İhraç ettiğimiz birçok gıda maddesi ne yazık ülkemize geri dönüyor

Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, ‘’Dünya Sağlık Örgütünce en tehlikeli ve muhtemel kanserojen olarak sınıflandırılan pestisitler için ilgili merciler gerekli adımları ivedilikle atmalı, hatta ülkemizde de yasaklanmalı. Bakanlık gerekli düzenlemeleri yaparak, taklit ve tağşiş için yapmış olduğu uygulamayı meyve ve sebzeler için de yapmalı, pestisit, aflatoksin ve mikrobiyal yük sınır değerlerini aşan ürünleri üreten firma ve kişileri de ifşa etmeli’’ şeklinde konuştu.

Gıda egemenliğine dayalı, kamucu tarım ve gıda politikaları inşa edilmeli

Pestisit kullanımının halk sağlığını olumsuz bir şekilde etkileyen bir sorun olduğuna dikkat çeken Aydın, gıdalar ve insan sağlığı dışında hayvanlar ve doğa üzerinde de yıkıma neden olduğunu ve biyoçeşitliliğe zarar verdiğini vurguladı. ‘’Çiftçilerimizin kullanacakları tarımsal ilaçları, kullanılması gereken yasal miktarlarını ve ülkelerin yasal mevzuatlarını bilmemelerinden ve bilinçlendirilmemelerinden kaynaklı ihraç ettiğimiz birçok gıda maddesi ne yazık ülkemize geri dönüyor. Bu ürünlerin geri dönüşlerinde ilgili bakanlıklar devreye girmeli, ürünler karantinaya alınmalı ve ülkemiz mevzuatına aykırı olanlar imha edilmeli ve bu bilgiler de kamuoyu ile paylaşılmalı. Çiftçilerimize bu konularda belirli aralıklarla eğitimler verilmelidir. Gıda egemenliğine dayalı, kamucu tarım ve gıda politikaları inşa edilmeli’’ ifadelerini kullandı.

‘Mikotoksinler bazı küfler tarafından üretilen toksik metabolizma ürünleri’ diyen Aydın, ‘’Halk arasında en bilinenleri ise Aflatoksin ve Okratoksinler. Bu mikotoksin türlerinin uzun süreçte fazla tüketilmesinin insanlar ve hayvanlarda kansere neden olduğu kanıtlanmış. Ayrıca bağışıklık sistemini güçsüzleştirme, hafıza kaybı, kas krampları ve gen değişimine kadar sonraki nesillere aktarılabilecek hasarlar bırakabilmektedirler. Toplumumuzda sıkça görülen bir hareket tarzı olarak küflenmiş gıdaların, küflenmiş kısımlarının atılarak diğer kısımlarının tüketilmesi yanlış bir alışkanlık. Aflatoksin yasal limitleri, Türkiye'de Türk Gıda Kodeksi Bulaşanlar Yönetmeliği ve uluslararası düzenlemeler, örneğin Avrupa Birliği düzenlemeleri gibi, ilgili yasal mevzuata göre belirlenir. Bu limitlerin belirlenmesinde insan sağlığının korunması temel amaç’’ açıklamasını yaptı.

Her aşamada uluslararası standartlara uygun hareket edilmeli

Aydın, ‘’Uluslar arası standartlar ve limitler belirlenirken uzun süreli ve farklı şartlar altında yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları baz alınır. Belli bir miktar aflatoksine maruz bırakılan canlılarda değişimler gözlenerek gıdalarda aflatoksin bulunabilme alt sınırı belirlenir. Uluslararası standartlara uyum amacıyla; aflatoksin yasal sınırları belirlenirken, CodexAlimentarius gibi uluslararası gıda standartları da dikkate alınır. Bu sayede Türkiye'deki Aflatoksin limitleri, global ticaret ve gıda güvenliği açısından da uyumlu hale getirilir. Üretimden ambalajlamaya, taşımadan kalite kontrolüne kadar her aşamada uluslararası standartlara uygun hareket edilmeli’’ uyarısında bulundu.