini azaltmada toplum, mühendisler ve bakanlık eş güdüm içerisinde hareket ederek gıda güvenliğini üretimde bir kültür haline getirebilir. Bunu başarabiliriz” şeklinde konuştu. Hüseyin Karataş
RSS