KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, “Ekonomik kriz, işsizlik, zamlar, pandemi derken ülkemizde insanca yaşamak bir yana hayatta kalmak bile her gün zorlaşıyor. Bu düzen toplumun işini, aşını geçimini ve sağlığını korumuyor, aksine tehdit ediyor, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten bizleri ezdikçe eziyor” ifadelerine yer verdi.
Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, borçlarla ve salgınla mücadele ediyor
Halkın işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, borçlarla, salgınla mücadele ederken AKP’nin ülkenin tüm kaynaklarını, bir avuç patrona ve ayrıcalıklı zümreye aktardığını savunan Parlakçı, “Halk işe, ekmeğe, insanca bir yaşama olduğu kadar demokrasiye, adalete ve hukuka da aç. Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor. Hakkını arayan ve gerçekleri söyleyen herkes bu düzenin hukuk dışı zorbalıklarıyla karşı karşıya kalıyor. Bu düzenin devamı için demokrasinin son kırıntıları ortadan kaldırılıyor. Seçme ve seçilme hakkımıza dahi el uzatılıyor” dedi.
Tüm yetkileri tek kişide toplayanlar sorumluluktan kaçamaz
Mevcut düzenin mağdur ettiği milyonları bölüp parçalayarak ayakta kaldığını belirten Parlakçı, “Düzenin kışkırttığı cinsiyetçilik, ırkçılık ve göçmen düşmanlığı, mezhepçilik ve savaş politikaları ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor. Bu böyle gitmez. Halkı yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu düzen Türkiye’nin sırtında bir yük. 20 yıldır ülkeyi yönetenler ve tüm yetkileri tek kişide toplayanlar sorumluluktan kaçamaz. Ülkenin kanayan sorunlarını kendi dışındaki herkese ve her şeye bağlayan bir yönetim anlayışına artık yeter diyoruz” açıklamasını yaptı.
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle tamamladı: “Ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği bir ülke, sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen KHK’lıların işine geri döndüğü bir demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz.”
Güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmesini istiyoruz
“Dünyanın neresinde olursa olsun emperyalistlerin çıkarları adına sürdürülen savaşlara, çatışmalara hayır diyoruz” ifadelerini kullanan Parlakçı, “Halkların kardeşliğini, emeğin birliğini sağlayacak adımların atıldığı, eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir memleket ve dünya, kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulmasını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasını, İstanbul Sözleşmesinin feshinin iptal edilip 190 sayılı ILO sözleşmesinin imzalanmasını, maaşlarımızın-ücretlerimizin insanca yaşamaya yetecek bir seviye yükseltilmesini, herkese güvenceli istihdam sağlanmasını, tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmesini, tüm tüketim maddelerine yapılan zamların geri alınmasını, tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmesini ve kamu özel iş birliği projelerinin, döviz garantili ihalelerin sonlandırılmasını istiyoruz” diye belirtti. Adem Kesenek
