ANASAYFA arrow right Güncel

“Kadınların yüzde 27’si koruma altındayken öldürüldü”

“Kadınların yüzde 27’si koruma altındayken öldürüldü”
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.52
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.52
CHP Kadın Kolları Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Semra Harman, son zamanlarda kadına yönelik şiddetin artması ve Müftülere resmi nikah kıyma yetkisinin verilmesi ile ilgili Sabah’a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
CHP Kadın Kolları Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Semra Harman, son zamanlarda kadına yönelik şiddetin artması ve Müftülere resmi nikah kıyma yetkisinin verilmesi ile ilgili Sabah’a çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Resmi rakamlara göre kadınlara yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığını söyleyen CHP Kadın Kolları Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Semra Harman, şiddetin sosyal, ekonomik, kültürel ve eğitimdeki gerilemeden kaynaklandığının altını çizdi ve kadınların yüzde 27’sinin koruma altındayken öldürüldüğünü iddia etti. Müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisinin verilmesi konusuna da değinen Harman, “Bu yasanın çocuk gelinleri çoğaltacağı, tacizcilerin-tecavüzcülerin lehine kullanılacağı, kadının medeni hukuk ile belirlenen miras hakkının ve evlilik akdinin dini kurallara göre belirleneceği, bu konuda kadının sosyal çalışma hayatındaki yerinin kısıtlanacağı ve toplum içerisinde Medeni Yasa’ya veya dini usullere göre evlenenler şeklinde bir çatışmaya sebep olacağından bu yasaya karşıyız” dedi.
Kadına şiddet
yüzde bin 400 arttı
Şiddeti: “Daha çok az gelişmiş ülkelerde ve Ortadoğu ülkelerinde yüksek seviyelerde hissedilen, ama dünyanın her yerinde de rastlanılan, fakat bu ülkelerin yaşam tarzı ve inançları gereği had safhada olan bir olay” diyerek açıklayan Harman, bu olaylardan en fazla etkilenen kişinin kadın olduğunu söyledi. “Toplumlar, eğitim ve çağdaşlığı yakalama bazında şiddeti geriletir veya şiddetle mücadele ederler. Ama Türkiye’de tam tersi oldu. Özellikle 14 yıllık AKP iktidarı döneminde sosyal yaşamdaki ve eğitimdeki gerilemeyle beraber şiddette de aynı oranda artış gözlemleniyor. Resmi rakamlara göre kadına şiddet yüzde bin 400 artmış. Bunun nedenleri, sosyal, ekonomik, kültürel ve eğitim bazında gerilemeden kaynaklı, ayrıca yasalarında bu konuda yeteri cezaları uygulamaması da teşvik edici bir durum oluyor. Çünkü şiddeti yapan insanlar hiçbir zaman tam olarak karşılığı olan cezalarla cezalandırılmıyorlar. Diğer taraftan gerekli cezayı görmemek bir yana, güvenlik zaafiyeti söz konusu. Her alanda da güvenlik zafiyetimiz var, ama kadını koruma konusunda da farklı yansıyor. Çünkü tespit edilen rakamlara göre son zamanlarda sığınma evlerindeki kadınların yüzde 27’si öldürüldü. En son örneğini geçen hafta gördük. Koruma altındaki bir kadın eski eşi tarafında sokak ortasında öldürüldü” ifadesini kullandı.
Anne ne kadar eğitimde kültürlü
olursa toplumun seviyesi o kadar yükselir
Toplumda kadınların ve erkeklerin eğitiminin çok önemli olduğunu ifade eden Harman, kadına sosyal yaşam, eğitim ve diğer alanlarda hak ettiği değerin verilmesi gerektiğini vurguladı. “Son zamanlarda dayatılan eğitim sistemi allak-bullak edilerek, maalesef diplerde ve Ortadoğu ülkeleri içerisinde sayılmaya başlandık. Pozitif bilimsel eğitimden her gün biraz daha uzaklaşıyoruz. 8 Bakan döneminde 8 farklı sistem uygulanıyor. Bu 8 bakanın farklı uyguladığı şeyler değil. Çünkü hepsi aynı iktidarın bakanı, hepsi aynı zihniyette geliyor ve eğitimde yapmak istedikleri, kadını toplum önünde eşit bireyler olarak değil de, evine hapsedilen, sosyal yaşamdan ve iş hayatından uzaklaştıran bir yapıya büründürmek istiyorlar. 4+4+4 çıkarken bu hedeflendi ve nitekim de bunun sonuçlarını şu anda görüyoruz. 4. Sınıftan sonra okuma oranı kızlarda düştü. Hani bir söz vardır, “Bir erkeği eğitirseniz, bir kişiyi eğitmiş olursunuz, ama bir kadını eğitirseniz toplumu eğitmiş olursunuz” çünkü çocuklarımızı anneler yetiştiriyor. Çocuklara ilk eğitimi veren anneler, anne ne kadar eğitimde kültürlü olursa toplumun seviyesi o kadar yükselir” şeklinde konuştu.
Hedef kadını sosyal veya çalışma hayatına
katmaktan ziyade evine bağlamak
“Gelişmiş ülkelere baktığımıza son 100-150 yıllık süreçte eğitim sistemlerinde herhangi bir değişiklik olmamakla beraber bizde 14 yılda 8 defa sistem değişebiliyor” diyen CHP Kadın Kolları Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Semra Harman, konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün farklı bir sisteme hazırlanan çocuklarımız, yarın veya başka gün bir kişinin ağzından çıkan bir kelime ile çok farklı sistemlere sürüklenebiliyor. Esas hedefte kadını sosyal veya çalışma hayatına katmaktan ziyade evine bağlamak. Bunun içinde İmam Hatipleri çoğaltarak, pozitif bilimden uzaklaştıran bir eğitim sistemi ile bunu sağlamaya çalışıyorlar. Son alınan verilere göre 70 ülke içerisinde okuduğunu algılama da 52, Fen Bilimlerinde 50 ve Matematik zekası yönüyle de 49. Sıralarda yer alıyoruz. Bu çok vahim bir durum. Şu andaki sıralamamız gelişmemiş ülkelerle aynı. Bu da toplumda şiddet, işsizlik, üretimsizlik ve adaletsizlik olarak yansıyor.”
Güvenlik itibariyle bölge de
sorunlar yaşıyoruz
Verdiği rakamların internet sitelerinde mevcut olduğunu kaydeden Harman, “Çocukların ruh sağlığı bozukluğunda ve obezite de ilk üçe girmişiz. Diğer taraftan dış ticaret açığı rakamları belli, artı değer üretimimiz yok, montaj sanayimiz son yaşananlarla beraber krizde. Suriyeler ‘in yoğun olduğu bir bölgede yaşıyoruz, bunların getirdiği sosyal doku değişikliği var ve güvenlik itibariyle bölge de sorunlar yaşıyoruz. Yanı başımızda silahlar patlıyor, savaşın eşiğindeyiz” şeklinde açıklamada bulundu.
Yasa jet hızıyla alt komisyon ve
İçişleri Komisyonu’ndan geçti
Müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisinin verilmesinin geçen hafta Meclise geldiğini ve jet hızıyla alt komisyon ve İçişleri Komisyonu’ndan geçtiğini sözlerine ekleyen Harman, “Tüm yurtta sosyal medya üzerinden ve basın açıklamaları yaptık. Kısacası bütün muhalefetimize rağmen Meclise gelmiş durumda ve alt komisyondan geçerken bir değişiklik daha yapıldı. Alt komisyona giderken, Müftülere nikah kıyma yetkisi veren bu yasa alt komisyondan Müftülüklere yetki yerilmesi diye çıktı. Her zaman toplum içerisinde çatışmaya neden olacağını söylüyorduk” ifadelerine yer verdi.
Anayasa’nın 174. Maddesine göre nikah
kıyma yetkisi belediyelere verilmiştir
Farklı düşünce ve dindeki insanların nikahının Müftü tarafından kıyılacak olmasının insanlar arasında dinli-dinsiz bir çatışma yaratacağını ileri süren Harman, “Müftülüklerin alanları bellidir. Medeni Yasa ile sosyal güvence altına alınmış aile kurumunun buna alet edilmemesi gerekir. Anayasa’nın 174. Maddesine göre nikah kıyma yetkisi belediyelere verilmiştir. Bu yasanın çocuk gelinleri çoğaltacağı, taciz-tecavüzcülerin lehine kullanılacağı, kadının medeni hukuk ile belirlenen miras hakkının ve evlilik akdinin dini kurallara göre belirleneceği, bu konuda kadının sosyal çalışma hayatındaki yerinin kısıtlanacağı ve toplum içerisinde Medeni Yasa’ya veya dini usullere göre evlenenler şeklinde bir çatışmaya sebep olacağından bu yasaya karşıyız” diyerek konuşmasını tamamladı. Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *