Çünkü doların yükselmesi esnafın belini büküyor, dünya ülkeleriyle rekabet etme şansını azaltıyor, giderlerini artırıyor, esnafın ayakta kalması ve istihdam sağlaması zorlaşıyor
Esnafın yüzde 40’ının kepenk kapattığını dolayısıyla sektörün yüzde 60 kapasite ile çalıştığını vurgulayan Kurgan, “Karatarla, Gaziantep’te trikonun kalbinin attığı yer. Şu an en fazla iş yapmamız gereken bir dönemken bir sokakta bulunan 40 dükkânın 15’i kapalı. Böyle nereye kadar gider bilmiyoruz. Bir çözüm bulunmaz ise bu sene yüzde 40’ı kepenk kapattı, seneye ise yüzde 30’u kapatır. Sektör elimizden kayar gider” uyarısında bulundu.
2018 yılından beri tekstilcinin yüzü gülmedi
2018 yılından beri tekstilcinin yüzünün gülmediğini söyleyen Ayhan İplik Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kurgan, “Dövizin yükselmesi sonucunda triko sektörü ciddi anlamda kan kaybetti. Çünkü geçen yıl trikocunun kullandığı ipliğin kilogramı 40 lira iken şimdi 120 lira. Esnafın sermayesi de artmalı ki geçen yılın kapasitesini yakalayabilmeli. Bunu da her şirketin yapabilmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Dünyada rekabet gücümüzün kalmadı, çalışamaz duruma geldik
Kurgan, Türkiye’de binlerce kişinin tekstil sektöründen ekmek yediğinin altını çizdi. “İpliğin ham maddesi döviz ile geliyor, esnafa döviz ile satılıyor, ancak trikocu ürettiği ürünü TL olarak satıyor. Doların artması sonucunda dünyada rekabet gücümüzün kalmamasının çalışamaz duruma geldik. Artık bıçak boğazdan içeriye girdi. O nedenle bu konuya bir an önce el atılıp çözüm bulunmalı” çağrısı yaptı.
Zor süreçlerden geçiyoruz
Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Delioğlu, “Yıllardır ham maddenin dolar ile değil, TL ile alınması için mücadele ettik, lakin bir türlü sonuç alamadık. Ham maddenin TL ile verilmesine hiç yanaşmıyorlar. Bir maliyet hesaplarken, girdinin ne kadar olduğunu bilmemiz lazım. Tahmin ve öngörülerle maliyet hesaplıyoruz. Çok yüksek kur ile hesaplarsak ürün satamıyoruz, normal hesaplarsak zarar ediyoruz. O nedenle zor süreçlerden geçiyoruz” şeklinde konuştu.
Yıllık 50 bin ton iplik tüketiyoruz ve 150 milyona yakın ürün temin ediyoruz
Delioğlu, “Şehrimizde 7 bin 500 triko-örgü makinesi bulunuyor, yıllık 50 bin ton iplik tüketiyoruz ve 150 milyona yakın ürün temin ediyoruz, ancak elektrik, doğalgaz, nakliye ve iplik ham maddesinin zamlanmasının yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşı, Irak’taki belirsizlik, Kuzey Afrika ülkelerindeki sıkıntılar bizi olumsuz olarak etkiliyor” tespitinde bulundu.
Ulaşım ve iletişim eksikliği nedeniyle Avrupa ve ABD’ye ihracatımız yok
Ürünlerin Fas, Tunus, Cezayir, Ürdün, Libya, Irak, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Rusya, Ukrayna ve Balkan ülkelerine ihraç edildiğini sözlerine ekleyen Delioğlu, “Maalesef bu ülkelerin dışına da çıkamadık. Ulaşım ve iletişim eksikliği nedeniyle Avrupa ve ABD’ye ihracatımız yok. Eğer bu sorun ortadan kaldırılırsa buralara çok rahat ürün satarız” diye belirtti.
Kalifiyeli eleman bulunursa sektörün önü açık
Sektörün geleceğinin parlak olduğunu kaydeden Gaziantep Ticaret Odası Meclis Üyesi Kemal Delioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kalifiyeli eleman bulunursa sektörün önü açık. Meslek liselerinde triko-konfeksiyon bölümü açıldı, ilk mezunlar bu yıl verildi. Kafiyeli eleman sorununu bu şekilde çözmeye çalışıyoruz. Gaziantep’te bin 200’e yakın atölye var ve her atölye bir okuldur. Dolayısıyla iplikte KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesini, üretim alanlarında enerjinin ucuz olmasını istiyoruz.” Ali Göksular
