Doğu ve Güneydoğu'dan Sorumlu CHP Genel Başkan Danışmanı Mustafa İsmet Erdoğan, “Türkiye ekonomik olarak zor şartlar yaşıyor. Herkes her şeyi görüyor. İktidarın en büyük rakibi hayat pahalılığı, işsizlik. Muhalefetin bu tepkileri yönetmesi ve yönetebilmesi lazım. Buna yapabilirse başaracak, yapamazsa kaybedecek. Bunu yapabilmek de verilerle, doğru politikalarla, doğru söylemlerle ve doğru insanlarla gitmekle olur. Eskinin dar siyasi kalıplarından sıyrılmak gerekir. Dijital çağdayız, dünya gibi insanların talepleri de değişiyor” uyarısında bulundu.
CHP’nin 1980’li yıllardaki potansiyelini yakalayabilmesi lazım
Gaziantep’in Türkiye’nin en önemli sanayi şehirlerinden biri olması nedeniyle yoğun bir göç aldığı tespitini yapan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Sorumlusu CHP Genel Başkan Danışmanı Mustafa İsmet Erdoğan, “CHP’nin 1980’li yıllarındaki potansiyelini yakalayabilmesi için işçinin, emekçinin ve dar gelirlilerin yaşadığı mahallerden önemli oranda oy alması ve bu bölgelere yönelik çalışmalar yapması gerekiyor” dedi.
CHP, daha çok imarlı bölgelerden oy alıyor
Erdoğan, “1980’li yıllarda CHP’nin Gaziantep’te aldığı oy oranı yüzde 43 iken, şimdi ise bu oy oranı yüzde 15’e düştü. Çünkü göçle gelenler CHP çizgisinde hareket eden siyasi partilere değil, daha çok sağ partilere oy vermiş. İstatistikler ve seçim sonuçları bunu gösteriyor. AK Parti, işçinin, emekçinin ve dar gelirlilerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerden oy alırken, CHP imarlı mahallelerden almış. CHP’nin 1980’den sonrası yıllarındaki potansiyelini yakalayabilmesi için işçinin, emekçinin ve dar gelirlilerin yaşadığı mahallerden oy alması ve bu bölgelere yönelik etkin çalışmalar yapması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Erdoğan, “CHP’nin zaman zaman Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’ne ilişkin talepleri oluyor. Talepler ve verilen görev doğrultusun sahada yaptığımız çalışmaları, topladığımız verileri bir rapor halinde genel merkeze iletiyoruz. Benim yaptığım çalışma bir nevi akademik denilebilecek düzeyde tarafsız çalışmalardan, gözlemlerden ibaret. Mesela CHP’nin 1950 yılından beri bu bölgeden aldığı oy oranlarını çıkardık. Geçmiş dönemlerde oy oranlarının neden yüksek olduğunu, şimdi neden düştüğünü rapor haline getirdik. Seçmen davranışlarını tek faktör üzerinden değerlendirmek doğru değildir. Siyasi parti tercihini belirleyen dönemsel faktörler var. Bu bölgenin seçmeninin İstanbul, İzmir ve Ankara gibi illerin seçmeninden hem benzer hem de farklı yönleri vardır. Biz birazda bunu içeriden okumaya çalışıyoruz. Bölgesel aktörleri, bölgesel faktörleri belirlemeye çalışıyoruz ve karar mercilerinin önüne bunu koymaya çalışıyoruz.” dedi.
Partinin bu kentte geçmişten gelen iyi bir potansiyeli bulunuyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sunulan raporları enine boyuna, satır satır incelediğini vurgulayan Erdoğan, “CHP örgütünün sahada çalıştığını biliyoruz, yapılan bu çalışmaların ne kadar etkili olduğunu ve olacağının sonuçlarını, ancak tam olarak seçimlerde görebiliriz. Hem Türkiye hem de dünyada genelinde etkili bir örgüte sahip olmayan siyasi partinin iktidara gelme şansı çok zayıf. CHP örgütleri tabi ki çalışıyor. Çalışmamış olsalardı İstanbul, Ankara, Antalya ve Adana gibi büyük illerin büyükşehir belediyelerini kazanılmazdı” şeklinde konuştu.
“Eğer CHP’nin Ankara, İstanbul, Adana ve Antalya’da yaptığı çalışmanın aynısını Gaziantep’te, Gaziantep'in yerel faktörlerini de göz ününde bulundurarak yapabilirlerse bu başarıyı yakalaması zor değil” diyen Erdoğan, “Zaten partinin bu kentte geçmişten gelen iyi bir potansiyeli var. Önemli olan bu potansiyeli yeniden ortaya çıkarabilmek. Bu da çoğulcu katılımcı bir anlayışla mümkün olur. Yani kentin tüm bileşenlerini kucaklamakla mümkündür. Bugün batı dünyasında işçi, emekçi, dar gelirli kesimler genellikle sosyal demokrat cenahlarda yer alır” diyen Erdoğan, “Türkiye'de bunun tersi olması üstünde düşünülmesi ve iktidar iddiası olan partilerin üstünde çalışması gereken bir durum. Söz konusu Gaziantep imarlı bölgelerde kimin oy aldığı, nispeten az gelişmiş bölgelerden kimlerin oy aldığına, mahallelerin gelişmişlik düzeyine, yerel yönetimlerin bütçelerinden aldıkları paya ve kimlere oy verdiklerine bakmak lazım. Etkili bir saha çalışması bunu gerektirir” ifadelerine yer verdi.
Bilmediğimiz, tanımadığımız ne istediğini anlamadığımız seçmenin oyunu alamayız
Erdoğan, “Söz konusu siyaset ise seçmen taleplerini iyi okuyabilirsek o seçmeni kazanmamız daha kolay. Bilmediğimiz, tanımadığımız ne istediğini anlamadığımız seçmenin oyunu alamayız. CHP'nin temel değerlerinden vazgeçmeden yeni bir seçmen kitlesini kucaklamaya hazır olmalı. Altıoktan biride devrimcilik. CHP'nin bunu yeniden hatırlaması gerekiyor. Son dönemde Cumhurbaşkanı adayları konuşuluyor. CHP'nin en güçlü yanı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Her kesimi kucaklayacak, her kesime hitap edebilecek, uzun süre devlet hizmetinde bulunup ismi hiçbir şaibeye karışmamış lider Kılıçdaroğlu'dur. CHP'nin bu avantajını iyi kullanması lazım” tespitinde bulundu. Adem Kesenek
