Asgari ücret görüşmelerine sayılı günler kala sendika başkanlarından açıklamalar gelmeye başladı. Asgari ücretle ilgili açıklama yapan Tez-Koop-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Bilal Öztokmak, “Hükümetin bilimsel olarak belirlenen açlık ve yoksulluk sınırlarını gözeterek asgari ücrette ciddi bir tavır alması gerekiyor. Özellikle 2017 yılında uygulanan zamlar sonrası bu bir zorunluluk. Sokaktaki enflasyonu hepimiz yaşıyoruz, yapılan zamları ve vergi artışlarını, tüm üretimi etkileyen doların ve petrol ürünlerinin artışını, tüketim ürünlerindeki özellikle de gıda fiyatlarındaki artışları düşündüğümüzde satın alma gücümüz yüzde 25-30 oranında azalmıştır” dedi.
Asgari ücrette son kararı hükümet veriyor
Asgari ücret görüşmelerinin önümüzdeki günlerde başlayacağını belirten Öztokmak, “Aralığın ilk haftasında toplanacak olan asgari ücret tespit komisyonu, yıl sonu gelmeden çalışmalarını tamamlayarak 2018’ de uygulanacak asgari ücreti belirlemiş olacak. Asgari ücreti, yasa gereği 5’ işçi, 5 işveren ve 5 devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Bu komisyonda, en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için işçi tarafını konfederasyonumuz olan Türk-İş temsil ediyor. İşveren tarafı adına da işveren sendikaları konfederasyonu TİSK bulunuyor. Fiili durum olarak haliyle son kararı hükümet veriyor. Hükümetin belirlediği tutar oy çokluğu veya oybirliği ile uygulanıyor. 2017 yılı asgari ücreti belirlenirken Türk-İş talebi en az bin 600 TL olması idi ama maalesef bin 400 TL olarak belirlendi. Halbuki devletin kendi kurumu dahi, TÜİK dahi 2017 yılında bir kişinin sadece zorunlu harcamalarını yapabilmesi için bile bin 669 TL olması gerektiğini belirtmesine rağmen çok daha altında bir tutar belirlendi. Üstelik TÜİK’in belirlediği bu tutar bir kişi için, yani asgari ücretlinin geçindirmek zorunda olduğu ailesi baz alınmadığı halde bin 700 TL civarındaydı” ifadesini kullandı.
“Dört kişilik bir ailenin insanca
yaşaması için gereken tutar 5 bin TL”
Türkiye’nin üyesi olduğu ILO kriterlerine göre asgari ücret hesaplanırken işçi kadar işçinin ailesinin ihtiyaçlarının da hesaba katılması gerektiğini kaydeden Öztokmak, “Önceki gün medyada yayınlandı. Ekonomi Bakanımız asgari ücretin dört kişilik bir aile için belirlenmediğini, sadece çalışanın kendisi için belirlenen bir ücret olduğunu söyledi ve bu son derece üzücü bir laf. Türkiye toplumunun gerçekleri ile örtüşmeyen bir söylem, ne olacak peki asgari ücretle çalışan insanların çoğunluğu evli aile geçindiren insanlar, ve genel olarak da tek kişinin çalıştığı aile yapısı içindeyiz. Aynı zamanda bir hükümet politikası en az 3-4 çocuk sahibi olmak. Yani bir anlamı ile Ekonomi Bakanımız işçilerin eşleri ve çocukları da çalışsın diyor, ama halihazır da zaten beş milyon işsizin bulunduğu bir ülkede söylenilecek bir laf değil bu. Asgari ücretin belirlenmesi siyasi etkilerden arındırılıp bilimsel olarak belirlemesi gerektiğini gösteren bir durum bu. Bilimsel olarak Türkiye şartlarında yaşam araştırılarak bir işçinin ve ailesinin insan onuruna yakışır bir yaşam sürdürebileceği ücret belirlendikten sonra komisyon toplantıları yapılıp, belirlenen bu tutarın altında karar alınamaması gerekir. Konfederasyonumuz bu yöndeki araştırmalarını düzenli olarak yapıp, kamuoyuna açıklıyor, son yaptığı araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı yani insanca yaşaması için gereken tutar 5 bin lira” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Politikacılar toplumun talep ve
ihtiyaçlarını görmek zorunda
Hükümetin bilimsel olarak belirlenen açlık ve yoksulluk sınırlarını gözeterek asgari ücrette ciddi bir tavır alması gerektiğinin altını çizen Tez-Koop-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Bilal Öztokmak, konuşmasına şöyle devam etti: “Özellikle 2017 yılında uygulanan zamlar sonrası bu bir zorunluluk. Sokaktaki enflasyonu hepimiz yaşıyoruz, yapılan zamları ve vergi artışlarını, tüm üretimi etkileyen doların ve petrol ürünlerinin artışını, tüketim ürünlerinde ki özellikle de gıda fiyatlarında ki artışları düşündüğümüz de satın alma gücümüzün yüzde 25-30 oranında azalmıştır. Yani zaten yetersiz olan ücretler fiili olarak da yüzde 25-30 oranında azalmış oldu. Bu şartlarda politikacılar temsil ettikleri toplumun ihtiyaçlarını ve taleplerini görmek zorundalar.”
Hükümet, asgari ücret
politikasını değiştirmeli
Hükümetin asgari ücret politikasını değiştirmesi ve asgari ücretten alınan vergiden vazgeçmesi gerektiğine dikkat çeken Öztokmak, “Ölüm sınırında kazanç elde eden bir insanın kazancının bir kısmını da vergi adı altında devletin alması akla, vicdana aykırı. Ayrıca asgari ücretlilere ya bedelsiz sosyal konutlar tahsis edilmeli ya da kira yardımı yapılmalı veya ısınma, su, elektrik ve ulaşım gibi yaşam için zorunlu giderlerdeki hizmetler bedelsiz verilmelidir. Bunlar yapılamayacak, uygulanamayacak, hayali şeyler değildir. Tüm modern toplumlarda uygulanan bu sosyal politikalar artık ülkemizde de uygulanması zorunludur” diye açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş
Asgari ücrette son kararı hükümet veriyor
Asgari ücret görüşmelerinin önümüzdeki günlerde başlayacağını belirten Öztokmak, “Aralığın ilk haftasında toplanacak olan asgari ücret tespit komisyonu, yıl sonu gelmeden çalışmalarını tamamlayarak 2018’ de uygulanacak asgari ücreti belirlemiş olacak. Asgari ücreti, yasa gereği 5’ işçi, 5 işveren ve 5 devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Bu komisyonda, en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için işçi tarafını konfederasyonumuz olan Türk-İş temsil ediyor. İşveren tarafı adına da işveren sendikaları konfederasyonu TİSK bulunuyor. Fiili durum olarak haliyle son kararı hükümet veriyor. Hükümetin belirlediği tutar oy çokluğu veya oybirliği ile uygulanıyor. 2017 yılı asgari ücreti belirlenirken Türk-İş talebi en az bin 600 TL olması idi ama maalesef bin 400 TL olarak belirlendi. Halbuki devletin kendi kurumu dahi, TÜİK dahi 2017 yılında bir kişinin sadece zorunlu harcamalarını yapabilmesi için bile bin 669 TL olması gerektiğini belirtmesine rağmen çok daha altında bir tutar belirlendi. Üstelik TÜİK’in belirlediği bu tutar bir kişi için, yani asgari ücretlinin geçindirmek zorunda olduğu ailesi baz alınmadığı halde bin 700 TL civarındaydı” ifadesini kullandı.
“Dört kişilik bir ailenin insanca
yaşaması için gereken tutar 5 bin TL”
Türkiye’nin üyesi olduğu ILO kriterlerine göre asgari ücret hesaplanırken işçi kadar işçinin ailesinin ihtiyaçlarının da hesaba katılması gerektiğini kaydeden Öztokmak, “Önceki gün medyada yayınlandı. Ekonomi Bakanımız asgari ücretin dört kişilik bir aile için belirlenmediğini, sadece çalışanın kendisi için belirlenen bir ücret olduğunu söyledi ve bu son derece üzücü bir laf. Türkiye toplumunun gerçekleri ile örtüşmeyen bir söylem, ne olacak peki asgari ücretle çalışan insanların çoğunluğu evli aile geçindiren insanlar, ve genel olarak da tek kişinin çalıştığı aile yapısı içindeyiz. Aynı zamanda bir hükümet politikası en az 3-4 çocuk sahibi olmak. Yani bir anlamı ile Ekonomi Bakanımız işçilerin eşleri ve çocukları da çalışsın diyor, ama halihazır da zaten beş milyon işsizin bulunduğu bir ülkede söylenilecek bir laf değil bu. Asgari ücretin belirlenmesi siyasi etkilerden arındırılıp bilimsel olarak belirlemesi gerektiğini gösteren bir durum bu. Bilimsel olarak Türkiye şartlarında yaşam araştırılarak bir işçinin ve ailesinin insan onuruna yakışır bir yaşam sürdürebileceği ücret belirlendikten sonra komisyon toplantıları yapılıp, belirlenen bu tutarın altında karar alınamaması gerekir. Konfederasyonumuz bu yöndeki araştırmalarını düzenli olarak yapıp, kamuoyuna açıklıyor, son yaptığı araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı yani insanca yaşaması için gereken tutar 5 bin lira” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Politikacılar toplumun talep ve
ihtiyaçlarını görmek zorunda
Hükümetin bilimsel olarak belirlenen açlık ve yoksulluk sınırlarını gözeterek asgari ücrette ciddi bir tavır alması gerektiğinin altını çizen Tez-Koop-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Bilal Öztokmak, konuşmasına şöyle devam etti: “Özellikle 2017 yılında uygulanan zamlar sonrası bu bir zorunluluk. Sokaktaki enflasyonu hepimiz yaşıyoruz, yapılan zamları ve vergi artışlarını, tüm üretimi etkileyen doların ve petrol ürünlerinin artışını, tüketim ürünlerinde ki özellikle de gıda fiyatlarında ki artışları düşündüğümüz de satın alma gücümüzün yüzde 25-30 oranında azalmıştır. Yani zaten yetersiz olan ücretler fiili olarak da yüzde 25-30 oranında azalmış oldu. Bu şartlarda politikacılar temsil ettikleri toplumun ihtiyaçlarını ve taleplerini görmek zorundalar.”
Hükümet, asgari ücret
politikasını değiştirmeli
Hükümetin asgari ücret politikasını değiştirmesi ve asgari ücretten alınan vergiden vazgeçmesi gerektiğine dikkat çeken Öztokmak, “Ölüm sınırında kazanç elde eden bir insanın kazancının bir kısmını da vergi adı altında devletin alması akla, vicdana aykırı. Ayrıca asgari ücretlilere ya bedelsiz sosyal konutlar tahsis edilmeli ya da kira yardımı yapılmalı veya ısınma, su, elektrik ve ulaşım gibi yaşam için zorunlu giderlerdeki hizmetler bedelsiz verilmelidir. Bunlar yapılamayacak, uygulanamayacak, hayali şeyler değildir. Tüm modern toplumlarda uygulanan bu sosyal politikalar artık ülkemizde de uygulanması zorunludur” diye açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş