Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Hasan Özgür Girişken ile deprem üzerine konuştuk. Deprem konusunda çarpıcı açıklamalar yapan Girişken, Gaziantep’in depreme hazırlıksız olduğunu söyledi. “Son dönemde Deprem Master Planı’nın hakkında konuşuluyor olması güzel. Fakat sağlıklı bir Deprem Master Planı hazırlanabilmesi için önce sağlıklı verilere ihtiyacımız var. Bu veriler, Gaziantep’in güncel depremsellik durumu, deprem bölgeleri haritaları ne zaman güncellenecek ve mevcut yapı stokunun depreme ne kadar dayanıklı olup olmadığıdır. Ancak bunlarla ilgili elimizde hiç bir şey yokken Deprem Master Planı hazırlamak mümkün değil, hazırlansa bile bir verimlilik ve başarı beklemek de mümkün değil” dedi.
Yeni birim oluşturuluyor
AFAD’ın yeni bir yapılanmaya gittiğini ifade eden Girişken, “Valilik, belediye ve ilgili kurumların bir araya gelmesiyle kriz anında müdahale edecek bir birim oluşturuluyor. Ama bu birimin çalışmaları biraz yavaş gidiyor ve neler yapacağı kamuoyuna açık bir şekilde sunulmadı” ifadesini kullandı.
Gaziantep kent merkezi
üçüncü derece deprem bölgesinde
Gaziantep kent merkezinin üçüncü derece deprem bölgesinde yer aldığını hatırlatan Girişken, Gaziantep’in Batısında deprem tehdidinin daha yüksek olduğuna dikkat çekti. “Nurdağı ve İslahiye bölgesi birinci ve ikinci derece deprem bölgesi. Şehrin Batısından Doğusuna doğru geldikçe ikinci derece deprem bölgesi başlıyor, ardından Şahinbey ve Şehitkâmil’in bulunduğu bölge üçüncü derece, Nizip, Oğuzeli ve Karkamış ise dördüncü derece deprem bölgesinde yer almaktadır” şeklinde konuştu.
Şu anda bir belirsizlik hakim
Deprem bölgeleri haritalarının uzun süreden beri güncellenmemesinden dert yanan Girişken, “Haritalar en son 1996 yılında güncellenmiş. Araştırmalar devam ediyor. Eğer yeni fay hatları tespit edilirse ilimizin depremsellikle ile ilgili verilerinde bir değişiklik olabilir. Buna göre de eylem planlarında bazı değişiklikler yapmamız gerekebilir. Öncelikle bunun belirlenmesi gerekiyor. Aynı zamanda Deprem Yönetmeliği dediğimiz deprem bölgelerinde yapıların nasıl yapılacağına dair yönetmeliğin çoktandır güncellenmesini bekliyoruz, fakat bu güncellemede henüz gelmedi. Dolayısıyla şu anda bir belirsizlik hakim” diye konuştu.
“Toplumsal olarak hazır
duruma getirilmesi gerekiyor”
Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Hasan Özgür Girişken, konuşmasına şöyle devam etti: “Metro çevresi sadece toplanma noktası değil, acil durumda müdahale merkezi olarak, kriz masasının kurulacağı ve sahra hastanesinin yani gezici mobil hastanenin müdahale edeceği bir nokta. Fakat imara açılma işleminden sonra oradaki müdahale noktasının nasıl değerlendirileceği veya nerede kurulacağını bilmiyoruz. Çünkü orası ana ulaşım aksları üzerinde bir yer ve her yere kolay ulaşılabilecek bir noktada bulunuyor. O yüzden acil bir durumda yeterince toplanma alanımız var mı, bilmiyoruz. Deprem haritaları güncellendikten sonra bir Afet Yönetim Planı oluşturularak, tekrar gözden geçirilmesi ve olası bir afet durumunda ne yapacağımız hususunda toplumsal olarak hazır duruma getirilmesi gerekiyor.”
Deprem Master Planı hazırlanabilmesi
için sağlıklı verilere ihtiyaç var
Gaziantep’in depreme hazırlıklı olmadığını sözlerine ekleyen Girişken, “İlimizde deprem diye bir şey yok sayıldı. Gaziantep’in asla deprem gibi bir etkiye maruz kalmayacağı yönünde bir algı oluşmuştu ve bu yönde hiçbir adım bulunmuyordu. Ancak Gaziantep’in Kuzey’inden ve Batısından geçen fay hatları çevresinin birinci ve ikinci derece deprem bölgesiyle sarılmış vaziyette olması ve olası bir depremde ilimizin etkilenmeyeceği anlamına gelmez. Böyle bir durumda ne yapıyor olduğumuzu, ne yapacağımızı bilmemiz ve konuşmamız gerek. Ancak bu yönde bir hazırlık yeterli değil. Son dönemde Deprem Master Planı hakkında konuşuluyor olması güzel, fakat sağlıklı bir Deprem Master Planı hazırlanabilmesi için önce sağlıklı verilere ihtiyacımız var. Bu veriler Gaziantep’in güncel depremsellik durumu, deprem bölgeleri haritaları ne zaman güncellenecek olması ve mevcut yapı stokunun depreme ne kadar dayanıklı olup olmadığıdır. Ancak bunlarla ilgili elimizde hiç bir şey yokken Deprem Master Planı hazırlamakta mümkün değil, hazırlansa bile bir verimlilik ve başarı beklemek de mümkün değil” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Yer Bilimcilerin çalışmalarına
itibar edilmesi gerek
Çevre illerde meydana gelebilecek depremde Gaziantep’in ne kadar etkileneceğinin belli olmadığını vurgulayan Girişken, “Çünkü deprem doğasını çözebildiğimiz, tahmin edebildiğimiz bir doğa olayı değil. Fakat Van depremini hissetmiştik. Yani Van depremini hissettiysek, Kahramanmaraş, İslahiye ve Nurdağı’nda deprem olduğunun merkeze etkisinin olmamasını düşünmek söz konusu değil. Bilimsel olarak da 60-80 kilometre mesafede gerçekleşebilecek yıkıcı bir depremin etkisinin olmayacağını düşünmek saflık olur. Bu konuda Yer Bilimcilerin çalışmalarına itibar edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Onlarla işbirliği içerisine girilerek Gaziantep’in nasıl bir risk altında olduğunun tespit edilmesi ve buna eylem planı hazırlanması lazım” ifadelerine yer verdi. Hüseyin Karataş
Yeni birim oluşturuluyor
AFAD’ın yeni bir yapılanmaya gittiğini ifade eden Girişken, “Valilik, belediye ve ilgili kurumların bir araya gelmesiyle kriz anında müdahale edecek bir birim oluşturuluyor. Ama bu birimin çalışmaları biraz yavaş gidiyor ve neler yapacağı kamuoyuna açık bir şekilde sunulmadı” ifadesini kullandı.
Gaziantep kent merkezi
üçüncü derece deprem bölgesinde
Gaziantep kent merkezinin üçüncü derece deprem bölgesinde yer aldığını hatırlatan Girişken, Gaziantep’in Batısında deprem tehdidinin daha yüksek olduğuna dikkat çekti. “Nurdağı ve İslahiye bölgesi birinci ve ikinci derece deprem bölgesi. Şehrin Batısından Doğusuna doğru geldikçe ikinci derece deprem bölgesi başlıyor, ardından Şahinbey ve Şehitkâmil’in bulunduğu bölge üçüncü derece, Nizip, Oğuzeli ve Karkamış ise dördüncü derece deprem bölgesinde yer almaktadır” şeklinde konuştu.
Şu anda bir belirsizlik hakim
Deprem bölgeleri haritalarının uzun süreden beri güncellenmemesinden dert yanan Girişken, “Haritalar en son 1996 yılında güncellenmiş. Araştırmalar devam ediyor. Eğer yeni fay hatları tespit edilirse ilimizin depremsellikle ile ilgili verilerinde bir değişiklik olabilir. Buna göre de eylem planlarında bazı değişiklikler yapmamız gerekebilir. Öncelikle bunun belirlenmesi gerekiyor. Aynı zamanda Deprem Yönetmeliği dediğimiz deprem bölgelerinde yapıların nasıl yapılacağına dair yönetmeliğin çoktandır güncellenmesini bekliyoruz, fakat bu güncellemede henüz gelmedi. Dolayısıyla şu anda bir belirsizlik hakim” diye konuştu.
“Toplumsal olarak hazır
duruma getirilmesi gerekiyor”
Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Hasan Özgür Girişken, konuşmasına şöyle devam etti: “Metro çevresi sadece toplanma noktası değil, acil durumda müdahale merkezi olarak, kriz masasının kurulacağı ve sahra hastanesinin yani gezici mobil hastanenin müdahale edeceği bir nokta. Fakat imara açılma işleminden sonra oradaki müdahale noktasının nasıl değerlendirileceği veya nerede kurulacağını bilmiyoruz. Çünkü orası ana ulaşım aksları üzerinde bir yer ve her yere kolay ulaşılabilecek bir noktada bulunuyor. O yüzden acil bir durumda yeterince toplanma alanımız var mı, bilmiyoruz. Deprem haritaları güncellendikten sonra bir Afet Yönetim Planı oluşturularak, tekrar gözden geçirilmesi ve olası bir afet durumunda ne yapacağımız hususunda toplumsal olarak hazır duruma getirilmesi gerekiyor.”
Deprem Master Planı hazırlanabilmesi
için sağlıklı verilere ihtiyaç var
Gaziantep’in depreme hazırlıklı olmadığını sözlerine ekleyen Girişken, “İlimizde deprem diye bir şey yok sayıldı. Gaziantep’in asla deprem gibi bir etkiye maruz kalmayacağı yönünde bir algı oluşmuştu ve bu yönde hiçbir adım bulunmuyordu. Ancak Gaziantep’in Kuzey’inden ve Batısından geçen fay hatları çevresinin birinci ve ikinci derece deprem bölgesiyle sarılmış vaziyette olması ve olası bir depremde ilimizin etkilenmeyeceği anlamına gelmez. Böyle bir durumda ne yapıyor olduğumuzu, ne yapacağımızı bilmemiz ve konuşmamız gerek. Ancak bu yönde bir hazırlık yeterli değil. Son dönemde Deprem Master Planı hakkında konuşuluyor olması güzel, fakat sağlıklı bir Deprem Master Planı hazırlanabilmesi için önce sağlıklı verilere ihtiyacımız var. Bu veriler Gaziantep’in güncel depremsellik durumu, deprem bölgeleri haritaları ne zaman güncellenecek olması ve mevcut yapı stokunun depreme ne kadar dayanıklı olup olmadığıdır. Ancak bunlarla ilgili elimizde hiç bir şey yokken Deprem Master Planı hazırlamakta mümkün değil, hazırlansa bile bir verimlilik ve başarı beklemek de mümkün değil” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Yer Bilimcilerin çalışmalarına
itibar edilmesi gerek
Çevre illerde meydana gelebilecek depremde Gaziantep’in ne kadar etkileneceğinin belli olmadığını vurgulayan Girişken, “Çünkü deprem doğasını çözebildiğimiz, tahmin edebildiğimiz bir doğa olayı değil. Fakat Van depremini hissetmiştik. Yani Van depremini hissettiysek, Kahramanmaraş, İslahiye ve Nurdağı’nda deprem olduğunun merkeze etkisinin olmamasını düşünmek söz konusu değil. Bilimsel olarak da 60-80 kilometre mesafede gerçekleşebilecek yıkıcı bir depremin etkisinin olmayacağını düşünmek saflık olur. Bu konuda Yer Bilimcilerin çalışmalarına itibar edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Onlarla işbirliği içerisine girilerek Gaziantep’in nasıl bir risk altında olduğunun tespit edilmesi ve buna eylem planı hazırlanması lazım” ifadelerine yer verdi. Hüseyin Karataş