Türkiye’de icralık dosya sayıları her yıl arttı. 2017 yılında icralık olan dosya sayısı 15 milyon 846 bin iken, bu rakam 2018 yılında 18 milyon 680 bine, 2019 yılında 20 milyon 312 bine, 2021 yılında 22 milyon 571 bine ve 2022 yılı mayıs ayı itibariyle 23 milyon 497 bine dayandı. Son 5 yılda icralık dosya sayısı 7 milyon arttı.
Son 5 yılda icralık dosya sayısı 7 milyon arttı
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ise Ulusal Yargı Ağı'na (UYAP) sistemine dayanarak yaptığı araştırma ile Türkiye'nin icra haritasını kamuoyuna açıkladı. 2022 yılının ilk 4 ayında icra ve iflas dairelerine toplam 2 milyon 657 bin yeni dosya gelirken her gün 18 bin yeni dosyanın açıldığı ifade edildi.
Gaziantep, 520 bin icralık dosya sayısı ile ülke genelinde 6’ncı sırada
16 milyon nüfusa sahibi İstanbul icra dosyasında 8,2 milyon ile ilk sırada yer alırken, Ankara 2 milyon ile ikinci, İzmir 1,6 milyon ile üçüncü, Antalya 1 milyon ile dördüncü, Adana 680 bin ile beşinde sırada Gaziantep ise 520 bin icra dosya sayısıyla Türkiye’de 6’ncı sırada yer alıyor. Ayrıca kentte 2022 yılının ilk dört ayında icralık dosya sayısının 50 bini geçtiği belirtiliyor.
Ekonomik koşullara bakarsak icralık olanların sayısı artacak
Türkiye Barolar Birliği Delegesi Av. Bektaş Şarklı, her insanın ekonomik krizi iliklerine kadar hissettiğini vurguladı. “Şehrimizde icra dosya sayısının 520 bine dayanması, nüfusun yüzde 25’inin borç batağında olduğunu gösteriyor. Ekonomik koşullara bakarak bu rakamın daha da yükseleceğini söyleyebiliriz. Çünkü her şey pahalanıyor, enflasyon yükseliyor, bunlara paralel olarak vatandaşın alım gücü düşüyor” dedi.
Geçinemeyenler kredi veya kredi kartına yükleniyor
Şarklı, “Günümüzde açlık sınırının 6 bin, yoksulluk sınırının ise 19 bin liranın üzerine çıktığı bir ülkede milyonlarca insan 4 bin 250 lira asgari ücret ile geçinmek zorunda. Dolayısıyla geçinemeyenler kredi çekmek zorunda kalıyor, kredi ödeyemeyince de icralık oluyorlar. Dolayısıyla ortada bir gelir eşitsizliği bulunuyor. İnsanlar ekonomik olarak sıkıntıya düştüğünde daha gergin ve patlamaya hazır bomba gibi ortalıkta dolaşabiliyor. O nedenle bir an ekonomiye müdahale edilmesi ve vatandaşın insanca yaşayabileceği ücretler verilmeli” ifadelerini kullandı.
Bu şehrin yüzde 90’ı açlık sınırı altında yaşıyor
“Kendi ayağımıza sıkıyoruz” eleştirisinde bulunan Şarklı, “İstanbul Havalimanına milyonlarca yatırım yapıldı, ama beton delme makinesi ile bu kadar para çöpe atılmış oluyor. Günümüzde mutfak giderleri bile gelirinizin dörtte birini oluşturuyor. İnsanlar bir şekilde geçinmek zorunda. Çevresinden borç alamayınca kredi veya kredi kartına yükleniyor. Zaten orta sınıf diye bir şey kalmadı. Kentte konut almanın mümkünatı yok, kiralık daireler sadece cep değil, el vurulmuyor. Bu şehirde nüfusun yüzde 10’u iyi bir şekilde hayatını idame ettirirken, yüzde 90’ı ise açlık sınırının altında yaşamak zorunda” şeklinde konuştu. Ali Göksular
