20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Gaziantep Barosu Çocuk Merkezi basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını Avukat Deniz Kütük yaptı. Kütük, “Dünyanın dört bir yanında devam etmekte olan büyüklerin iktidar, para, güç savaşında en çok zarar gören çocuklardır. Huzur hakkı elinden alınarak yersiz yurtsuz bırakılan savaşın çocuklarının deyim yerindeyse geleceği çalınmıştır. Bir çocuğun tüm masumiyetiyle şarkı söylerken yanı başında patlayan bomba, aslında biz büyüklerin yüreğine düşmelidir. Çocukların ne şarkıları ne oyunları ne de rüyaları; patlayan bombalarla, toplarla, silahlarla yarım kalmamalıdır” dedi.
Çocuklar için daha güzel bir dünya kurmak adına çalışmaktan bir an olsun vazgeçmeyeceklerini belirten Kütük, “Yaşanacak güzel bir dünyanın teminatı, mutlak onlara güzel bir gelecek sağlamaktan geçmektedir. Yarınlarımız, umutlarımız, geleceğimiz dediğimiz çocuklara bugünü dar ettiğimizin farkına varmanın ve artık onlara hesap vermenin vakti gelmiştir” ifadesini kullandı.
“Ülkemizde yaşanan çocuk
ölümlerinden sadece biri bu”
“Çocukların en iyi sağlık düzeyine kavuşma ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, Çocuk Hakları Sözleşmesi 24.maddesinde düzenlenmiş ve taraf devletlere bu konuda yükümlülükler yüklenmiştir.” Diyen Kütük, “Ancak geçtiğimiz günlerde savaş mağduru 7 yaşında Suriyeli bir çocuk, nüfus cüzdanı olmadığı gerekçesiyle dört ayrı hastaneden müdahale edilmeyerek geri gönderilmiş ve hayatını kaybetmiştir. Ülkemizde yaşanan çocuk ölümlerinden sadece biri bu. Bu ülke, uykusunun en güzel yerinde, sıcacık yatağında panzerle ezilerek öldürülen iki kardeşi de gördü; hain terör saldırısında Barış Mitinginde katledilen Muhammed Veyseli de. Devlet ölmemesi için önlemler alması, yaşam hakkını sonuna kadar koruması gerekirken bazen de kendi kıydı yavrularına” şeklinde konuştu.
“Bir sürü çocuk erken yaşlarda zor ve ağır
işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır”
Kütük, “Çocukların ekonomik olarak sömürülmesinin ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasının da yine Çocuk Hakları Sözleşmesinde düzenlenmiş olup taraf devletlerden biri olarak bizi de bağlamaktadır. Yine ülkemizde ekonomik zorluklar nedeniyle eğitim hakkını kullanamayan bir sürü çocuk erken yaşlarda zor ve ağır işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır. Tüm bu saydıklarımızın ötesinde en vahim olanı da ruhu ve yüreği simsiyah olan istismarcılar nedeniyle manevi dünyalarında kapanmayacak yaralar açılmasıdır. Cezaların caydırıcılığını yitirmiş olması, yaş sınırı ne olursa olsun istismar ve rıza sözcüklerinin aynı cümlede hafifletici mahiyette telaffuz edilmesi Merkezimiz tarafından kabul edilebilir bir durum değildir” ifadesini kullandı.
“Güzel günler göreceğiz”
Çocukların, ne kendi ebeveynlerinin boşanma ve velayet tesisi gibi karşılıklı hesaplaşmalarının, ne dünya devletlerinin güç ve iktidar savaşlarının, ne devletin bizzat bir canavara dönüşerek kendi eliyle yaptığı kıyımların ne de cinsel istismar olaylarının mağduru olmaması gerektiğinin altını çizen Avukat Deniz Kütük, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizler, çocuklarımızın haklarını korumak ve onlara güzel günleri yaşayacakları bir dünya inşa etmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. İçimizde büyüttüğümüz çocuk sevgisi ve güzel bir dünya umuduyla buna inanıyoruz. Sevgili çocuklar sizler de inanın, inanın güzel günler göreceğiz.” Arzu Bulut
Çocuklar için daha güzel bir dünya kurmak adına çalışmaktan bir an olsun vazgeçmeyeceklerini belirten Kütük, “Yaşanacak güzel bir dünyanın teminatı, mutlak onlara güzel bir gelecek sağlamaktan geçmektedir. Yarınlarımız, umutlarımız, geleceğimiz dediğimiz çocuklara bugünü dar ettiğimizin farkına varmanın ve artık onlara hesap vermenin vakti gelmiştir” ifadesini kullandı.
“Ülkemizde yaşanan çocuk
ölümlerinden sadece biri bu”
“Çocukların en iyi sağlık düzeyine kavuşma ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, Çocuk Hakları Sözleşmesi 24.maddesinde düzenlenmiş ve taraf devletlere bu konuda yükümlülükler yüklenmiştir.” Diyen Kütük, “Ancak geçtiğimiz günlerde savaş mağduru 7 yaşında Suriyeli bir çocuk, nüfus cüzdanı olmadığı gerekçesiyle dört ayrı hastaneden müdahale edilmeyerek geri gönderilmiş ve hayatını kaybetmiştir. Ülkemizde yaşanan çocuk ölümlerinden sadece biri bu. Bu ülke, uykusunun en güzel yerinde, sıcacık yatağında panzerle ezilerek öldürülen iki kardeşi de gördü; hain terör saldırısında Barış Mitinginde katledilen Muhammed Veyseli de. Devlet ölmemesi için önlemler alması, yaşam hakkını sonuna kadar koruması gerekirken bazen de kendi kıydı yavrularına” şeklinde konuştu.
“Bir sürü çocuk erken yaşlarda zor ve ağır
işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır”
Kütük, “Çocukların ekonomik olarak sömürülmesinin ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasının da yine Çocuk Hakları Sözleşmesinde düzenlenmiş olup taraf devletlerden biri olarak bizi de bağlamaktadır. Yine ülkemizde ekonomik zorluklar nedeniyle eğitim hakkını kullanamayan bir sürü çocuk erken yaşlarda zor ve ağır işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır. Tüm bu saydıklarımızın ötesinde en vahim olanı da ruhu ve yüreği simsiyah olan istismarcılar nedeniyle manevi dünyalarında kapanmayacak yaralar açılmasıdır. Cezaların caydırıcılığını yitirmiş olması, yaş sınırı ne olursa olsun istismar ve rıza sözcüklerinin aynı cümlede hafifletici mahiyette telaffuz edilmesi Merkezimiz tarafından kabul edilebilir bir durum değildir” ifadesini kullandı.
“Güzel günler göreceğiz”
Çocukların, ne kendi ebeveynlerinin boşanma ve velayet tesisi gibi karşılıklı hesaplaşmalarının, ne dünya devletlerinin güç ve iktidar savaşlarının, ne devletin bizzat bir canavara dönüşerek kendi eliyle yaptığı kıyımların ne de cinsel istismar olaylarının mağduru olmaması gerektiğinin altını çizen Avukat Deniz Kütük, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizler, çocuklarımızın haklarını korumak ve onlara güzel günleri yaşayacakları bir dünya inşa etmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. İçimizde büyüttüğümüz çocuk sevgisi ve güzel bir dünya umuduyla buna inanıyoruz. Sevgili çocuklar sizler de inanın, inanın güzel günler göreceğiz.” Arzu Bulut