“Resim sanatının icap ettirdiği diğer tarzlar da nasip olmakla beraber, mesleğim peyzaj ressamlığıdır. Bu yolda yaptığım pek çok resim, kroki ve karakalem, suluboya, yağlıboya, resimlerim her gün artmakta olan yadigârlarımdır.” Hoca Ali Rıza
Ressam Rıza Bey Üsküdar’ın Ahmediye semtinde 1857 yılında doğmuştur.
Babası süvari binbaşılarından Üsküdarlı Mehmet Rüştü Bey’dir.
Hoca Ali Rıza 1878 tarihinde Mektebi Harbiye, şimdiki Kuleli Askeri Lisesi’ne girer, daha ilk sınıflarda iken kendisi gibi resme hevesi olan beş altı arkadaşını da teşvik ederek okulda bir resim atölyesi açılması için müracaat ederler.
Okul müdürü zamanın Genelkurmay Başkanı Ethem Paşa bu isteği kabul eder ve bir resim atölyesi açılır ve hocalığına da Nuri Paşa tayin edilir. Resime hevesi olanlar büyük bir heyecan ve gayretle teknik resim, manzara, gölge-ışık gibi konularda ihtisas sahibi olurlar.
Nuri Paşa’dan sonra Fransa’da öğrenimini tamamlayan Miralay Süleyman Seyyit Bey (1842-1943) ve ardından Mösyö Kes isminde yabancı bir ressamdan ders alırlar.
1882 yılında Harbiye mektebini üsteğmen rütbesi ile bitirince, Rıza Bey’i resim hocası Nuri Paşa’nın yardımcısı olarak okulda alıkoydular. Bu sırada resim tahsili için İtalya’ya gönderilmesine karar verildi, fakat ne yazık ki Napoli’de çıkan kolera salgını gitmesine engel oldu. Bu olay Hoca Ali Rıza’nın çalışma azmini kırmamış aksine kendini sanatında ilerlemesine yardımcı olacak çalışmalara adamıştır.
Harbiye’deki resim hocalığı devam ederken aynı zamanda Harbiye Matbaası Başressamlığı görevini de yürütmekteydi. Bu görevi sırasında kendi resimlerinden meydana gelen matbu albümler bastırarak talebelerine ders aracı olarak bunlardan dağıtmıştır.
Harbiye’deki görevinden emekli olduktan sonra sanatında altın çağını başlatan Hoca Ali Rıza en güzel eserlerini de bu dönemde vermiştir. Aynı zamanda İnas Sanayii Nefise Mektebi (Kız Güzel Sanatlar Okulu) Çamlıca Kız Lisesi ve Erkek Ameli Hayat Mektebi (Erkek Sanat Okulu) gibi çeşitli okulların yanı sıra özel kişilere de hocalık yapmıştır.
Hoca Ali Rıza da birçok sanatçının kaderi gibi resim yapmakla zengin olmamış, sadece ailesinin geçimini temin edecek bir gelir ile ömrü kiralık evlerde geçmiştir. Eşinin adı Nadide Hanımdır. Nasır Çizer isminde bir erkek, Nimet Ener, Kadriye, Hamdiye isimlerinde üç kız çocuğu vardır.
Büyük sanatçı 73 sene sanatla iç içe geçen ömrünü 1930 yılında Üsküdar’daki evinde tamamlamıştır. Son zamanları ailevi üzüntülerle geçen Hoca Ali Rıza’nın mezarı çok sevdiği ve resimlerine konu olan Üsküdar’ın Karacaahmet Mezarlığı’ndadır.
Ressam Rıza Bey Üsküdar’ın Ahmediye semtinde 1857 yılında doğmuştur.
Babası süvari binbaşılarından Üsküdarlı Mehmet Rüştü Bey’dir.
Hoca Ali Rıza 1878 tarihinde Mektebi Harbiye, şimdiki Kuleli Askeri Lisesi’ne girer, daha ilk sınıflarda iken kendisi gibi resme hevesi olan beş altı arkadaşını da teşvik ederek okulda bir resim atölyesi açılması için müracaat ederler.
Okul müdürü zamanın Genelkurmay Başkanı Ethem Paşa bu isteği kabul eder ve bir resim atölyesi açılır ve hocalığına da Nuri Paşa tayin edilir. Resime hevesi olanlar büyük bir heyecan ve gayretle teknik resim, manzara, gölge-ışık gibi konularda ihtisas sahibi olurlar.
Nuri Paşa’dan sonra Fransa’da öğrenimini tamamlayan Miralay Süleyman Seyyit Bey (1842-1943) ve ardından Mösyö Kes isminde yabancı bir ressamdan ders alırlar.
1882 yılında Harbiye mektebini üsteğmen rütbesi ile bitirince, Rıza Bey’i resim hocası Nuri Paşa’nın yardımcısı olarak okulda alıkoydular. Bu sırada resim tahsili için İtalya’ya gönderilmesine karar verildi, fakat ne yazık ki Napoli’de çıkan kolera salgını gitmesine engel oldu. Bu olay Hoca Ali Rıza’nın çalışma azmini kırmamış aksine kendini sanatında ilerlemesine yardımcı olacak çalışmalara adamıştır.
Harbiye’deki resim hocalığı devam ederken aynı zamanda Harbiye Matbaası Başressamlığı görevini de yürütmekteydi. Bu görevi sırasında kendi resimlerinden meydana gelen matbu albümler bastırarak talebelerine ders aracı olarak bunlardan dağıtmıştır.
Harbiye’deki görevinden emekli olduktan sonra sanatında altın çağını başlatan Hoca Ali Rıza en güzel eserlerini de bu dönemde vermiştir. Aynı zamanda İnas Sanayii Nefise Mektebi (Kız Güzel Sanatlar Okulu) Çamlıca Kız Lisesi ve Erkek Ameli Hayat Mektebi (Erkek Sanat Okulu) gibi çeşitli okulların yanı sıra özel kişilere de hocalık yapmıştır.
Hoca Ali Rıza da birçok sanatçının kaderi gibi resim yapmakla zengin olmamış, sadece ailesinin geçimini temin edecek bir gelir ile ömrü kiralık evlerde geçmiştir. Eşinin adı Nadide Hanımdır. Nasır Çizer isminde bir erkek, Nimet Ener, Kadriye, Hamdiye isimlerinde üç kız çocuğu vardır.
Büyük sanatçı 73 sene sanatla iç içe geçen ömrünü 1930 yılında Üsküdar’daki evinde tamamlamıştır. Son zamanları ailevi üzüntülerle geçen Hoca Ali Rıza’nın mezarı çok sevdiği ve resimlerine konu olan Üsküdar’ın Karacaahmet Mezarlığı’ndadır.