Kentin bir tarafı, bir eli yağda, bir eli balda yaşıyor, diğer tarafı ekmeğe muhtaç

Türkiye’nin en büyük metropol kentleri arasında yer alan ve 3 milyona yakın kişinin yaşamını sürdürdüğü Antep’te gelir dağılımındaki adaletsizlik her geçen gün artıyor.

Antep’te halk, yoksulluğu iliklerine kadar hissediyor

Hayat pahalılığının gün geçtikçe arttığı, en düşük kiraların 10 bin liranın üzerine çıktığı Antep’te halk yoksulluğu iliklerine kadar hissediyor. Kentin bir tarafı bir eli yağda bir eli balda yaşamını sürdürürken, diğer tarafı ise bir parça ekmeğe muhtaç durumda.

İnsanlar, konteynerlerde bir parça ekmek veya yiyecek arıyor

Her yıl milyarlarca dolar ihracat yapan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin lokomotif kentleri arasında yer alan Antep’te yaşam koşulları zorlaşıyor. Geçmiş yıllarda evine poşet poşet sebze ve meyve alan vatandaş artık tane ile kilo ile, et alanlar artık gram ile almaya başladı. Antep’te insanların çöp konteynerlerinden bir parça ekmek ve yiyecek araması gelir dağılımındaki adaletsizliği bir kez daha gözler önüne serdi.

Artan enflasyon karşısında halkın alım gücü düşüyor

Ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntısı en fazla 17 bin lira ile geçinmeye çalışan asgari ücretliyi, 10 bin lira ile geçinmeye çalışan emekliyi, 4 bin 500 lira yaşlı aylığı ile geçinenleri ve sabit maaşlıları etkiliyor. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde açlık sınırı asgari ücreti geçerken, yoksulluk sınırı ise 50 bin liranın üzerine çıktı. Artan enflasyon karşısında ise alım gücü düşen halk, açlık, sefalet ve yoksulluk içerisinde yaşamını sürdürmeye çalışıyor.