ANASAYFA arrow right Güncel

Google Play'in yıllık geliri ilk kez açıklandı

Google Play'in yıllık geliri ilk kez açıklandı
YAYINLAMA: 30 Ağustos 2021 / 14.51
GÜNCELLEME: 30 Ağustos 2021 / 14.51
Google Play uygulama mağazasının yıllık geliri 11 milyar dolar üzerinde.

Google'a açılan antitröst davası kapsamında, Google Play uygulama mağazasının yıllık geliri ilk kez açıklandı. Açıklamaya göre Google Play'in yıllık geliri 11 milyar dolar üzerinde.

Bazı ABD eyaletleri Google'ı antitröst ihlalleriyle suçlayarak dava açtı. Üçüncü taraf Android uygulama geliştiricileri, Google'ın abonelik ve içerik satarken kendi ödeme araçlarını kullanmak zorunda kalmasından ve satışlardan yüzde 30'a kadar komisyon almasından memnun değil.

Antitröst davaları çerçevesinde gizliliği kaldırılan belgelere göre, yalnızca 2019 yılında Google Play uygulama mağazası 11,2 milyar dolar gelir elde etti. Aynı zamanda, brüt kar 8,5 milyar dolar ve işletme karı yaklaşık 7,0 milyar ABD Doları olarak gerçekleşti. Google Play platformunun 2019 sonunda işletme kar marjı yüzde 62'yi aştı.

Bu rakamlara, mobil uygulama satışlarının, uygulama içi satın alımların ve Google Play'e dayalı reklamların dahil olduğu bildirildi.T24

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "İşler nasıl diye soruyorlar. Sanayide şu anda işle, siparişle ilgili sıkıntı yok. Talepleri karşılayabilmek için hazır stokları dahi devreye aldığımız bir dönemden geçiyoruz. Bazı üreticilerin çift vardiya çalışmaya döndüğünü biliyoruz. Piyasada iş var ama en çok duyduğumuz 3 şey faiz, eleman, ham madde sıkıntısı." ifadelerini kullandı.

Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, üreticinin sipariş tarafında sorun yaşamadığını kaydetti.

Avdagiç, "Üreticimizin iş yapma iştahı yüksek. Siparişte sorun yok. Bizim o siparişi karşılayacak iş yapma iştahımız var." ifadesini kullandı.

Piyasadaki finansman sıkıntısına karşı "seçici" destek sağlanması önerisinde bulunan Avdagiç, şunları kaydetti:

"Yüksek faizin etkisini asıl ortadan kaldıracak belki de tek konu, yatırımcının finansman maliyetinin belli bir kısmının kamu kaynakları tarafından karşılanması. Makine teçhizat yatırımı yapan, doğrudan üretime yönelik tevsi yatırımı yapan, ‘greenfield’ dediğimiz sıfırdan yatırım yapanın kullandığı ki bu daha önceki teşviklerde de vardı, yatırım kredisinin faiz maliyetinin yüzde 40'ı, yüzde 50'si bir fondan karşılanabilir. 'Bazı sektörlerin faiz maliyetini karşılamıyoruz da' denilebilir. 'Sadece orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerdeki yatırımları karşılıyoruz da' diyebilirler. Yani 'bu destek topyekun bütün yatırımlar için verilsin' demiyoruz. Yeşil duyarlılığını artıran, çevre yatırımlarını düzenleyen, atıklarını azaltan yatırımlar gibi çerçeveyi daraltıp seçici bir finansman desteği verilebilir."

Geleceği güvence altına alacak, kapasiteyi artıracak, yüksek teknoloji ihracatını genişletecek yatırımları destekleyen finansman yapısına ağırlık verilmesini gerektiğini aktaran Avdagiç, "Orta-uzun vadede rekabet sıkıntısı çekmemek için mukayeseli üstünlüğümüzü, kapasitemizi ve teknolojik seviyemizi yükselterek artırmak şart." ifadesini kullandı.

"Sanayide şu anda işle, siparişle ilgili sıkıntı yok"

Şekib Avdagiç, bir diğer hassas konunun ham madde temini ile ilgili olduğunu vurgulayarak, "Diyorlar ki, demir fiyatlarını devlet düşürsün. Demir fiyatını devlet mi belirliyor? Hayır, Londra Metal Borsası var. Ne yapılabilir? Türkiye'nin kendi iç üretim kaynakları ile buna adım atabiliriz. Nasıl Çin ihracata kısıtlama getiriyor, diyor ki 'içerideki talebi karşılamadan ihraç edemezsin.' Bu yaklaşımları dünya metal dengesini bile bozuyor. Bizim de kritik ham maddeler için belki de bunu yapmamız gerek." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin, salgının de etkisiyle Uzak Doğu'dan uzaklaşan siparişler için ideal bir ülke haline geldiğini belirten Avdagiç, bu trendin devamı için tedbirlerin sürmesi gerektiğini kaydetti.

Avdagiç, "Dışarıdan çok pahalı aldığınız ham madde ile ürettiğinizi bugün pahalı satıyorsunuz. Şu an sipariş Çin'e gitmediği için geliyor. Çin, ‘içeride çok büyük pazar var’ dedi. Navlun fiyatları zaten çok yükseldi. Kendine denge kurmaya çalışıyor. O yüzden de sipariş geliyor. Ama yarın rekabet gücü açısından nerede olacağımızı bilmek için bugünden alacağımız tedbirler önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Sanayide en çok duydukları konulardan birinin de eleman sıkıntısı olduğunu belirten Avdagiç, nitelikli ara eleman sorununa çözüm için üniversite mezunu ama iş bulamayan gençlerin de ikincil kurslarla iş dünyasına yönlendirilebileceğini kaydetti.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *