KESK Gaziantep Kadın Meclisi adına konuşan Eğitim Sen Gaziantep Şubesi Kadın Sekreteri Elif Söyleyici, “Kadınlar öldürüldükçe, katliamcılar cesaretleniyor; kadınlar katliama uğradıkça eril, erkek egemen zihniyet kendini meşru hissediyor; kadınlar öldürüldükçe her kadın yaşamla ölüm arasında gidip geliyor” ifadelerine yer verdi.
Söyleyici, “3 Eylül 2020’de boşanma arifesinde olan, evinin balkonunda şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitiren Sezay Koçak Özahi’nin yargılama süreci hala devam ediyor. Aksine adalet arayan aileye farklı gerekçelerle suç duyurularında bulunuluyor. Tıpkı adalet arayan, 19 Eylül 2017’de yaşadığı evde özel hareket polisi Fatih Burak Aykul tarafından ateşli silahla katledilen Feray Şahin’in ailesine suç duyurularında bulunulduğu gibi” tespitini yaptı.
Cesaret alan erkek failler her gün kadınları katlediyor
Kadınların her gün evde, işte, okulda, sokakta erkek ve erkek devlet şiddetine maruz kaldığını ya da şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürdüğünü vurgulayan Söyleyici, “Siyasal iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, kadın kazanımlarını yok etmeye çalışıyor, kadınlar öldürüldükçe, katliamcılar cesaretleniyor; kadınlar katliama uğradıkça eril, erkek egemen zihniyet kendini meşru hissediyor; kadınlar öldürüldükçe her kadın yaşamla ölüm arasında gidip geliyor. Cezasızlık politikasından ve iktidarın kadın düşmanlığından cesaret alan erkek failler her gün kadınları katlediyor” açıklamasında bulundu.
Kadına yönelik şiddet münferit değil, politik
‘Biz kadınlar yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz’ diyen Söyleyici, “Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz; ‘Kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir’ bu şiddeti önlemenin yolu sadece ‘Kadına yönelik şiddetle mücadele 2022 faaliyet planı’ değil, en önemli yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanmasından geçer. Şiddeti önlemenin yolu, İstanbul sözleşmesinin tüm maddeleriyle birlikte hayata geçirilmesinden, caydırıcı yargı kararlarından, iktidarların şiddeti besleyen gerici, militarist, kadın düşmanı ayrımcı politikalarından vazgeçmesinden geçer” diye belirtti.
İstediğimiz sadece adalet
Sevtap Koçak, “İki sene önce tam da burada bugün hayatını kaybettim Sezayımı. Polis imdada bir dakika sonrası bile geç olabilir. Kadın darp ediyorlar ihbarı geldikten sonra Ali, Emrah ve Didem Özahi koptu hayattan. Sezay evde kavga varken, boşanma aşamasındayken hayata umutla bakan diğer tüm kadınlar gibi balkondan düşerek hayattan koparıldı. Biz ilk günden bugüne dek ve gerekirse her zaman Sezay için adalet demekten vazgeçmeyeceğiz. Çünkü istediğimiz sadece adalet” dedi.
Adalet istemekten başka çaremiz yok
Koçak, “Toprak koklayan annem, toprağın kokusunu seven babam, ifade edemediğimiz her kelime yüzüne, gülüşüne, sesine, kokusuna ve her saniye duyduğumuz özlem için yürekli bir kadın sesini kestikleri için yarım kaldığımız için adalet diyoruz. Çünkü bizim adalet istemekten başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı. Fatma Karabacak
RSS