Şube Başkanı Ömer Parlakçı, “Kamu emekçileri ciddi anlamda ekonomik zararla karşı karşıya. Enflasyonun yüzde 20’nin altında olduğu ve çalışanların bu enflasyona göre maaş ve ücret zammı aldığı dönemde imzalanan sözleşmeler, resmi enflasyonun yüzde 80’leri aştığı ve çalışanların maaşlarının enflasyon farkı nedeniyle arttığı dönemde bütün anlamını yitirdi” ifadelerine yer verdi.
Yoksulluk sınırının üzerinde bir maaş verilmeli
Parlakçı, “Ekonomik krizin derinleştiği bu dönemde eğitim emekçilerinin ekonomik ve özlük hak kazanımlarının kariyer basamaklarına ve sınavlara endekslenmesi asla kabul edilemez. Tüm eğitim ve bilim emekçileri için, hiçbir ayrım yapılmadan yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşanabilir bir ücret düzenlemesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi çalışması ivedi biçimde hayata geçirilmeli” diye belirtti.
İptal davası bir an önce sonuçlanmalı
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin iradesi dışında, onların hakları ve taleplerini dikkate almadan hazırlandığını eğitim emekçilerinin bütün eleştirilerine rağmen, yandaş sendikanın desteği ile iktidar tarafından yasalaştırıldığını söyleyen Parlakçı, “Anayasa Mahkemesi süreci devam ederken yönetmelik yayınlanmış ve öğretmenlik kariyer basamakları sürecinin uygulamasına başlandı. Anayasa Mahkemesi’nin bir an önce bu haksız süreci durdurmaya yönelik olarak karar sürecini hızlandırmasını talep ediyoruz. Ayrıca sendikamız tarafından yönetmeliğin bütün maddelerine ilişkin Danıştay’a açılan iptal davası da kamu vicdanını yaralayacak eşitsizlikler ortaya çıkmadan bir an önce sonuçlanmalı” dedi.
Kapsamlı ve bütüncül bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, tüm eğitim emekçilerinin ekonomik taleplerini ve başta iş güvencesi olmak üzere öğretmenlerin temel haklarını, sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye alınması gerektiğini kaydeden Parlakçı, “Mevcut meslek kanununun öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılamadığı açıkça ortadadır. Bundan dolayı yeni bir meslek kanunu düzenlenmek zorundadır. Öğretmenler lehine bir içerik taşıması gereken meslek kanunu, ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararına’ uygun şekilde düzenlenmeli” şeklinde konuştu.
Kamu bankaları olmak üzere tüm bankaların, maaş ödediği emekli ve çalışanlara verdiği promosyonları, geçmişe yönelik olanları da kapsayacak şekilde güncellemesi gerektiğini sözlerine ekleyen Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle bitirdi: “2020 yılında bin 210 TL, 2021 yılında bin 250 TL olarak verilen eğitim ödeneği, günümüz enflasyon oranları ve kırtasiye kalemlerindeki ciddi artışlara rağmen, yandaş sendika sayesinde 2022 yılında sadece bin 325 TL olarak ödenecek. Ekonomik krizin geldiği düzey ve enflasyon oranları dikkate alındığında bu rakamın çok yetersiz olduğu açık. Gerekli düzenlemeler bir an önce yapılmalı ve eğitim öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesi sağlanmalı.” Özer Karınca
