Der Tagesspiegel
Almanya'nın önde gelen gazetelerinden Der Tagesspiegel Yayınevi yöneticisi Andrea Dernbach, internet medyasının basılı medyayı ciddi oranda etkilemeye devam edeceğini söyledi. Gazetecilik mesleğinin önemini koruyacağını da blirten Dernbach: "Okurlar haberlere ücretsiz ulaşıyor. Ancak bir süre sonra bu sistemin çökeceğine inanıyorum" diyor..
“İlerleyen teknolojiye rağmen gazetecilerin daha da gerekli olacağını ifade eden Dernbach, ilgihnç açıklamalarda bulunuyor: "Düşüncelerimden biri de gazetelerin gelecekte daha pahalı olacağı. Gazete okumanın okuyucuya bir itibar sağlayabileceğini ümit ediyorum. Toplumun gazetecilik mesleğine ihtiyacı var. Habere ücretsiz ulaşma sistemi çökecek..."
Konrad Adenauer Vakfı'nın Almanya'nın Berlin kentinde düzenlediği 'Türkiye'den Gelen Genç Politikacılar ve Gazetecilerin Almanya Federal Cumhuriyeti'dördüncü gününde bölgenin güçlü gazetelerinden Der Tagesspiegel gezildi. Yayınevi sorumlusu Andrea Dernbach basılı medya ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İnternet haberciliğinin gazeteleri zora düşürdüğünü hatırlattı. Basının Almanya tarihindeki rolüne de dikkat çeken Dernbach, gazetecilik mesleğinin uzun yıllar toplumlara hizmet edeceğini söyledi.
TİRAJDA YÜZDE 14 DÜŞÜŞ
İkinci dünya savaşından sonra lisans alarak gazete çıkaran ilk yayınevlerinden biri olduklarını da ifade eden Dernbach: "İnternet haberciliğinin artması ile gazetelerin abone sayılarında yüzde 14 oranında bir düşüş yaşandı. Gazetemizin Berlin ve çevresinde şuanda günlük 113 bin 165 tirajı bulunmaktadır, bunun yüzde 70 abone, yüzde 30'u ise normal satışla yapılıyor. Çalıştığım gazete lisans yolu ile kurulan ilk gazetelerden bir tanesi. Savaşın hemen ardından başlangıç noktası olarak yer aldı" diyor.
"KİRLENMEMİŞ KİŞİLERE LİSANS VERİLDİ"
Alman basın tarihine de değinen yönetici Dernbach, şöyle devam etti: "İkinci dünya savaşından sonra herhangi bir şekilde kirlenmemiş kişilere lisans dağıtımı yapıldı. Aydın veya akademisyenler tercih edildi, 1945 yılında da bu gazete kuruldu. 27 Eylül 1945 yılında ilk gazetemizi çıkardık. Gazeteciliği o dönemde çıkarmak para basma makinesi gibi idi. Çok uzun yıllar kişiler gazeteyi günlük olarak evlerine alıp takip ediyorlardı. Büyük firmaların reklam ilanlarını dahi geri çeviriyorlardı gerek yok diye. Son 10 yılda bir çok gazete karlı çalışamadığından dolayı artık kapanmak durumunda kaldı. İnternet haberi bizim can damarımıza değdi. Özeleştiri olarak söyleyeyim Almanya'daki sektör bu sinyali henüz duymuş değildir. Biz halen bu konuda çaresiz durumdayız. Biz yıllar boyu hep başarılı olduk başarısızlığın farkına varamadık."
"GEREKLİ OLACAĞIZ"
Kağıt medyanın yerini dijital medyaya yere bileceğine de değinen Andrea Dernbach, gazetecilik mesleğinin ise önemini sürdüreceğini söylüyor. Andrea: "Almanya'daki sistemin bir özelliği de benim hoşgördüğüm sevdiğim. Llisanslarla başlatılan sistem basının sadece basın ile ilgili olan girişimciliğin oturtulmasına yol açtı. Hem basın hem endüstrisi gibi çifte durum yoktur, basın ise basındır. Menfaat çekişmesi gibi durumlar kesinlikle olmadı. Tabiki gazetelerin tirajı sürekli düşer ise bu aynı zamanda bir sorun da oluşturabilir. Toplumsal görevimiz kaynaklar bulmak başkalarının ulaşamadığı bilgi ve haberlere ulaşmaktır. Gelecekte de gerekli olacağız umut ediyoruz toplum için. Mesleğimizin geleceği mevcut kalacaktır. Benim ilgi çekici bulduğum şeyleri yayınlayan yerine çok yönlü bir gazete arzu ederim. Gazetecilik ihtiyacının ölmeyeceğini belirtiyorum."
"KAĞITTAN OKUMAYI TERCİH EDERİM"
Dernbach, şöyle devam etti: "Herkesin gazete okumaya ihtiyacı var. Ben bunu kağıttan mı okuyayım yoksa ekrandan mı okuyayım benim için farklıdır. Bildiğim kadarı ile bu sistem bir yerde çökecektir. Şu anda bunun tartışmaları yapılıyor. Gazete için para veren insanların sayısı azalacaktır mutlaka. Fakat bunun ile ilgili bazı modeller var. Bu modellerden birine göre ise gazeteler daha pahalı olacak. Düşüncelerimden bir tanesi de gazetenin bir statik sembolü haline gelmesi, gazete okumanın da bir itibar sağlayabileceğini ümit ediyorum. Para ödüyorum pahalı birşey o da bir piyasa staretjisi."
GEZİ PARKI OLAYLARI
Alman basınından Alman bürokratlara dek görüştüğümüz birçok kişi Gezi Parkını kastederek 'Türkiye'de ne oluyor' sorusunu yöneltiyor. Gazeteci Dernbach'in Gezi Parkı yorumu ise şöyle: "Türk hükümetini uzun süre savundum. Son zamanda Erdoğan'ı savunmak gerçekten de bana zor geliyor. Özellikle bu Gezi parkı olaylarındaki konuşmaları ve konuşmalarının içeriği konusunda. Bizim muhabirlerimiz sürekli olarak bunun vurgusunu da yaptılar. Gezi olayları öncesi Erdoğan'ın yükselişini ve AKP'nin gelişimi savunuldu. Ancak Gezi parkı olayları ile süreç farklı bir noktaya geldi. Erdoğan'ın yüzde 50 beni seçti her dediğimi yaparım deniliyor bu anlayışı savunmuyorum. Başbakan Erdoğan, belediye başkanlığı yaptığı dönemden itibaren de önemli işler yapmıştır. Biber gazından ziyade onunu tutumu ile ilgili bu haklı bir eleştiridir de. Türkiye'yi vurmak ve kötülemek gibi bir amacım da asla yok."
Almanya'nın önde gelen gazetelerinden Der Tagesspiegel Yayınevi yöneticisi Andrea Dernbach, internet medyasının basılı medyayı ciddi oranda etkilemeye devam edeceğini söyledi. Gazetecilik mesleğinin önemini koruyacağını da blirten Dernbach: "Okurlar haberlere ücretsiz ulaşıyor. Ancak bir süre sonra bu sistemin çökeceğine inanıyorum" diyor..
“İlerleyen teknolojiye rağmen gazetecilerin daha da gerekli olacağını ifade eden Dernbach, ilgihnç açıklamalarda bulunuyor: "Düşüncelerimden biri de gazetelerin gelecekte daha pahalı olacağı. Gazete okumanın okuyucuya bir itibar sağlayabileceğini ümit ediyorum. Toplumun gazetecilik mesleğine ihtiyacı var. Habere ücretsiz ulaşma sistemi çökecek..."
Konrad Adenauer Vakfı'nın Almanya'nın Berlin kentinde düzenlediği 'Türkiye'den Gelen Genç Politikacılar ve Gazetecilerin Almanya Federal Cumhuriyeti'dördüncü gününde bölgenin güçlü gazetelerinden Der Tagesspiegel gezildi. Yayınevi sorumlusu Andrea Dernbach basılı medya ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İnternet haberciliğinin gazeteleri zora düşürdüğünü hatırlattı. Basının Almanya tarihindeki rolüne de dikkat çeken Dernbach, gazetecilik mesleğinin uzun yıllar toplumlara hizmet edeceğini söyledi.
TİRAJDA YÜZDE 14 DÜŞÜŞ
İkinci dünya savaşından sonra lisans alarak gazete çıkaran ilk yayınevlerinden biri olduklarını da ifade eden Dernbach: "İnternet haberciliğinin artması ile gazetelerin abone sayılarında yüzde 14 oranında bir düşüş yaşandı. Gazetemizin Berlin ve çevresinde şuanda günlük 113 bin 165 tirajı bulunmaktadır, bunun yüzde 70 abone, yüzde 30'u ise normal satışla yapılıyor. Çalıştığım gazete lisans yolu ile kurulan ilk gazetelerden bir tanesi. Savaşın hemen ardından başlangıç noktası olarak yer aldı" diyor.
"KİRLENMEMİŞ KİŞİLERE LİSANS VERİLDİ"
Alman basın tarihine de değinen yönetici Dernbach, şöyle devam etti: "İkinci dünya savaşından sonra herhangi bir şekilde kirlenmemiş kişilere lisans dağıtımı yapıldı. Aydın veya akademisyenler tercih edildi, 1945 yılında da bu gazete kuruldu. 27 Eylül 1945 yılında ilk gazetemizi çıkardık. Gazeteciliği o dönemde çıkarmak para basma makinesi gibi idi. Çok uzun yıllar kişiler gazeteyi günlük olarak evlerine alıp takip ediyorlardı. Büyük firmaların reklam ilanlarını dahi geri çeviriyorlardı gerek yok diye. Son 10 yılda bir çok gazete karlı çalışamadığından dolayı artık kapanmak durumunda kaldı. İnternet haberi bizim can damarımıza değdi. Özeleştiri olarak söyleyeyim Almanya'daki sektör bu sinyali henüz duymuş değildir. Biz halen bu konuda çaresiz durumdayız. Biz yıllar boyu hep başarılı olduk başarısızlığın farkına varamadık."
"GEREKLİ OLACAĞIZ"
Kağıt medyanın yerini dijital medyaya yere bileceğine de değinen Andrea Dernbach, gazetecilik mesleğinin ise önemini sürdüreceğini söylüyor. Andrea: "Almanya'daki sistemin bir özelliği de benim hoşgördüğüm sevdiğim. Llisanslarla başlatılan sistem basının sadece basın ile ilgili olan girişimciliğin oturtulmasına yol açtı. Hem basın hem endüstrisi gibi çifte durum yoktur, basın ise basındır. Menfaat çekişmesi gibi durumlar kesinlikle olmadı. Tabiki gazetelerin tirajı sürekli düşer ise bu aynı zamanda bir sorun da oluşturabilir. Toplumsal görevimiz kaynaklar bulmak başkalarının ulaşamadığı bilgi ve haberlere ulaşmaktır. Gelecekte de gerekli olacağız umut ediyoruz toplum için. Mesleğimizin geleceği mevcut kalacaktır. Benim ilgi çekici bulduğum şeyleri yayınlayan yerine çok yönlü bir gazete arzu ederim. Gazetecilik ihtiyacının ölmeyeceğini belirtiyorum."
"KAĞITTAN OKUMAYI TERCİH EDERİM"
Dernbach, şöyle devam etti: "Herkesin gazete okumaya ihtiyacı var. Ben bunu kağıttan mı okuyayım yoksa ekrandan mı okuyayım benim için farklıdır. Bildiğim kadarı ile bu sistem bir yerde çökecektir. Şu anda bunun tartışmaları yapılıyor. Gazete için para veren insanların sayısı azalacaktır mutlaka. Fakat bunun ile ilgili bazı modeller var. Bu modellerden birine göre ise gazeteler daha pahalı olacak. Düşüncelerimden bir tanesi de gazetenin bir statik sembolü haline gelmesi, gazete okumanın da bir itibar sağlayabileceğini ümit ediyorum. Para ödüyorum pahalı birşey o da bir piyasa staretjisi."
GEZİ PARKI OLAYLARI
Alman basınından Alman bürokratlara dek görüştüğümüz birçok kişi Gezi Parkını kastederek 'Türkiye'de ne oluyor' sorusunu yöneltiyor. Gazeteci Dernbach'in Gezi Parkı yorumu ise şöyle: "Türk hükümetini uzun süre savundum. Son zamanda Erdoğan'ı savunmak gerçekten de bana zor geliyor. Özellikle bu Gezi parkı olaylarındaki konuşmaları ve konuşmalarının içeriği konusunda. Bizim muhabirlerimiz sürekli olarak bunun vurgusunu da yaptılar. Gezi olayları öncesi Erdoğan'ın yükselişini ve AKP'nin gelişimi savunuldu. Ancak Gezi parkı olayları ile süreç farklı bir noktaya geldi. Erdoğan'ın yüzde 50 beni seçti her dediğimi yaparım deniliyor bu anlayışı savunmuyorum. Başbakan Erdoğan, belediye başkanlığı yaptığı dönemden itibaren de önemli işler yapmıştır. Biber gazından ziyade onunu tutumu ile ilgili bu haklı bir eleştiridir de. Türkiye'yi vurmak ve kötülemek gibi bir amacım da asla yok."