Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep eski İl Temsilcisi Ergün Uğurluer, iyi tarım ve organik tarım desteklemelerinin düşürülmesini gıda güvenliği açısından değerlendirdi.
İyi tarım ve organik tarımın insanların güvenli gıdaya ulaşmada önemli bir yere sahip olduğunu belirten Uğurluer, “Piyasadaki rekabet ortamı ve günümüz tüketim koşulları düşünüldüğünde, firmaların arz ettikleri ürünler arasında güvenilir gıdaların yani ‘İyi Tarım Uygulamaları’ kapsamında ürünler bulundurmalarının, firmaların satışlarını ve dolayısıyla karlılıklarını artıracağı bir gerçektir. Ancak, 2011 yılında çıkarılan bir tebliğle ‘İyi Tarım Uygulamaları’ desteklenirken bu yıl iyi tarım uygulamaları, organik tarım uygulamaları desteklemelerinin tümünde düşüş var. Dolayısıyla biz, ithalata daha fazla devam edeceğiz. Gıda güvenliği için iyi tarım uygulaması ve organik tarım üretimi yapılması gerekmektedir” dedi.
Düzenleme neden
2019’un başında açıklanmadı?
İyi tarım uygulaması ve organik tarım desteği ödemelerine ilişkin Bitkisel Üretime Destekleme Ödemesi tebliğine değinen Uğurluer, “Tebliğde, 3 yıl üst üste iyi tarım uygulaması yapanların 4'üncü yıl destek alamayacağı, 2 yıl üst üste organik tarım üretimi yapılan arazilere ise 3 yıl destek verilmeyeceğine ilişkin düzenlemelerin yer almaktadır, organik tarımın pahalı bir uygulamadır. Söz konusu düzenlemelerin neden çiftçi masraf yapmadan, 2018'in sonu ya da 2019'un başında açıklanmadı. Aynı tebliğle, organik yem üretimi yapan çiftçilerin organik hayvancılık faaliyetinde bulunmadığında destek kapsamından çıkarılmıştır” şeklinde konuştu.
İnsanın yaşamını sürdürülebilmesi için tarımsal ürünler olan gıdalara daima ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Uğurluer, “Bu durum tarım sektörünün önemini koruduğunu ve bu sektörde çalışanların gelir ve refah düzeylerinin artması gerektiğini göstermektedir. Dünya nüfusunun ve çevre kirliliğinin artması; ayrıca, eğitim seviyesinin ve dolayısıyla tüketim bilincinin artması da tarımsal ürünlere olan talebin öncelikle temiz, güvenilir, sağlıklı ürünlere doğru kaymasına sebep olmuştur. Çünkü insanlar gıda talep ederken gıda güvenliğine yani talep ettikleri gıdaların temizliğine ve sağlığa olumsuz etkilerinin olup olmadıklarına da önem vermektedirler. Gıda firmalarının satışa sunmuş oldukları tarımsal ürünlerin de güvenilir gıda kapsamına girmiş olmasıdır.
Çiftçinin borcu, her yıl
katlanarak artıyor
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep eski İl Temsilcisi Ergün Uğurluer, konuşmasına şöyle devam etti: “Hükümet acaba nasıl çiftçiyi desteklemeyiz, 2019'da ayırdığımız parayı acaba nasıl veremeyiz, üzerinden hesaplama yapmışlar. İyi tarım uygulamaları, organik tarım uygulamaları desteklemelerinin tümünde düşüş var. Dolayısıyla biz ithalata daha fazla devam edeceğiz ve daha güvencesiz gıdaya doğru gidiyoruz. 2019 için çiftçiyi kandırılmıştır. Üreticiye verilen destek miktarları düşük. Ayrıca tarımsal ürünlerde kullanılacak kredi faizlerinin indirilmesi gerekmektedir. Her yıl çiftçinin borcunun katlanarak artmakta tarımın sorunlarının çözmek, ülke insanını yeterli ve dengeli beslemek istiyorsak, ülke çiftçisi, toprağı ve suyundan yana planlı, doğru bir destekleme, esnek, sürdürülebilir, müdahaleci, emekten yana bir politikanın uygulanması gerekmektedir.” Hüseyin Karataş
İyi tarım ve organik tarımın insanların güvenli gıdaya ulaşmada önemli bir yere sahip olduğunu belirten Uğurluer, “Piyasadaki rekabet ortamı ve günümüz tüketim koşulları düşünüldüğünde, firmaların arz ettikleri ürünler arasında güvenilir gıdaların yani ‘İyi Tarım Uygulamaları’ kapsamında ürünler bulundurmalarının, firmaların satışlarını ve dolayısıyla karlılıklarını artıracağı bir gerçektir. Ancak, 2011 yılında çıkarılan bir tebliğle ‘İyi Tarım Uygulamaları’ desteklenirken bu yıl iyi tarım uygulamaları, organik tarım uygulamaları desteklemelerinin tümünde düşüş var. Dolayısıyla biz, ithalata daha fazla devam edeceğiz. Gıda güvenliği için iyi tarım uygulaması ve organik tarım üretimi yapılması gerekmektedir” dedi.
Düzenleme neden
2019’un başında açıklanmadı?
İyi tarım uygulaması ve organik tarım desteği ödemelerine ilişkin Bitkisel Üretime Destekleme Ödemesi tebliğine değinen Uğurluer, “Tebliğde, 3 yıl üst üste iyi tarım uygulaması yapanların 4'üncü yıl destek alamayacağı, 2 yıl üst üste organik tarım üretimi yapılan arazilere ise 3 yıl destek verilmeyeceğine ilişkin düzenlemelerin yer almaktadır, organik tarımın pahalı bir uygulamadır. Söz konusu düzenlemelerin neden çiftçi masraf yapmadan, 2018'in sonu ya da 2019'un başında açıklanmadı. Aynı tebliğle, organik yem üretimi yapan çiftçilerin organik hayvancılık faaliyetinde bulunmadığında destek kapsamından çıkarılmıştır” şeklinde konuştu.
İnsanın yaşamını sürdürülebilmesi için tarımsal ürünler olan gıdalara daima ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Uğurluer, “Bu durum tarım sektörünün önemini koruduğunu ve bu sektörde çalışanların gelir ve refah düzeylerinin artması gerektiğini göstermektedir. Dünya nüfusunun ve çevre kirliliğinin artması; ayrıca, eğitim seviyesinin ve dolayısıyla tüketim bilincinin artması da tarımsal ürünlere olan talebin öncelikle temiz, güvenilir, sağlıklı ürünlere doğru kaymasına sebep olmuştur. Çünkü insanlar gıda talep ederken gıda güvenliğine yani talep ettikleri gıdaların temizliğine ve sağlığa olumsuz etkilerinin olup olmadıklarına da önem vermektedirler. Gıda firmalarının satışa sunmuş oldukları tarımsal ürünlerin de güvenilir gıda kapsamına girmiş olmasıdır.
Çiftçinin borcu, her yıl
katlanarak artıyor
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep eski İl Temsilcisi Ergün Uğurluer, konuşmasına şöyle devam etti: “Hükümet acaba nasıl çiftçiyi desteklemeyiz, 2019'da ayırdığımız parayı acaba nasıl veremeyiz, üzerinden hesaplama yapmışlar. İyi tarım uygulamaları, organik tarım uygulamaları desteklemelerinin tümünde düşüş var. Dolayısıyla biz ithalata daha fazla devam edeceğiz ve daha güvencesiz gıdaya doğru gidiyoruz. 2019 için çiftçiyi kandırılmıştır. Üreticiye verilen destek miktarları düşük. Ayrıca tarımsal ürünlerde kullanılacak kredi faizlerinin indirilmesi gerekmektedir. Her yıl çiftçinin borcunun katlanarak artmakta tarımın sorunlarının çözmek, ülke insanını yeterli ve dengeli beslemek istiyorsak, ülke çiftçisi, toprağı ve suyundan yana planlı, doğru bir destekleme, esnek, sürdürülebilir, müdahaleci, emekten yana bir politikanın uygulanması gerekmektedir.” Hüseyin Karataş