SES Gaziantep Şubesi Eş Başkanı Serpil Dağdemir, “Şiddetin, kadın katliamının, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü, kadına karşı tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı, cinsiyet eşitsizliğinin yaşamın her alanında yeniden üretildiği bir ortamda, sözleşmenin kaldırılmasına karşı iptal istemini reddetmek tüm bu suçlara zemin hazırlamak demek. Danıştay kararı alenen erkek egemen sistemin tüm mekanizmaları ile korunacağının beyanıdır. Cezasızlık politikasıyla faillere ortaklık eden, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali talebini reddeden eril yargı bu şiddetin, istismarın ve cinayetlerin suç ortağıdır” dedi.
Kadınlar, şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürüyor
Dağdemir, “Kadınlar her gün evde, işte, okulda, sokakta, erkek ve erkek devlet şiddetine maruz kalmakta ya da şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürürken, siyasal iktidar ve eril yargı kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam ediyor. Dünyada ve ülkemizde milliyetçi muhafazakâr iktidarlar, kadın kimliğine dönük saldırılarını arttırırken, AKP iktidarı tekçi, gerici ve cinsiyetçi temelde oluşturmayı tasarladığı yeni toplumsal düzenin inşası için kadın kazanımlarını zayıflatmayı temel almakta, baskı mekanizmalarını tümüyle seferber ederek kadınları ev içinde ve kamusal alanda iradesizleştirmeye dönük saldırılarını sürdürüyor” şeklinde konuştu.
İnfaz yasası düzenlemeleriyle binlerce şiddet faili erkek serbest bırakılıyor
Eril yargının erkekleri koruduğunu, kadına yönelik şiddette ve çocuk istismarında cezasızlık politikasında ısrar ettiğini, aile içi diye üstü örtülen, karakollarda uzlaştırılan, yargıya taşınmayan şiddet vakalarının kadınları yaşamdan koparmaya devam ettiğini kaydeden Dağdemir, “Görevlerini yapmayan kolluk güçleri kadınları şiddet ile baş başa bırakırken, erkek yargı failleri aklarken, siyaset cezasızlığı beslerken kadınlar her gün daha fazla tehdit altında yaşamlarını sürdürüyor. Hayatını savunmak için şiddet gördüğü erkekleri öldürmek zorunda kalan onlarca kadın, binlerce düşünce suçlusu hala cezaevlerindeyken, çıkarılan aflar, yapılan infaz yasası düzenlemeleriyle binlerce şiddet faili erkek serbest bırakılıyor” ifadelerine yer verdi.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alındığı günden bu yana 302 kadının erkekler tarafından katledildiğini, 254 kadın cinayetinin şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçtiğini sözlerine ekleyen Dağdemir, “Kadınların nafaka hakkına göz dikildi, boşanmalarda aile arabuluculuğu getirileceği tartışıldı. Eril yargı Nevin Yıldırım’a uygulanmayan haksız tahrik indirimini Pınar Gültekin’in katiline uygularken, katil Cemal Metin Avcı’nın ‘İstanbul Sözleşmesi’nin iptali iyi oldu’ sözü çekilme kararının kimlere yaradığını bir kez daha gösterdi. Eğitimin tüm kademelerinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin adının bile geçmemesi için müfredatlara, mevzuatlara yapılan müdahalelerle çocuk istismarı, çocuk yaşta evlilikler artmaya devam etti. Çalışma yaşamında cinsiyet eşitsizliği derinleştirilirken, kadınlara dönük mobbing ve ayrımcılık arttı, kadınları kamusal alanın dışına iten politikalar uygulanmaya devam etti” diye belirtti.
Uluslararası sözleşmeler böyle yok edilemez ve bu hukuksuz kararı kabul etmiyoruz
SES Gaziantep Şubesi Eş Başkanı Serpil Dağdemir, konuşmasını şöyle bitirdi: “Kadınların mücadelesi sonucunda imzalanan ve kadınların en önemli kazanımlarından biri olan İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir biçimde uygulanması için mücadele yürütülmesi gerekirken, hukuku yok sayarak alınan çekilme kararı da eril yargının ret kararı da kadınlar açısından yok hükmünde. Meclis’te oy birliği ile kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nden tek kişilik Cumhurbaşkanı kararı ile çıkılamaz, Meclis’in iradesi tek kişiye devredilemez, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler böyle yok edilemez ve bu hukuksuz kararı kabul etmiyoruz.” Adem Kesenek
RSS