14-17 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek “Dünya Göç ve Mülteci Kongresi” başladı. Kongre, 21 ülke ve 100 üniversiteden 250’ye yakın akademisyenin katılımıyla gerçekleşecek.
Kongrede konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, gelir dağılımındaki adaletsizlik devam ettiği sürece göç sorunun çözülemeyeceğini ifade ederken, “Binlerce çocuk temiz su bulamadığından ölüyorsa, zengin-fakir arasındaki makas kapanmıyorsa, dünyanın bir tarafı obezite ile mücadele ederken diğer tarafı yiyecek ekmek bulamıyorsa göç sorunu devam edecektir. Dolayısıyla dünyanın adalete ihtiyacı vardır” dedi.
Bu coğrafyada yapmamız
gereken işler var
Dünya’nın büyük bir sınavdan geçtiğini belirten Şahin, “Yaşatanlar ve öldürenler, iyiler ve kötüler. Bu coğrafya, bizim medeniyetimiz bu yolda ilerlemiyor. Tarihimize baktığımızda bunu göreceğiz. Son 8 yıldan beri bu coğrafyada yaşadıklarımıza baktığımızda Avrupa’nın kendileri için hak gördüklerini başka bir coğrafyada, hak olarak görmediklerini görüyoruz. Kendi çocukları ve insanları için uygun gördüğü yaşamı, bu bölgelerin çocukları için hak görmediklerine tanık oluyoruz. Ortadoğu ve coğrafya çoklu standartla karşı karşıya. Kurdukları birliklerin ne kadar zayıf olduğunu, liderlerin sabah başka akşam başka konuştuklarını görüyorum. O yüzden bu coğrafyada yapmamız gereken işler var” şeklinde konuştu.
Gaziantep modeli; insani ve
vicdani olarak bir duruşu temsil eder
Bir Gaziantep modeli oluşturduklarını kaydeden Başkan Şahin, “Gaziantep modeli; insani ve vicdani olarak bir duruşu temsil eder. 2014 yılında kurumsal kapasitemizi güçlendirdik. Göç sorunun nasıl çözülmesi gerektiği üzerinde çalıştık. Çünkü nefret söylemleri ve ırkçılık kolaydır. Bu söylemlerin hepsi terör örgütlerinin altyapısını oluşturmaktadır. Kaybettiğiniz her bir nesil terör örgütünün birer üyesi olmaya adaydır. En büyük savaş cehaletle savaştır. Cerablus’ta çalışmalar yaptık. DEAŞ kuyuları patlattı. Ama Cerablus’a elektrik, su gelene kadar ekmekler pişene ve kadınlar sokaklarda rahat dolaşana kadar vazgeçmeyeceğiz” diye açıklamada bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti sınırında kukla
devletçiklere müsaade etmez
Gaziantep Valisi Davut Gül, “Biz insanı boyutta yapmamız gerekeni yaparken başka ülkeler bu karışıklıktan istifade ederek bizim ve bölgenin güvenliğini ilgilendiren küçük küçük devletçikler kurmakla uğraşıyor. İnsanlar zulüm altında inlerken, biz bu insanlara elimizi uzatırken birileri sınırımızın hemen yanında kukla devletçikler kurma derdinde. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti sınırında kukla devletçiklere müsaade etmez. Türkiye Cumhuriyeti meselelere insani boyutta bakar ama mesele kendi güvenliği olduğu zaman kırmızı çizgileri var. Kendi güvenliğimiz söz konusu olduğu zaman bir şey yokmuş gibi davranma şansımız yok” şeklinde ifadeler kullandı.
İnsanlığın üç önemli önceliği
güvenlik, barınma ve beslenmedir
“İnsanlığın üç önemli önceliği güvenlik, barınma ve beslenmedir” ifadelerini kullanan Gül, “Bu bir sonuç, sebeplerini ortadan kaldırmak lazım. Özelde Suriye üzerinde genelde tüm dünyada eğer insanların barınma, güvenlik ve beslenme ihtiyacını ortadan kaldırmazsanız göçler devem eder edecek. STK’ların akademisyenlerin bakış açısına baktığımızda olayların sebebine değil sonucuna odaklandıklarını görüyoruz. Göç eden insanlar gittikleri ülkeye entegre olsunlar. Geldikleri ülkede yeni bir hayatları olsun, yeni bir sayfa açsınlar. Bu teoride kulağa hoş gelen ancak pratikte olmazı zor olan bir şey. Bizim isteğimiz sebepler ortadan kalksın, insanlar kendi ülkelerinde bağımsız, özgür ve güvenli bir şekilde yaşamaları, bütün dünya da buna katkı sundun” değerlendirme yaptı. Hüseyin Karataş
Kongrede konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, gelir dağılımındaki adaletsizlik devam ettiği sürece göç sorunun çözülemeyeceğini ifade ederken, “Binlerce çocuk temiz su bulamadığından ölüyorsa, zengin-fakir arasındaki makas kapanmıyorsa, dünyanın bir tarafı obezite ile mücadele ederken diğer tarafı yiyecek ekmek bulamıyorsa göç sorunu devam edecektir. Dolayısıyla dünyanın adalete ihtiyacı vardır” dedi.
Bu coğrafyada yapmamız
gereken işler var
Dünya’nın büyük bir sınavdan geçtiğini belirten Şahin, “Yaşatanlar ve öldürenler, iyiler ve kötüler. Bu coğrafya, bizim medeniyetimiz bu yolda ilerlemiyor. Tarihimize baktığımızda bunu göreceğiz. Son 8 yıldan beri bu coğrafyada yaşadıklarımıza baktığımızda Avrupa’nın kendileri için hak gördüklerini başka bir coğrafyada, hak olarak görmediklerini görüyoruz. Kendi çocukları ve insanları için uygun gördüğü yaşamı, bu bölgelerin çocukları için hak görmediklerine tanık oluyoruz. Ortadoğu ve coğrafya çoklu standartla karşı karşıya. Kurdukları birliklerin ne kadar zayıf olduğunu, liderlerin sabah başka akşam başka konuştuklarını görüyorum. O yüzden bu coğrafyada yapmamız gereken işler var” şeklinde konuştu.
Gaziantep modeli; insani ve
vicdani olarak bir duruşu temsil eder
Bir Gaziantep modeli oluşturduklarını kaydeden Başkan Şahin, “Gaziantep modeli; insani ve vicdani olarak bir duruşu temsil eder. 2014 yılında kurumsal kapasitemizi güçlendirdik. Göç sorunun nasıl çözülmesi gerektiği üzerinde çalıştık. Çünkü nefret söylemleri ve ırkçılık kolaydır. Bu söylemlerin hepsi terör örgütlerinin altyapısını oluşturmaktadır. Kaybettiğiniz her bir nesil terör örgütünün birer üyesi olmaya adaydır. En büyük savaş cehaletle savaştır. Cerablus’ta çalışmalar yaptık. DEAŞ kuyuları patlattı. Ama Cerablus’a elektrik, su gelene kadar ekmekler pişene ve kadınlar sokaklarda rahat dolaşana kadar vazgeçmeyeceğiz” diye açıklamada bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti sınırında kukla
devletçiklere müsaade etmez
Gaziantep Valisi Davut Gül, “Biz insanı boyutta yapmamız gerekeni yaparken başka ülkeler bu karışıklıktan istifade ederek bizim ve bölgenin güvenliğini ilgilendiren küçük küçük devletçikler kurmakla uğraşıyor. İnsanlar zulüm altında inlerken, biz bu insanlara elimizi uzatırken birileri sınırımızın hemen yanında kukla devletçikler kurma derdinde. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti sınırında kukla devletçiklere müsaade etmez. Türkiye Cumhuriyeti meselelere insani boyutta bakar ama mesele kendi güvenliği olduğu zaman kırmızı çizgileri var. Kendi güvenliğimiz söz konusu olduğu zaman bir şey yokmuş gibi davranma şansımız yok” şeklinde ifadeler kullandı.
İnsanlığın üç önemli önceliği
güvenlik, barınma ve beslenmedir
“İnsanlığın üç önemli önceliği güvenlik, barınma ve beslenmedir” ifadelerini kullanan Gül, “Bu bir sonuç, sebeplerini ortadan kaldırmak lazım. Özelde Suriye üzerinde genelde tüm dünyada eğer insanların barınma, güvenlik ve beslenme ihtiyacını ortadan kaldırmazsanız göçler devem eder edecek. STK’ların akademisyenlerin bakış açısına baktığımızda olayların sebebine değil sonucuna odaklandıklarını görüyoruz. Göç eden insanlar gittikleri ülkeye entegre olsunlar. Geldikleri ülkede yeni bir hayatları olsun, yeni bir sayfa açsınlar. Bu teoride kulağa hoş gelen ancak pratikte olmazı zor olan bir şey. Bizim isteğimiz sebepler ortadan kalksın, insanlar kendi ülkelerinde bağımsız, özgür ve güvenli bir şekilde yaşamaları, bütün dünya da buna katkı sundun” değerlendirme yaptı. Hüseyin Karataş