Gaziantep Demokratik Kadın Platformu, Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi çocuğa cinsel istismarda bulunan faillerin değil, çocukların korunması gerektiği çağrısında bulundu
Türkiye’nin birçok ilinde kadınlar, eş zamanlı olarak Meclis'te ikinci yargı paketinde getirilmesi beklenen “Çocuk istismarında evlilik yoluyla af” düzenlemesine tepki gösterdi. Meclis'te ikinci yargı paketinde getirilmesi beklenen “çocuk istismarında evlilik yoluyla af” düzenlemesine, Gaziantep Demokratik Kadın Platformu’nda yer alan çok sayıda siyasi partinin kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşunda yer alan kadınlar, Yeşilsu Parkı’nda yapılan basın açıklamasıyla tepki gösterdi.
“Susma Haykır, İstismara Hayır”, ”O Yasa Meclisten Geçmeyecek” dövizlerinin yanı sıra “Çocuk İstismarının Affı Olmaz” pankartın açıldığı basın açıklamasını, platform adına Sara Alagöz yaptı.
‘Bu cezasızlık, çocuk istismarının
failline cesaret verecek’
İktidarın, küçük yaştaki kız çocuklarıyla evlenen erkeklerin istismar suçundan af edilmesine yönelik bir yasa tasarısı hazırlığında olduğunu söyleyen Alagöz, son çıkan haberlere göre AKP’nin 15 yaş farkının kriter olarak benimsendiği ve çocuk istismarı meşrulaştıracak affın bütçe görüşmelerinden sonra Ocak 2020’de meclise sunulacağı hatırlattı. Kadın örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen 2016 yılındaki yasa tasarısının 12 yaş sınırının getirilmesi şekildeki düzenlemesiyle mecliste görüşüleceğini söyledi.
Alagöz, “Şu anda getirilmek istenilen af 15 yaş altı kız çocuklarına karşı işlenen cinsel istismar suçundan hüküm giyen failleri de kapsayacaktır. Yani 12 yaşındaki bir kız çocuğunun 27 yaşındaki bir erkekle evlendirilmesi durumunda cezasızlık yoluna gidilmesi istenmektedir. Bu cezasızlığını çocuk istismarının failline cesaret vereceği ve bu suça teşvik edeceğini ön görüyoruz. Nitekim Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi kendisinden dokuz yaş küçük olan 12 yaşındaki kuzenini evlilik görüntüsü altında istismar eden ve olay gerçekleştiği zamanında kız çocuğunun yaşını bilmediğini savunan failin berat ettirmiş, Yargıtay’da oy çokluğuyla bu kararı onamıştır” açıklamasında bulundu.
‘Çocukların cinsel istismarını meşrulaştırmaya
çalışılması akıl ve vicdan dışı buluyoruz’
2016 yılında gündeme getirilen yasa tasarısını, 2005 yılında da aynı kanundan çıkarılan ‘tecavüzcüsüyle evlilik durumunda cezasızlık sağlanacak’ maddelerinin geri getirilmeye çalışıldığını belirten Alagöz, istismar suçunu evlenme koşulu düzenlemesiyle faillerin aklanması, çocukların tekrardan istismara maruz bırakılması ve şiddet dolu hayatlara mahkum edilmesi anlamına geldiğini vurguladı. “AKP’nin ‘Affı bir defaya mahsus yapacağız’ açıklaması, ‘Bir kereden bir şey olmaz’ zihniyetinin devam ettiğini göstermektedir” diyen Alagöz, “Bu düzenlemeyi yapma gerekçesi olarak, küçük yaşta istismar edilmiş ve evlendirilmiş kız çocuklarının, suç olan bu eylemi gerçekleştiren erkeklerin hapse girmesi sonucunda çocuklarıyla birlikte ortada kalmaları ve mağdur olmaları gösterilmektedir. Çocukları korumakla yükümlü devletin veri dahi paylaşmadan böyle bir gerekçeyle çocukların cinsel istismarını meşrulaştırmaya çalışmasını akıl ve vicdan dışı buluyoruz” ifadelerinde bulundu.
Faillerin değil, çocukların
mağduriyetlerini öncelemek
ve dahasını önlemek elinizde
Alagöz sözlerine şu şekilde devam etti: “İktidara tekrar sesleniyoruz, amaç gerçekten kız çocuklarını korumak ve mağdur olmalarını engellemekse neler yapılabileceğini kadın ve çocuk örgütleri yıllardır haykırmakta. Faillerin değil, çocukların mağduriyetlerini öncelemek ve dahasını önlemek elinizde. İstismarcıları affetmek yerine çocukları koruyacak önlemleri hayata geçirin. Evlenme ehliyeti olmayan çocuklara imam nikahını kıyan din görevlilerinin, kız çocuklarını çocuk yaşta evlendiren ailelerin ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek buna göz yuman kişi ve resmi otoritelerin cezalandırılması, Türk Ceza Kanunu’nda 15 yaş altı çocukların cinsel davranışa rızasının söz konusu olamayacağının açıkça belirtilmesi, erken yaşta ve zorla evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi, evlilik yaşının her koşulda 18’e çıkartılması ve bunların hiçbir boşluk ve yorum farkına yer bırakmayacak şekilde yasalara dahil edilmesi gerekmektir.” Esra Aydın
Alagöz, son olarak tüm milletvekillerini, tasarının yasalaşmaması için gerekenin yapılmasına ve medyanın ile kamuoyunun bu konun takipçisi olması çağırısında bulundu. Yapılan basın açıklaması, “ Susma haykır, istismara hayır” sloganlarıyla son buldu.
Türkiye’nin birçok ilinde kadınlar, eş zamanlı olarak Meclis'te ikinci yargı paketinde getirilmesi beklenen “Çocuk istismarında evlilik yoluyla af” düzenlemesine tepki gösterdi. Meclis'te ikinci yargı paketinde getirilmesi beklenen “çocuk istismarında evlilik yoluyla af” düzenlemesine, Gaziantep Demokratik Kadın Platformu’nda yer alan çok sayıda siyasi partinin kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşunda yer alan kadınlar, Yeşilsu Parkı’nda yapılan basın açıklamasıyla tepki gösterdi.
“Susma Haykır, İstismara Hayır”, ”O Yasa Meclisten Geçmeyecek” dövizlerinin yanı sıra “Çocuk İstismarının Affı Olmaz” pankartın açıldığı basın açıklamasını, platform adına Sara Alagöz yaptı.
‘Bu cezasızlık, çocuk istismarının
failline cesaret verecek’
İktidarın, küçük yaştaki kız çocuklarıyla evlenen erkeklerin istismar suçundan af edilmesine yönelik bir yasa tasarısı hazırlığında olduğunu söyleyen Alagöz, son çıkan haberlere göre AKP’nin 15 yaş farkının kriter olarak benimsendiği ve çocuk istismarı meşrulaştıracak affın bütçe görüşmelerinden sonra Ocak 2020’de meclise sunulacağı hatırlattı. Kadın örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen 2016 yılındaki yasa tasarısının 12 yaş sınırının getirilmesi şekildeki düzenlemesiyle mecliste görüşüleceğini söyledi.
Alagöz, “Şu anda getirilmek istenilen af 15 yaş altı kız çocuklarına karşı işlenen cinsel istismar suçundan hüküm giyen failleri de kapsayacaktır. Yani 12 yaşındaki bir kız çocuğunun 27 yaşındaki bir erkekle evlendirilmesi durumunda cezasızlık yoluna gidilmesi istenmektedir. Bu cezasızlığını çocuk istismarının failline cesaret vereceği ve bu suça teşvik edeceğini ön görüyoruz. Nitekim Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi kendisinden dokuz yaş küçük olan 12 yaşındaki kuzenini evlilik görüntüsü altında istismar eden ve olay gerçekleştiği zamanında kız çocuğunun yaşını bilmediğini savunan failin berat ettirmiş, Yargıtay’da oy çokluğuyla bu kararı onamıştır” açıklamasında bulundu.
‘Çocukların cinsel istismarını meşrulaştırmaya
çalışılması akıl ve vicdan dışı buluyoruz’
2016 yılında gündeme getirilen yasa tasarısını, 2005 yılında da aynı kanundan çıkarılan ‘tecavüzcüsüyle evlilik durumunda cezasızlık sağlanacak’ maddelerinin geri getirilmeye çalışıldığını belirten Alagöz, istismar suçunu evlenme koşulu düzenlemesiyle faillerin aklanması, çocukların tekrardan istismara maruz bırakılması ve şiddet dolu hayatlara mahkum edilmesi anlamına geldiğini vurguladı. “AKP’nin ‘Affı bir defaya mahsus yapacağız’ açıklaması, ‘Bir kereden bir şey olmaz’ zihniyetinin devam ettiğini göstermektedir” diyen Alagöz, “Bu düzenlemeyi yapma gerekçesi olarak, küçük yaşta istismar edilmiş ve evlendirilmiş kız çocuklarının, suç olan bu eylemi gerçekleştiren erkeklerin hapse girmesi sonucunda çocuklarıyla birlikte ortada kalmaları ve mağdur olmaları gösterilmektedir. Çocukları korumakla yükümlü devletin veri dahi paylaşmadan böyle bir gerekçeyle çocukların cinsel istismarını meşrulaştırmaya çalışmasını akıl ve vicdan dışı buluyoruz” ifadelerinde bulundu.
Faillerin değil, çocukların
mağduriyetlerini öncelemek
ve dahasını önlemek elinizde
Alagöz sözlerine şu şekilde devam etti: “İktidara tekrar sesleniyoruz, amaç gerçekten kız çocuklarını korumak ve mağdur olmalarını engellemekse neler yapılabileceğini kadın ve çocuk örgütleri yıllardır haykırmakta. Faillerin değil, çocukların mağduriyetlerini öncelemek ve dahasını önlemek elinizde. İstismarcıları affetmek yerine çocukları koruyacak önlemleri hayata geçirin. Evlenme ehliyeti olmayan çocuklara imam nikahını kıyan din görevlilerinin, kız çocuklarını çocuk yaşta evlendiren ailelerin ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek buna göz yuman kişi ve resmi otoritelerin cezalandırılması, Türk Ceza Kanunu’nda 15 yaş altı çocukların cinsel davranışa rızasının söz konusu olamayacağının açıkça belirtilmesi, erken yaşta ve zorla evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi, evlilik yaşının her koşulda 18’e çıkartılması ve bunların hiçbir boşluk ve yorum farkına yer bırakmayacak şekilde yasalara dahil edilmesi gerekmektir.” Esra Aydın
Alagöz, son olarak tüm milletvekillerini, tasarının yasalaşmaması için gerekenin yapılmasına ve medyanın ile kamuoyunun bu konun takipçisi olması çağırısında bulundu. Yapılan basın açıklaması, “ Susma haykır, istismara hayır” sloganlarıyla son buldu.