Ülkemizde ve Gaziantep’te mevsimsel etki dolayısıyla iş kazalarının arttığını söyleyen Karatok, “Sorunun çözümü için iş sağlığı ve güvenliği denetim, eğitim ve kontrollerin artırılması gerekiyor. Çalışma hayatımızdan yeterli düzeyde verim alabilmenin ve insana yakışır iş olanaklarının sağlanması için en temel ihtiyaçlarından biri sağlıklı ve güvenli işyerleri oluşuyor. Ülkemiz 1980 sonrası dönemde sanayileşmesini hızlandırmış, sanayi ve hizmet kesimlerinde çalışan sayısının artmasıyla iş kazaları da artış gösterdi. 2012 yılında yayınlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmeliklerinin uygulamaya konulmasıyla kapsamlı ve çağdaş iş sağlığı güvenliği uygulamaları başlatıldı” hatırlatmasını yaptı.
Kısa, orta ve uzun vadeli planlar ve hedefler geliştirmemiz lazım
Karatok, “Hem iş kazalarının sayısını azaltmak hem de gerçek anlamda gelişmiş ülkeler düzeyinde iş sağlığı ve güvenliği performansı sağlayabilmek için önümüzdeki yıllar için kısa, orta ve uzun vadeli planlar ve hedefler geliştirmemiz lazım. Her düzeyde eğitim politikalarını iş sağlığı ve güvenliği prensiplerini işleyecek şekilde uygulamak çok önemli. İş sağlığı ve güvenliği performansının izlenmesi ve gelişimin izlenmesi için düzenli veri toplamanın önemi yadsınamaz. Performansın izlenmesini ve hızlı önlem alarak sorunları büyümeden çözebilmeyi sağlayan etkin bir kayıt ve takip sistemleri geliştirilmeli” önerisinde bulundu.
Artan işgücünün daha yoğun ve nitelikli iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine duyulan ihtiyacı artıracağı tespitini yapan İl Başkanı Karatok, “İş kazaları kazadan sonraki, meslek hastalıkları ise öğrenildikten sonraki üç işgünü içinde işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna bildiriliyor. İşyerlerinde; iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda çalışanlarla işveren arasındaki iletişimi sağlayacak çalışan temsilcisi görevlendiriliyor. 50 ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren işlerin yapıldığı bütün işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturuluyor. Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışacak olanlardan, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgelemeleri istenmekte ve bu belgeye sahip olmayanlar bu işlerde çalıştırılamıyor” dedi.
Çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği ile çalışma hayatına dair hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirildiğini ve eğitimlerin çalışma süresinden sayıldığına dikkat çeken Karatok, “Çalışan, ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda herhangi bir usule tabi olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk edebilmekte ve talep ettiği halde gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda iş sözleşmelerini feshedebiliyor. Büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerlerinde, büyük kaza önleme politika belgesi veya güvenlik raporu işyeri çalışmaya başlamadan önce isteniyor. Kanuna aykırılığın tespiti durumunda, çalışan sayısı ve tehlike sınıfına göre idari para cezaları yüzde 25 ile yüzde 200 oranında artırılarak uygulanıyor. Maden işyerlerinde ölümlü iş kazasının meydana gelmesi halinde işveren iki yıl süre ile kamu ihalelerinden yasaklanıyor” açıklamasını yaptı.
Meslek hastalığı kavramının önemi anlaşılmalı ve bilinmeli
İş sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi İbrahim Karatok, konuşmasını şöyle tamamladı: “Çalışma hayatımızdan yeterli düzeyde verim alabilmenin en temel ihtiyaçlarından biri sağlıklı ve güvenli işyerleri oluşturuyor. Sağlıklı ve güvenli işyerleri tüm çalışanların aynı bilinçle çalışmaları, işverenlerin de iş sağlığı ve güvenliği prensiplerden taviz vermemesi ile mümkün. Bu amaca ulaşmak için her düzeyde eğitim politikalarını iş sağlığı ve güvenliği prensiplerini işleyecek şekilde uygulamak çok önemli. İşverenleri ve çalışanların teşviki, başta devlet kuruluşları olmak üzere iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemlerinin uygulanmasına önem vermek gerekir. İş sağlığı ve güvenliği performansının izlenmesi ve gelişimin izlenmesi için düzenli veri toplamanın önemi yadsınamaz. Performansın izlenmesi ve hızlı aksiyon alarak sorunları büyümeden çözebilmeyi de sağlayan kayıt ve takip sistemleri geliştirilmeli. Meslek hastalığı kavramının önemi hem sağlık çalışanlarında hem de diğer çalışanlarımız ve işverenlerimiz arasında bilinmeli.” Adem Kesenek
