ANASAYFA arrow right Güncel

Geçim maliyetinin bile altında olan bu asgari ücreti kabul etmiyoruz

Geçim maliyetinin bile altında olan bu asgari ücreti kabul etmiyoruz
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.40
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.40
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, önce ki gün son toplantısını yaptı. Toplantının ardından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetle
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, önce ki gün son toplantısını yaptı. Toplantının ardından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, yaptığı açıklamada 2020 yılı asgari ücretin 2 bin 324 lira olduğunu söyledi. TÜRK-İŞ ise açıklanan rakamı kabul etmediğini söyleyerek masayı terk etti
7 milyon asgari ücretlinin hayali suya düştü. Çünkü zor şartlar altında yaşamını idame ettiren asgari ücretliler, 2020 yılını da açlık, sefalet ve yoksulluk içerisinde geçireceğe benziyor. Çünkü işçileri temsil eden TÜRK-İŞ, görüşmelerin ilk başladığı günden itibaren açlık sınırının 2 bin 578 lira olduğuna vurgu yapmıştı. Ancak açıklanan rakam asgari ücretlileri hiç memnun etmedi.
Asgari ücret konusunda yazılı açıklama yapan DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, “Dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırının 6 bin 850 TL olduğu koşullarda, bırakın işçinin ailesiyle birlikte yaşamasını, bir işçinin tek başına geçinebilmesi için gerekli olan asgari geçim maliyetinin bile altında olan bu asgari ücreti kabul etmiyoruz. Asgari ücrete yapılan bu zamla birlikte, patronlar ve her koşulda onlarla hareket eden, patronların istek ve çıkarlarını her şeyin üstünde gören siyasi iktidar için on milyonlarca işçinin hayatının, geçim derdinin ve insanca bir yaşam beklentisinin ne kadar önemsiz olduğunu bir kez daha görmüş olduk” dedi.
Türkmen, “Son bir yılda işçinin, emekçinin, halkın çarşıda pazarda, evinde ve mutfağında gördüğü gerçek enflasyon yüzde 30’ların üzerindeyken, elektriğe, doğalgaza, temel gıda ürünlerine, okul masraflarına ortalama yüzde 40’lar düzeyinde zam gelmişken, asgari ücrete yüzde 15 zam açıklayan çalışma bakanı, bir de “işçilerimizi enflasyona ezdirmedik” diyebiliyor. Kendi yakınları, akrabaları ve yandaşları hiç çalışmadan 3-5 maaş alan, evlerine aylık 80, 100, 200 bin TL maaş girenler, yakınlarına ve yandaşlarına kamu ihaleleriyle, kredilerle, teşviklerle ülke kaynaklarından milyarlarca TL aktaranlar, on milyonlarca işçiye ve ailelerine aylık 2 bin 324 TL’yi yeterli görüyorlar” eleştirisinde bulundu.
Asgari ücretten vergi
alınmasın talebi dikkate alınmadı
Milyonlarca işçinin beklentisi doğrultusunda DİSK’in ve sendikanın talebi olan, asgari ücretin net olarak en az 3 bin 200 TL olarak belirlenmesi talebi karşılık bulmadığını dile getiren Türkmen, “Milyonlarca işçinin talebi olan asgari ücretin vergi dışı bırakılması ve AGİ hariç olarak hesaplanması talebi de karşılık bulmamıştır. Patronların milyarlarca lira vergi borçlarını silen, kredilerini erteleyip borçlarını üstlenen, hazinenin ve halkın kaynaklarından yandaş şirketlere devasa kaynaklar aktaran, işsizlik fonunu dahi teşvik ve kursiyer işçi uygulaması gibi uygulamalar adı altında patronlara aktaran hükümet, açlık ve sefalet koşullarında yaşayan işçilerin asgari ücretten vergi alınmasın talebini dikkate bile almamıştır” diye konuştu.
İşçilere ödenecek asgari ücret
miktarı net olarak 2 bin 104 TL
DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Asgari ücretin, patronun ödediği bir ücret olmayan ve asgari ücreti yüksek göstermek için dahil edilen AGİ’den ayrı hesaplanması talebini de dikkate almayan hükümetin patron temsilcileriyle birlikte belirlediği 2 bin 324 TL asgari ücrete 220 TL olan bekar işçi AGİ’si de dahildir. Yani patronların işçilere ödeyeceği asgari ücret miktarı net olarak gerçekte 2 bin 104 TL’dir. Bir avuç yandaş kesime rant sağlama ve gerici politik çıkarlar uğruna ülkenin doğasını, kaynaklarını ve ekonomisini yıkıma uğratacak Kanal İstanbul gibi bir proje için 110 milyar TL kaynağı gözden çıkaran, batık şirket kurtarmalara, ülke kaynaklarının üç-beş yandaş şirkete aktarıldığı hazine garantili ‘çılgın projelere’, işveren teşviklerine devasa kaynakları aktaran iktidar, on milyonlarca işçi ve ailelerine bir kez daha açlık ve sefalet içinde bir yaşamı reva görmüştür.” Hüseyin Karataş
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *