Ülkedeki milyonlarca emekçinin yaşam koşullarının her geçen gün biraz zorlaştığını ifade eden Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Gaziantep İl Temsilcisi Mustafa Ay, enflasyona oranla yapılan zamların kamu çalışanlarının insanca yaşamasına yetmediğini vurguladı.
Çalışanların dilimi
küçüldükçe küçülüyor
Kamu çalışanlarının 15 yıldır yüzde 3’lük 4’lük zamlarla Türkiye tarihinin en büyük emek sömürüsüyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Ay, “Sermayenin, rantiyenin, milli gelir pastasından aldığı dilim sürekli büyürken çalışanların dilimi küçüldükçe küçülmektedir. 2002-2017 yılları arasında milli gelirin cari fiyatları yüzde 762,8 arttı. Diğer bir ifadeyle 2002 yılında 100 olan milli gelir 2017 yılında 862,8 çıktı. Çalışanların ve emeklilerin artan refahtan paylarını alabilmeleri için ücret, maaş ve aylıkların da en az bu kadar artmış olması gerekirdi. Oysa kamu emekçilerinin ücreti 15 yılda maaşı sadece yüzde 400 arttı. Kamu çalışanlarının ortalama emekli aylığı yüzde 306 arttı” şeklinde konuştu.
Milyonlarca emekçinin yaşam
koşulları gün geçtikçe zorlaşıyor
Ay, “Bu yıl başında enflasyon farkıyla birlikte yapılan yüzde 5,69’luk zam da 1 Ocak 2018’den itibaren enflasyon törpüsüyle, vergilere, harçlara, köprüye, otoyola, elektriğe, suya, ekmeğe kısaca iğneden ipliğe yapılan zamlarla törpülemeye başlamıştır. Türk parası hızla değer kaybetmekte, faiz oranları yükselmekte, enflasyon çift rakamlarda ilerlemekte ve Türkiye ekonomisi kötüye gitmektedir. Ülkedeki milyonlarca emekçinin yaşam koşulları her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır. Ülkedeki ekonomik kötüye gidişin faturasını emekçilere borç, zam, faiz ve enflasyon olarak çıkarılmaktadır. Hükümetin oluşturduğu bütçe ve cari açığın bedeli de milyonlarca emekçiye KDV ve ÖTV olarak dönmektedir” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
Çalışanların dilimi
küçüldükçe küçülüyor
Kamu çalışanlarının 15 yıldır yüzde 3’lük 4’lük zamlarla Türkiye tarihinin en büyük emek sömürüsüyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Ay, “Sermayenin, rantiyenin, milli gelir pastasından aldığı dilim sürekli büyürken çalışanların dilimi küçüldükçe küçülmektedir. 2002-2017 yılları arasında milli gelirin cari fiyatları yüzde 762,8 arttı. Diğer bir ifadeyle 2002 yılında 100 olan milli gelir 2017 yılında 862,8 çıktı. Çalışanların ve emeklilerin artan refahtan paylarını alabilmeleri için ücret, maaş ve aylıkların da en az bu kadar artmış olması gerekirdi. Oysa kamu emekçilerinin ücreti 15 yılda maaşı sadece yüzde 400 arttı. Kamu çalışanlarının ortalama emekli aylığı yüzde 306 arttı” şeklinde konuştu.
Milyonlarca emekçinin yaşam
koşulları gün geçtikçe zorlaşıyor
Ay, “Bu yıl başında enflasyon farkıyla birlikte yapılan yüzde 5,69’luk zam da 1 Ocak 2018’den itibaren enflasyon törpüsüyle, vergilere, harçlara, köprüye, otoyola, elektriğe, suya, ekmeğe kısaca iğneden ipliğe yapılan zamlarla törpülemeye başlamıştır. Türk parası hızla değer kaybetmekte, faiz oranları yükselmekte, enflasyon çift rakamlarda ilerlemekte ve Türkiye ekonomisi kötüye gitmektedir. Ülkedeki milyonlarca emekçinin yaşam koşulları her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır. Ülkedeki ekonomik kötüye gidişin faturasını emekçilere borç, zam, faiz ve enflasyon olarak çıkarılmaktadır. Hükümetin oluşturduğu bütçe ve cari açığın bedeli de milyonlarca emekçiye KDV ve ÖTV olarak dönmektedir” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş