Sakar, “Dünya genelinde yaşanan iklim değişikliğini son yıllarda daha fazla hissetmeye başladık. Çünkü her yıl bir önceki yıldan daha kurak geçmeye başladı. Yaşanan bu kuraklık Gaziantep ve çiftçisini çok olumsuz etkiliyor. Bu yılda mart ayına kadar istenilen yağışın alınamaması çiftçilerimizi kara kara düşündürmeye başlatmıştı. Ancak son yağışlar umutlarımızı yeniden yeşertti. Mart ve Nisan ayındaki yağışlar sonucunda hububatın kurtulduğunu söyleyebiliriz. Tahminlerimize göre hububatta son yılların en yüksek rekoltesini elde edebiliriz” ifadelerini kullandı.
Enerji maliyetlerinin yüksekliği çiftçinin belini büküyor
Çiftçilerin her koşulda vefakâr ve cefakâr davranarak üretmeye, ülke ekonomisine katkı sunmaya devam ettiğini söyleyen Sakar, “Çiftçilerimiz 85 milyon insanın gıda arzını karşılamak için gece-gündüz demeden çalışıyor, çalışmaya da devam ediyor. Son yıllarda Gaziantep’te sulu tarım ile uğraşan çiftçi sayısı kent genelinde artarken, enerji maliyetlerinin yüksekliği çiftçilerimizin belini büküyor ve sulu tarımdan uzaklaştırıyor. Pandemi döneminde üretimin ve gıda arzının ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla sulu tarım yapanların sayısını artırmak ve teşvik etmek için enerjide maliyet sorununu çözmek için adımlar atılmalı, çalışmalara vakit kaybetmeksizin start verilmeli” çağrısında bulundu.
Fırat’ın suyunun Gaziantep’e akıtılması kuraklığa bağlı olan kaderimizi değiştirir
Kuraklığın çiftçinin kaderi olmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Başkan Sakar, “İbni Haldun’un “Coğrafya kaderdir” diye çok güzel bir sözü bulunuyor. Aynen her il içerisinde bulunduğu coğrafyanın ikliminden iyi ya da kötü olarak etkileniyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi içerisinde yer alan Gaziantep, ise kurak bir il. Ancak en büyük şansımız Fırat gibi büyük bir nehrin hemen yanı başımızdan geçiyor olması. Demek ki coğrafya kaderdi sözü her ne kadar doğru olsa da bunu değiştirmek bizim elimizde. Fırat’ın suyunun Gaziantep’e akıtılması kuraklığa bağlı olan kaderimizi değiştirir. Ayrıca Fırat’ın suyunun gelmesi topraklarımızı daha da verimli hale getirecek. Bu konuda hemen çalışmalara başlanılmalı” ifadelerine yer verdi.
Çiftçilerimize hakettiği değer verilmeli
Girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dert yanan Yavuzeli Ziraat Odası Başkanı Bekir Sakar, konuşmasını şöyle bitirdi: “Çiftçilerimizin en büyük girdileri arasında yer alan ilaç, gübre ve akaryakıt fiyatlarının yüksekliği üreticiyi çok zorluyor. Birçok çiftçinin bu giderleri karşılayacak maddi gücü yok. Dolayısıyla girdi maliyetlerini düşürecek adımların atılması verilen desteklerin ivedilikle artırılması önem arz ediyor. Çiftçiyi tarladan üretimden uzaklaştırmayalım. Çünkü ülkenin bel kemiği direği olan çiftçidir. O yüzden çiftçilerimize hak ettiği değer verilmeli.” Adem Kesenek