ANASAYFA arrow right Güncel

Kadroya geçişlerde işçiler bir kaybına uğramamalı

Kadroya geçişlerde işçiler bir kaybına uğramamalı
YAYINLAMA: 07 Nisan 2023 / 20.41
GÜNCELLEME: 07 Nisan 2023 / 20.41
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, taşeron işçilere yönelik kadro çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Çalışmanın tamamlanmasıyla beraber kamuda işçi statüsüne geçecekler belirlenecek ve hangi meslek gruplarına kadro verileceği ortaya çıkacak

Genel İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Süleyman Göçmen, kadroya geçişlerde işçilerin herhangi bir kaybı uğramaması gerektiğini vurgularken,

“İşçiler dosyalarıyla kadroya geçmeli. Kıdemleri kıdemden sayılmalı, kazanılmış hakların kaybı söz konusu olmamalı. Kısacası tüm çalışanlarını mutlu edecek bir anlaşmaya imza atılmalı” dedi.

Kurumların kendi şartları ve ihtiyaçlarına göre direkt alım yapmasını istiyoruz

Kadronun işçinin en temel hakkı olduğunu vurgulayan Göçmen, “Eğer bir kurumun gerçek anlamda bir kadroya ihtiyacı varsa şartları belirlenir ve kadrosunu alır. 696 KHK ile kadroya geçişlerde bazı sorunlarda yaşandı. Örneğin; 15 yıldan beri kurumda çalışan bir işçi kadroya geçeceği sırada güvenlik soruşturmasından geçemedi. Madem böyle bir şey varmış, daha önceden neden almışlar? Kurumlar kendi bünyesine direk kadro ile alsa bu hatalar yaşanmaz. Onun için kadrolar için kanunların değiştirilip şirketler aracılığıyla değil, kurumların kendi şartları ve ihtiyaçlarına göre direk alım yapmasını istiyoruz” çağrısı yaptı.
Bir lütuf gibi sunmaları doğru değil

İşçilere kadro verilecek olmasının bir seçim yatırımı olduğunu dile getiren Göçmen, “Taşeron sistemine son diye her yerde haykırdık. 696 Kanun Hükmünde Kararname ile bir kadro verildi ama bu belediyeleri veya bakanlıkların en az yüzde 50+1 hissesi olduğu şirketlere verildi. Dolayısıyla verilen bu kadronun bir faydası oldu. Lakin sürekli kadro verilecek mi, verildi mi tartışmak yerine kanunlarımızı düzeltip kurumlarımız gerçekten kendi bünyesine ihtiyacı olan işçileri almalarını doğru buluyoruz. Bunu bir lütuf gibi sunmaları doğru değil” diye konuştu.

Kuru soğanın 20 lira olduğu bir ortamda asgari ücret güncellenmeli

Asgari ücretin alım gücünün düşmeye devam ettiğini sözlerine ekleyen Başkan Göçmen, Türkiye’de bir gıda enflasyonu bulunduğunun altını çizdi. “Kuru soğanın kilogramı 20 lira, 1 kilogram pirincin 45 lira, 5 kilogram yoğurdun 100 lira, 1 kg etin 300 lira olduğunu düşündüğümüzde asgari ücrete derhal zam yapılması gerekiyor. Türkiye’de asgari ücret tespiti gerçekten doğru bir şekilde tespit edilmesi ve insan onuruna yaraşır bir ücret seviyesinde tutulması lazım. Sadece seçim döneminde 3-5 kuruş verip geçiştirmek etik değil. Şu anda açlık sınırı bir 10 bin liraya dayanmış durumda. Günümüz şartlarında asgari ücretin en az 12 bin TL üzerinde olması gerekiyor. Bunun yanı sıra ürünlerdeki fiyat artışı sürerse ücretler 3 ayda bir revize edilmeli” ifadelerini kullandı. Fatma Karabacak

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *