Arama-kurtarma faaliyetlerinde ilk prensiplerinin, felaket gelmeden önlem almak olduğunun altını çizen Arama Kurtarma Amatör Telsizciler Derneği (AKAT) Başkanı Mustafa Volkan, “İnsan hayatı önemlidir. Bir ikaz cihazı 10-20 veya rüzgârgülü 20-30 lira. Toplam maliyet 50 lirayı bulmaz ki bu rakam insan hayatından daha önemli değildir. Karbon monoksit kaçağından öten uyarı veren cihazlar var, bunların, soba yakılan evlerde bulunması gerekiyor. Bacanın üzerine rüzgârı kesen, rüzgârın akımının içeriye girmesini engelleyip dışarı veren ve tekrar geri iten rüzgârgülleri var. Bunların sağlıklı ve doğru kullanımları için gerekli eğitimlerin verilmesi gerekiyor. Soba üstten yandığı zaman, altta kalan karbon monoksit zehrini bacanın iyi çekmesi gerekiyor” dedi.
Gerekli önlemler alınmadığı
için sürekli ölümler oluyor
Tehlikelerin ve sosyal afetlerin her zaman bizimle beraber olduğunu hatırlatan Volkan, “Olumsuzluklar her an olabilir. Önemli olan bunun için gerekli önlemleri alıp, hazırlıklı davranmaktır. Örneğin kış aylarında en çok dikkatimizi soba zehirlenmelerinden, karbon monoksit zehirlenmelerinden kaynaklanan ölümlü olaylar çekiyor. Sürekli tekrar etmemize rağmen, kömür ile yanan sobalı evlerde, hem yetkililer hem de vatandaşlar duyarlılık gösterip, gerekli önlemler alınmadığı için sürekli ölümler oluyor” ifadesini kullandı.
Oturduğunuz yerden uykunuz gelir,
uyursunuz öldüğünüzü bilmezsiniz
Karbon monoksit gazının havadan daha ağır ve kokusu olmayan bir gaz olduğuna dikkat çeken Volkan, “Oturduğunuz yerden uykunuz gelir, uyursunuz öldüğünüzü bilmezsiniz. Yine bu katalitik soba denilen bir madde var, gazla veya tüple çalışıyor. Bu sobalar da sağlıklı kullanılmazsa, karbon monoksit gazı yayar ve ölümlere sebep olurlar. Yine düzgün monte edilmeyen şofbenler, doğal gaz kaçağı insanları öldürür. Karbon monoksit, renksiz kokusuz, havadan ağır dibe çöker dolayısıyla böyle bir gaz kaçağının olduğunu, ancak bunu sensörlü cihazlarla anlayabiliriz. Bu cihazlar sinyal verir öter ve karbon monoksitin yayıldığını bu cihazlar sayesinde öğrenip ölümden kurtulabilirsiniz” şeklinde açıklama yaptı.
Isınmak için sobaya eline ne geçiyorsa atıyor
Günümüzde teknolojinin geliştiğini belirten Volkan, o yüzden bu tür ölümlerin olması ilkellik olduğunu söyledi. “Felaket gelmeden önce önleminin alınması gerekiyor. Suriye göç akımlarıyla birlikte, kenar semtlerde, sobalı evlerde kalan Suriyeliler veya bazı insanlar kışın ısınmak için sobaya eline ne geçiyorsa atıyor. Bunlar hem çevreyi kirletiyor, hem de bu tür maddelerden karbon monoksit yayılımının yüksek olmasından dolayı, zehirlenme oranı yükseliyor. Belediye ve diğer yetkililerimize çok büyük görevler düşüyor. Bunların denetlenip gerekli uyarıların yapılması gerekiyor. Havayı kirletenlere ceza yazılmalı” diye açıklamalarda bulundu.
Kaza olduktan sonra lastiğini
değiştirmişsin ne işe yarar?
Kömürle ısınan kaloriferlerin bulunduğu binalara da dikkat çeken Arama Kurtarma Amatör Telsizciler Derneği (AKAT) Başkanı Mustafa Volkan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunların baca ve filtre temizliği yapılıp kış gelmeden önce kontrol edilmesi lazım. Hava kirliliğinin önlenmesi gerekiyor. Kimsenin bu temiz havayı kirletme gibi bir özgürlüğü olmamalı. Kış aylarında, sürücüler lastiklerini, kış lastiği olarak yenilesinler. Kış aylarında arabaların kayma oranları yüksektir. Çünkü lastiklerin çoğu yaz ayından kalma, dişleri azalmış kabak lastiktir. Kaza olduktan sonra lastiğini değiştirmişsin ne işe yarar.”
Belediyelerin kar ve buz ekipleri
tuzlamayı zamanında yapmalı
Belediyelere uyarılarda bulunmayı ihmal etmeyen Volkan, “Belediyelerin kar ve buz ekipleri tuzlamayı zamanında yapmalı. Buzlanma oluşunca anında tuzlama ekiplerinin devreye girmesi gerekiyor. Şehrin Meteoroloji Müdürlüğü’nden buzlanma olup olmayacağı önceden öğrenilebilir. Bu tip kış aylarının hazırlıklarının şimdiden yapılması gerekir. Nasıl insanlar kışın tüketeceği yemek, fasulye, nohut, salça vb. hazırlığını yaptıysa, insanlara hizmet eden birimler de kış ayları için gerekli önlemleri alıp hazırlığını yapmış, insanların rahat etmesini sağlamaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
Sellere karşı kanallarımız
ve giderlerimiz yetersiz
Su kanallarının yağmurdan ve selden dolayı dolacağını ileri süren Volkan, “Avrupa’daki standartlara baktığımızda bir su kanalının içinden bir tır geçebiliyor. Bizim kanallarımızın içinde farelerin bile rahat gezdiğine inanmıyorum ki sular gitmiyor ve yağmur suları bu sene daha şiddetli olacak. Seller bu sene daha fazla olacak. Sellere karşı kanallarımız ve giderlerimiz yetersiz. Sel baskınları ile binalara su doluyor. Garajlarda bulunan arabalar, eşyaların hepsi su olacak. Bunların düzeltilmesi gerekiyor. Belediyeler bu tür konularda en çok görev yapan ve önlem alması gereken birimlerdir. Ama maalesef, bu konularda yetersiz kaldığımızı ve bunları da yaşadığımızı canlı olarak bire bir görüyoruz” ifadelerini kullandı. Hüseyin Karataş
Gerekli önlemler alınmadığı
için sürekli ölümler oluyor
Tehlikelerin ve sosyal afetlerin her zaman bizimle beraber olduğunu hatırlatan Volkan, “Olumsuzluklar her an olabilir. Önemli olan bunun için gerekli önlemleri alıp, hazırlıklı davranmaktır. Örneğin kış aylarında en çok dikkatimizi soba zehirlenmelerinden, karbon monoksit zehirlenmelerinden kaynaklanan ölümlü olaylar çekiyor. Sürekli tekrar etmemize rağmen, kömür ile yanan sobalı evlerde, hem yetkililer hem de vatandaşlar duyarlılık gösterip, gerekli önlemler alınmadığı için sürekli ölümler oluyor” ifadesini kullandı.
Oturduğunuz yerden uykunuz gelir,
uyursunuz öldüğünüzü bilmezsiniz
Karbon monoksit gazının havadan daha ağır ve kokusu olmayan bir gaz olduğuna dikkat çeken Volkan, “Oturduğunuz yerden uykunuz gelir, uyursunuz öldüğünüzü bilmezsiniz. Yine bu katalitik soba denilen bir madde var, gazla veya tüple çalışıyor. Bu sobalar da sağlıklı kullanılmazsa, karbon monoksit gazı yayar ve ölümlere sebep olurlar. Yine düzgün monte edilmeyen şofbenler, doğal gaz kaçağı insanları öldürür. Karbon monoksit, renksiz kokusuz, havadan ağır dibe çöker dolayısıyla böyle bir gaz kaçağının olduğunu, ancak bunu sensörlü cihazlarla anlayabiliriz. Bu cihazlar sinyal verir öter ve karbon monoksitin yayıldığını bu cihazlar sayesinde öğrenip ölümden kurtulabilirsiniz” şeklinde açıklama yaptı.
Isınmak için sobaya eline ne geçiyorsa atıyor
Günümüzde teknolojinin geliştiğini belirten Volkan, o yüzden bu tür ölümlerin olması ilkellik olduğunu söyledi. “Felaket gelmeden önce önleminin alınması gerekiyor. Suriye göç akımlarıyla birlikte, kenar semtlerde, sobalı evlerde kalan Suriyeliler veya bazı insanlar kışın ısınmak için sobaya eline ne geçiyorsa atıyor. Bunlar hem çevreyi kirletiyor, hem de bu tür maddelerden karbon monoksit yayılımının yüksek olmasından dolayı, zehirlenme oranı yükseliyor. Belediye ve diğer yetkililerimize çok büyük görevler düşüyor. Bunların denetlenip gerekli uyarıların yapılması gerekiyor. Havayı kirletenlere ceza yazılmalı” diye açıklamalarda bulundu.
Kaza olduktan sonra lastiğini
değiştirmişsin ne işe yarar?
Kömürle ısınan kaloriferlerin bulunduğu binalara da dikkat çeken Arama Kurtarma Amatör Telsizciler Derneği (AKAT) Başkanı Mustafa Volkan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunların baca ve filtre temizliği yapılıp kış gelmeden önce kontrol edilmesi lazım. Hava kirliliğinin önlenmesi gerekiyor. Kimsenin bu temiz havayı kirletme gibi bir özgürlüğü olmamalı. Kış aylarında, sürücüler lastiklerini, kış lastiği olarak yenilesinler. Kış aylarında arabaların kayma oranları yüksektir. Çünkü lastiklerin çoğu yaz ayından kalma, dişleri azalmış kabak lastiktir. Kaza olduktan sonra lastiğini değiştirmişsin ne işe yarar.”
Belediyelerin kar ve buz ekipleri
tuzlamayı zamanında yapmalı
Belediyelere uyarılarda bulunmayı ihmal etmeyen Volkan, “Belediyelerin kar ve buz ekipleri tuzlamayı zamanında yapmalı. Buzlanma oluşunca anında tuzlama ekiplerinin devreye girmesi gerekiyor. Şehrin Meteoroloji Müdürlüğü’nden buzlanma olup olmayacağı önceden öğrenilebilir. Bu tip kış aylarının hazırlıklarının şimdiden yapılması gerekir. Nasıl insanlar kışın tüketeceği yemek, fasulye, nohut, salça vb. hazırlığını yaptıysa, insanlara hizmet eden birimler de kış ayları için gerekli önlemleri alıp hazırlığını yapmış, insanların rahat etmesini sağlamaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
Sellere karşı kanallarımız
ve giderlerimiz yetersiz
Su kanallarının yağmurdan ve selden dolayı dolacağını ileri süren Volkan, “Avrupa’daki standartlara baktığımızda bir su kanalının içinden bir tır geçebiliyor. Bizim kanallarımızın içinde farelerin bile rahat gezdiğine inanmıyorum ki sular gitmiyor ve yağmur suları bu sene daha şiddetli olacak. Seller bu sene daha fazla olacak. Sellere karşı kanallarımız ve giderlerimiz yetersiz. Sel baskınları ile binalara su doluyor. Garajlarda bulunan arabalar, eşyaların hepsi su olacak. Bunların düzeltilmesi gerekiyor. Belediyeler bu tür konularda en çok görev yapan ve önlem alması gereken birimlerdir. Ama maalesef, bu konularda yetersiz kaldığımızı ve bunları da yaşadığımızı canlı olarak bire bir görüyoruz” ifadelerini kullandı. Hüseyin Karataş