2018 MEB bütçesine bakıldığında eğitimin en çok olumsuz etkilenecek illerden birinin Gaziantep olduğunu ifade eden Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, “Çünkü Gaziantep’teki eğitim sıkıntıları, sorunlarının giderilebilmesi için ciddi anlamda yatırımlarda gerekmektedir. Oysa MEB bütçesinde 2018 MEB bütçesi içinde mal ve hizmet alım giderlerinin payı yüzde 9,5’dir” dedi.
2018 MEB bütçesinin
yetersizliği ortada
En çok öğretmen ve derslik ihtiyacı olan iller arasında yer alan Gaziantep’in mevcut bütçe gerçeği çerçevesinde eğitim sorunlarının kalıcılığının devam edeceğini belirten Ersönmez, “Çünkü ilimizde eğitim sorunlarının köklü çözümlere kavuşabilmesi için ciddi bir bütçe ihtiyaç var. Yoğun İkili öğretim yapan ilimizdeki eğitimin normal eğitime dönüşmesi için, alt yapı eksikleri, kalabalık sınıflar, birleştirilmiş sınıflar gibi uygulamaların son bulması için daha çok okullaşmaya, derslik sayısını artırmaya ve mevcut koşullardaki donanımları artırmaya acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaç ve sorunların giderilmesinde 2018 MEB bütçesinin yetersizliği ortadadır” ifadesini kullandı.
Okullara ihtiyacı
kadar ödenek ayrılmalı
Yapılması gerekenin, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılması olduğunu dikkat çeken Ersönmez, “MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda arttırılmalı, kamusal kaynakların yine kamusal bir hak olan eğitim için, özel çıkarlar değil, toplumsal çıkarlar gözetilerek değerlendirilmesi ve sadece eğitimde değil, bütün alanlarda kamu harcamalarının payının arttırılmasıdır” şeklinde konuştu.
MEB’in 2018 yılı bütçesi
92 milyar 529 milyon TL
MEB’in, 2017 yılında 85 milyar 49 milyon TL olan bütçesinin 2018 yılı için 92 milyar 529 milyon TL olarak belirlendiğini kaydeden Ersönmez, “Bütçe rakamları içinde en kapsamlı ve en yaygın kamu hizmetleri içinde yer alan eğitime ayrılan pay, hükümetin eğitim hedeflerini gerçekleştirmek bir tarafa, mevcut ihtiyaçları bile karşılayabilecek seviyede olmadığını göstermektedir. TBMM’ye sunulan 2018 Bütçe Kanun Tasarısı’nda MEB’e ayrılan bütçe rakamlarına bakıldığında, bir önceki yıla kıyasla oransal olarak artış değil, yüzde 1’lik bir azalma olduğu dikkat çekmektedir. Her fırsatta eğitime en çok payı kendilerinin ayırdığını iddia eden hükümet, kendi döneminde eğitim bütçesinin milli gelire oranı OECD ortalaması olan yüzde 6’nın çok altındadır. 2017 bütçesinde MEB bütçesine merkezi bütçeden ayrılan pay yüzde 13,18 iken, 2018 yılı için ayrılan miktar oransal olarak yüzde 12,13’e gerilemiştir. Benzer bir şekilde 2017 bütçesinde MEB Bütçesinin milli gelire oranı yüzde 3,54 iken, 2018 bütçesindeki oran 2,69 ile son yılların en düşük seviyesine gerilemiştir. Bütün bu verilerin en açık anlamı, eğitim harcamalarının önemli bir bölümünün, tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2018 yılında da halkın sırtına yıkılacağıdır” diye konuştu.
“MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17,18 iken, eğitim hizmetlerinin sunumu açısından çok önemli olan bu rakam 2009’da yüzde 4,57’ye kadar gerilemiştir” diyen Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, konuşmasına şöyle devam etti: “4+4+4 sonrasında zorunlu olarak kısmen de olsa artışa geçen eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe oranı, 2014 sonrasında yeniden azalmaya başlamıştır. 2018 yılı itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay sadece ve sadece yüzde 8,36’dır.”
Mevcut bütçe anlayışının
acilen değişmesi gerek
Ersönmez, “Hükümetin eğitim alanında önümüzdeki yıllarda hayata geçireceğini iddia ettiği okulöncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi ve bütün okullarda tam gün eğitime geçilmesi hedefinin mevcut bütçe rakamları ile gerçekleşmesi mümkün değildir. 2018 MEB bütçesinin bizlere gösterdiği en temel gerçek, eğitimde yaşanan yoğun ticarileşme sürecinin önümüzdeki dönemde artarak devam edeceği ve velilerin 2018 yılında cebinden yapacağı eğitim harcamalarının belirgin bir şekilde artacağıdır. Eğitimden beklenen amaçların gerçekleşmesi, öğretmen açıklarının kadrolu istihdam ile kapatılması, eğitimin niteliğinin yükseltilmesi, okul-derslik açıkları sorununun çözülmesi, fiziki alt yapı ve donanım eksikliklerinin giderilmesi, öğretmen açıklarının giderilmesi ve diğer sorunlar için mevcut bütçe anlayışının acilen değişmesi gerekmektedir” şeklinde açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş
2018 MEB bütçesinin
yetersizliği ortada
En çok öğretmen ve derslik ihtiyacı olan iller arasında yer alan Gaziantep’in mevcut bütçe gerçeği çerçevesinde eğitim sorunlarının kalıcılığının devam edeceğini belirten Ersönmez, “Çünkü ilimizde eğitim sorunlarının köklü çözümlere kavuşabilmesi için ciddi bir bütçe ihtiyaç var. Yoğun İkili öğretim yapan ilimizdeki eğitimin normal eğitime dönüşmesi için, alt yapı eksikleri, kalabalık sınıflar, birleştirilmiş sınıflar gibi uygulamaların son bulması için daha çok okullaşmaya, derslik sayısını artırmaya ve mevcut koşullardaki donanımları artırmaya acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaç ve sorunların giderilmesinde 2018 MEB bütçesinin yetersizliği ortadadır” ifadesini kullandı.
Okullara ihtiyacı
kadar ödenek ayrılmalı
Yapılması gerekenin, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılması olduğunu dikkat çeken Ersönmez, “MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda arttırılmalı, kamusal kaynakların yine kamusal bir hak olan eğitim için, özel çıkarlar değil, toplumsal çıkarlar gözetilerek değerlendirilmesi ve sadece eğitimde değil, bütün alanlarda kamu harcamalarının payının arttırılmasıdır” şeklinde konuştu.
MEB’in 2018 yılı bütçesi
92 milyar 529 milyon TL
MEB’in, 2017 yılında 85 milyar 49 milyon TL olan bütçesinin 2018 yılı için 92 milyar 529 milyon TL olarak belirlendiğini kaydeden Ersönmez, “Bütçe rakamları içinde en kapsamlı ve en yaygın kamu hizmetleri içinde yer alan eğitime ayrılan pay, hükümetin eğitim hedeflerini gerçekleştirmek bir tarafa, mevcut ihtiyaçları bile karşılayabilecek seviyede olmadığını göstermektedir. TBMM’ye sunulan 2018 Bütçe Kanun Tasarısı’nda MEB’e ayrılan bütçe rakamlarına bakıldığında, bir önceki yıla kıyasla oransal olarak artış değil, yüzde 1’lik bir azalma olduğu dikkat çekmektedir. Her fırsatta eğitime en çok payı kendilerinin ayırdığını iddia eden hükümet, kendi döneminde eğitim bütçesinin milli gelire oranı OECD ortalaması olan yüzde 6’nın çok altındadır. 2017 bütçesinde MEB bütçesine merkezi bütçeden ayrılan pay yüzde 13,18 iken, 2018 yılı için ayrılan miktar oransal olarak yüzde 12,13’e gerilemiştir. Benzer bir şekilde 2017 bütçesinde MEB Bütçesinin milli gelire oranı yüzde 3,54 iken, 2018 bütçesindeki oran 2,69 ile son yılların en düşük seviyesine gerilemiştir. Bütün bu verilerin en açık anlamı, eğitim harcamalarının önemli bir bölümünün, tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2018 yılında da halkın sırtına yıkılacağıdır” diye konuştu.
“MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17,18 iken, eğitim hizmetlerinin sunumu açısından çok önemli olan bu rakam 2009’da yüzde 4,57’ye kadar gerilemiştir” diyen Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, konuşmasına şöyle devam etti: “4+4+4 sonrasında zorunlu olarak kısmen de olsa artışa geçen eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe oranı, 2014 sonrasında yeniden azalmaya başlamıştır. 2018 yılı itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay sadece ve sadece yüzde 8,36’dır.”
Mevcut bütçe anlayışının
acilen değişmesi gerek
Ersönmez, “Hükümetin eğitim alanında önümüzdeki yıllarda hayata geçireceğini iddia ettiği okulöncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi ve bütün okullarda tam gün eğitime geçilmesi hedefinin mevcut bütçe rakamları ile gerçekleşmesi mümkün değildir. 2018 MEB bütçesinin bizlere gösterdiği en temel gerçek, eğitimde yaşanan yoğun ticarileşme sürecinin önümüzdeki dönemde artarak devam edeceği ve velilerin 2018 yılında cebinden yapacağı eğitim harcamalarının belirgin bir şekilde artacağıdır. Eğitimden beklenen amaçların gerçekleşmesi, öğretmen açıklarının kadrolu istihdam ile kapatılması, eğitimin niteliğinin yükseltilmesi, okul-derslik açıkları sorununun çözülmesi, fiziki alt yapı ve donanım eksikliklerinin giderilmesi, öğretmen açıklarının giderilmesi ve diğer sorunlar için mevcut bütçe anlayışının acilen değişmesi gerekmektedir” şeklinde açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş