ANASAYFA arrow right Güncel

Göğüs ağrısını hafife almayın

Göğüs ağrısını hafife almayın
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 01.16
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 01.16
göğsünde sıkıcı, boğucu bir ağrı başlamışsa yapacağınız ilk iş 112 numaralı telefonu aramak olmalıdır" dedi.


Sağlık Bakanı uyardı

Bakan Akdağ, "Göğsünüzde ya da bir yakınınızın göğsünde sıkıcı, boğucu bir ağrı başlamışsa yapacağınız ilk iş 112 numaralı telefonu aramak olmalıdır" dedi.


Sağlık Bakanı Recep Akdağ, çeşitli ziyaret ve toplantılar için geldiği Konya'da ilk olarak Vali Aydın Nezih Doğan'ı makamında ziyaret etti.
Kalp krizi geçiren birçok hastanın, bunun mide ağrısı ya da basit bir başka ağrı gibi mütala ederek 112 numaralı ambulans servisini aramakta geç kaldığına ve bu durumla çok sık karşılaştıklarına değinen Akdağ, ''Göğüs ağrısını lütfen hafife almayın. Göğsünüzde ya da bir yakınınızın göğsünde sıkıcı, boğucu bir ağrı başlamışsa yapacağınız ilk iş 112 numaralı telefonu aramak ve ambulans yardımı istemek olmalıdır. Gecikildiği zaman müdahale de gecikmiş oluyor'' diye konuştu.

Hükümet ve sağlık yöneticilerinin görevini yaptıktan sonra sonrasının kişinin kendisine kaldığını vurgulayan Akdağ, şunları kaydetti.
''Türkiye toplumu son yıllarda çok şişmanladı. Son 10-15 yılda bir takım tedbirler alacağız, alıyoruz. Ancak Sağlık Bakanlığı, kişilerin ne yiyeceğine, ne içeceğine doğrudan o kişi adına karar veremez. Bireyin kendisi buna kara verecek. 4 meseleye itina edersek sağlıklı yaşama şansımızı çok artırırız. Bunlardan birisi şişman olmamaktır. Eğer şişmanlamışsak kilo vermeliyiz. Bunu sağlamak için çok yememeliyiz. Yeterinden fazla tüketmemeliyiz ve hareket etmeliyiz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın yakında yaptığı araştırma şunu gösterdi: Türkiye'de vatandaşlarımızın yüzde 64'ü hiç hareket etmiyor, egzersiz yapmıyor. Ancak günlük işlerini yapmak için bir yerden bir yere hareket ediyorsa onu da araçla yapıyor. Merdiven dahi çıkmıyor. Asansöre biniyor. Bu gerçekten toplum için çok garip. Biz Anadolu toprağında dedeleri günde 10-15 kilometre yürüyen bir toplumdan oturan bir toplum haline geldik. Çok fazla televizyon seyrediyoruz. Çocuklarımız bilgisayar başında çok fazla zaman kaybediyor. Bu gerçekten sağlığımızı ileri derece de tehdit ediyor.''


''Her önüne gelen bir diyet anlatıyor''

''Yeterinden fazla nasıl yemeyeceğiz? Her önüne gelen bir diyet anlatıyor'' diyen Akdağ, şöyle devam etti:
''Bunun en kestirme yolu acıkmadan sofraya oturmamalı, doymadan kalkmalıyız. Sofraya her oturduğumuzda midemizin bir kısmını boş bıraktığımızı hissederek kalkmalı, tıka basa yememeliyiz. Çiğneyerek yavaş yemeliyiz. Bunu yaparsak yeme kültürümüzü doğru bir yöne döndürmüş oluruz. Bu ikisinin dışında iki önemli hususta bugün dünyanın başının belası olan iki zararlıdan kaçınmak gerekiyor. Bunlardan birincisi sigaradır. Şükürler olsun sigarada Türkiye ortaya koyduğu öncülük ile bütün dünyanın takdirini kazanmış durumda. Biliyorsunuz ki Başbakanımız sigarayla mücadelede Dünya Sağlık Örgütü'nün özel Başarı Ödülü'nü aldı. Başbakanımızdan önce de örgütün Avrupa Bölgesi bu ödülü bana vermişti. Tabii bunu bütün toplumla birlikte gerçekleştirdik. Gittikçe nesillerimizi sigaradan korumaya doğru gidiyoruz. Bu devam edecek ancak bir de alkol var. Türkiye'de alkol tüketimi Avrupa'nın çok altında.''AA


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *