ANASAYFA arrow right Güncel

İktidarın kendi siyasal ideolojisine uygun bir toplum inşa etme hedefi

İktidarın kendi siyasal ideolojisine uygun bir toplum inşa etme hedefi
YAYINLAMA: 11 Haziran 2024 / 19.14
GÜNCELLEME: 11 Haziran 2024 / 19.14

Gaziantep Müfredatı Geri Çekin Platformu, yeni müfredatın düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen ve itiraz etmeyen nesiller yetiştirmek için hazırlandığını vurguladı
 

Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, ‘’Bireycilikle, milliyetçilikle, cinsiyetçilikle, dini ve milli değerler ve rekabet ile yoğrulmuş, bilimsel, sanatsal, estetik açıdan sığ, halkları, kimlikleri, inançları yok sayan, büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir dilin kullanıldığı yeni eğitim müfredatının da iktidarın kendi siyasal ideolojik hedeflerine uygun bir toplum inşası hedefiyle hazırlandığı açıkça görülüyor’’ dedi.
Eğitim politikası iktidarın hedeflerine uygun biçinlendirilmek isteniyor

‘Bir ülkede iktidar politikaları doğrultusunda bireyler nasıl biçimlendirilmek isteniyorsa ona uygun eğitim politikaları oluşturuluyor’ ifadelerini kullanan Parlakçı, ‘’Türkiye'nin mevcut eğitim politikasının temelinde de eşit, laik, bilimsel demokratik, cinsiyet eşitlikçi, anadilinde ve ekolojik eğitim anlayışından çok, eğitim sisteminin tekçi, gerici, milliyetçi, cinsiyetçi bir yaklaşımla iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerine uygun olarak biçimlendirilmek istenmesi anlayışı var’’ ifadelerini kullandı.
Yeni müfredat toplum açısından tehlikeli bir müdahale olarak değerlendirilmeli
Parlakçı, ‘’Yeni müfredatı ve iktidarın tüm eğitim politikalarını da çocuklar, gençler, kadınlar, halklar bir bütün toplumun tamamı açısından tehlikeli bir müdahale olarak değerlendirmek gerekir. Bu nedenle müfredata ilişkin mücadelemiz demokrasi ve özgürlük mücadelemizden ayrı değildir. Dolayısıyla siyasi iktidarın ideolojik dizaynına, tekçi, milliyetçi, cinsiyetçi, ırkçı, gerici eğitim politikalarına karşı laik, bilimsel, demokratik, cinsiyet eşitlikçi, ekolojik ve anadilinde eğitim; eşit, özgür demokratik bir toplum mücadelesini hep birlikte yükseltmeliyiz’’ şeklinde konuştu.

Bir ülkenin eğitim sistemi, içinde yaşanan toplumun gerçekliğini yansıtır
Eğitim sisteminde yaşanan dönüşümler, içinde bulunulan ekonomik, toplumsal ve siyasal sistemin gelişim süreçlerinden bağımsız olmadığını sözlerine ekleyen Parlakçı, ‘’Bir ülkenin eğitim sistemi, bir bütün olarak içinde yaşanan toplumun gerçekliğini yansıtır. Türkiye'deki bütün eğitim kurumları, iktidarın ırkçı, mezhepçi, ayrımcı, cinsiyetçi ve otoriter uygulamaları nedeniyle gerçek işlevinden hızla uzaklaştırılmıştır. İktidarın eğitim başta olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarında uyguladığı baskı, şiddet ve dayatmacı uygulamalar, laik, bilimsel, demokratik eğitime, eşit, özgür ve demokratik yaşama karşı açık bir meydan okumanın yaşandığını gösteriyor’’ şeklinde konuştu.
Parlakçı, ‘’Müfredat ile laik, bilimsel, demokratik, cinsiyet eşitliğini esas alan, çocuk haklarını gözeten eğitim yok sayılırken, bütün ders kitaplarında milli ve manevi değerlerin merkeze alındığı görülüyor. Milli ve manevi değerler vurgusu toplumda iktidar tarafından yaratılan tüm eşitsizliklerin üzerini örtmek için kullanılıyor. Ders kitaplarında “sadeleştirme” yapıldığı iddiasıyla doğrudan bilim, tarih, felsefe ve sanat derslerinin hedef alındığı görülmektedir. Bazı derslerde ünite ve kazanım sayılarının azaltılarak “tek din, tek mezhep, tek cins ve tek kimlik” üzerinden ağırlıklı olarak hem “dini”, hem de “milli ve manevi” öğeler ve referanslarla donatılmış bir müfredat hazırlanmış’’ tespitini yaptı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *