Türkiye’deki on binlerce hekim ve sağlık emekçisinin bu hafta başlayacak olan toplu iş sözleşmesi sürecini beklediğini söyleyen Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı K. Doğan Eroğulları, ‘’Sekizinci dönem toplu iş sözleşmesinde haklı taleplerimiz var. Taleplerimiz sadece ücretle ilgili değil. Güvenli ve güvenceli çalışma koşullarının sağlanmasını istiyoruz. Grev hakkımızın verilmesini talep ediyoruz. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Şu anda hekimlerin birçok sorunu var. Tüm hekimlerde çalışma koşullarından ve ağır iş yükünden dolayı tükenmişlik var’’ dedi.
Üzerine ekonomik krizin etkileri ile temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale geldik
Özellikle ekonomik krizden en çok etkilenen grupların başında hekimlerin ve sağlık emekçilerinin geldiğini kaydeden Eroğulları, ‘’Yıllardır TÜİK‘in sahte hesaplarıyla bir yoksullaştırma süreci yaşadık. Üzerine ekonomik krizin etkileri ile temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale geldik. Bağımsız kuruluşlarca yapılan araştırmalara göre açlık sınırı 26 bin TL, yoksulluk sınırı 86 bin TL. Birçok hekim ve sağlık emekçisi yoksulluk sınırının altında ücretler alıyor’’ ifadelerine yer verdi.
Sağlıkta şiddet her gün artarak devam ediyor
‘Geçmiş dönem toplu iş sözleşmelerinde olduğu gibi masa başında bize reva görülecek sefaleti asla kabul etmeyeceğiz’ diyen Eroğulları, ‘’Hekimler, emeklerinin karşılığı olan ücreti alamıyorlar. Sağlıkta şiddet her gün artarak devam ediyor. Hekimliğin tüm alanlarımda çok ciddi sorunlar mevcut. Aile hekimleri eziyet yönetmeliğine karşı karşıya. Üniversitelerdeki hocalarımız akademik özgürlükten yoksun ve geç sıkıntısı çekmekte. İş yeri hekimleri aynı şekilde sıkıntılı koşullarda hizmet veriyor. Asistan hekimlerde ciddi bir tükenmişlik var’’ şeklinde konuştu.
Sefaleti ve kölelik düzenini kabul etmeyeceğiz
Çalışma koşulları ve özlük haklarının düzeltilmesi gerektiğini kaydeden Eroğulları, ‘’Yaşanan ekonomik krizde zenginler ve milyonlarca dolarlık vergi borcu silinenler servetlerine servet katarken, biz bordrolu çalışanlar ekonomik krizin tüm yükünü çektik. Tekrar söylüyoruz; sefaleti ve kölelik düzenini kabul etmeyeceğiz’’ hatırlatmasını yaptı.
Mevsim meyveleri ve hayvansal gıdalara erişim maalesef mümkün değil
İnsanların temel ihtiyaçları olan beslenme ve barınma gibi ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğine dikkat çeken Eroğulları, ‘’Çocuklar beslenememekten kaynaklı boy kısalığı yani bodurluk görülmeye başladı. Yaz dönemi olmasına rağmen mevsim meyveleri ve hayvansal gıdalara erişim maalesef mümkün değil. Bu sistemde hepimiz yoksullaştık ve yoksullaşmaya devam ediyoruz. Bu nedenle memurlar için yapılacak sefalet artışlarını kabul etmeyeceğiz. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi, memurların masa başında sefalete mahkûm edilmesine seyirci kalmayacağız’’ ifadelerini kullandı.