KESK Gaziantep Şubeler Platformu üyeleri, Tüm-Bel-Sen binasında düzenlediği basın toplantısında KHK İnceleme Komisyonu’nun görevini yerine getirmesi için Başbakanlığa faks çekti. Platform adına konuşan KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, “Hala bir başkanı olmayan 7 üyeli Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu bir yıldır ihraç edilen kamu emekçileri hakkında karar vermiş değildir. Komisyon bugün bazı kararlar alsa dahi tüm dosyaları sonuçlandırması yıllar alacaktır. Komisyonun mağduriyetleri gidereceğine dair çok fazla beklentimiz olmasa da kararlarını bir an açıklaması en azından diğer süreçlerin başlaması için bir zorunluluktur. Ancak o noktada da kaygılarımız vardır” dedi.
“Komisyonun kurulma zamanlaması
niyetini açıkça ele vermektedir”
KHK Komisyonu’nun 2 Ocak 2017 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla kurulduğunu 23 Ocak 2017 tarihinde yayınlanan 685 Sayılı KHK ile resmiyet kazandığını belirten Ersönmez, “Komisyonun çalışma usul ve esaslarını belirleyen yönetmelik ise kuruluşundan tam 7 ay sonra, 12 Temmuz 2017 tarihinde açıklanmıştır. Usul ve esasların düzenlenişine bakıldığında yaşanan mağduriyetleri çözme gibi bir önceliğinin ve niyetin olmadığı görülmektedir. Kaldı ki, bu komisyonun kurulma zamanlaması da bu niyetini açıkça ele vermektedir. Çünkü bir gün sonrasında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM), ‘Türkiye’deki demokratik kurumların işleyişi’ konusunun acil gündem maddesi olarak ele alınıp alınmamasına ilişkin oylama yapılacaktı. Hükümet hızla komisyonu kurmuş, bu toplantıda Türkiye adına yapılan konuşmalarda KHK’ya atıfta bulunarak OHAL süresince yapılan işlemlere ilişkin yargısal denetimlerin önünün açıldığını belirtmiştir. Böylece konunun gündeme alınması ve AKPM Genel Kurulu’nda Türkiye’nin tekrar denetim sürecine dâhil edilmesi en azından bir süre engellenmiştir” ifadesini kullandı.
Başvuruların ne zaman
sonuçlanacağı belirsizliğini koruyor
Ersönmez, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında en az 140 bin kamu emekçisi hakkında işlem yapıldığını, 113 binden fazlasının ihraç edildiğini, yüzlerce dernek, vakıf, üniversite, gazete, TV, radyo, haber ajansları, yayınevleri, dağıtım kanalları, sendikalar, konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel öğretim kurumlarının kapatılarak mal varlıklarına el konulduğunu ifade etti. Binlerce kişinin de öğrencilikle ilişkisinin kesildiğini vurgulayan KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, konuşmasını şöyle sürdürdü: “7 kişilik komisyonun bu kararlara ilişkin on binlerce başvuruyu nasıl ve ne kadar süre içinde sonuçlandıracağı belirsizliğini koruyor. Siyasi baskıların zirve yaptığı bu dönemde komisyonun açık oylama ve çoğunluk sayısına dayalı karar alması açık ki, emekçiler aleyhine kararların çıkmasına yol açacaktır. Ülkemiz temel hak ve özgürlüklerin, hukukun bu yok sayılmasını daha fazla kaldıracak durumda değildir. Başta KESK üyeleri olmak üzere; haksız, hukuksuz, herhangi bir yargısal süreç işletilmeden ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilmelidir. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu derhal bunun kararını alarak kamuoyuna ilan etmelidir. Başvuruları ret edilenler için başvuru yapılacak mahkeme sayısı artırılmalı, her ilde en azından birer mahkeme yetkilendirilmelidir.” Hüseyin Karataş
“Komisyonun kurulma zamanlaması
niyetini açıkça ele vermektedir”
KHK Komisyonu’nun 2 Ocak 2017 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla kurulduğunu 23 Ocak 2017 tarihinde yayınlanan 685 Sayılı KHK ile resmiyet kazandığını belirten Ersönmez, “Komisyonun çalışma usul ve esaslarını belirleyen yönetmelik ise kuruluşundan tam 7 ay sonra, 12 Temmuz 2017 tarihinde açıklanmıştır. Usul ve esasların düzenlenişine bakıldığında yaşanan mağduriyetleri çözme gibi bir önceliğinin ve niyetin olmadığı görülmektedir. Kaldı ki, bu komisyonun kurulma zamanlaması da bu niyetini açıkça ele vermektedir. Çünkü bir gün sonrasında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM), ‘Türkiye’deki demokratik kurumların işleyişi’ konusunun acil gündem maddesi olarak ele alınıp alınmamasına ilişkin oylama yapılacaktı. Hükümet hızla komisyonu kurmuş, bu toplantıda Türkiye adına yapılan konuşmalarda KHK’ya atıfta bulunarak OHAL süresince yapılan işlemlere ilişkin yargısal denetimlerin önünün açıldığını belirtmiştir. Böylece konunun gündeme alınması ve AKPM Genel Kurulu’nda Türkiye’nin tekrar denetim sürecine dâhil edilmesi en azından bir süre engellenmiştir” ifadesini kullandı.
Başvuruların ne zaman
sonuçlanacağı belirsizliğini koruyor
Ersönmez, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında en az 140 bin kamu emekçisi hakkında işlem yapıldığını, 113 binden fazlasının ihraç edildiğini, yüzlerce dernek, vakıf, üniversite, gazete, TV, radyo, haber ajansları, yayınevleri, dağıtım kanalları, sendikalar, konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel öğretim kurumlarının kapatılarak mal varlıklarına el konulduğunu ifade etti. Binlerce kişinin de öğrencilikle ilişkisinin kesildiğini vurgulayan KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, konuşmasını şöyle sürdürdü: “7 kişilik komisyonun bu kararlara ilişkin on binlerce başvuruyu nasıl ve ne kadar süre içinde sonuçlandıracağı belirsizliğini koruyor. Siyasi baskıların zirve yaptığı bu dönemde komisyonun açık oylama ve çoğunluk sayısına dayalı karar alması açık ki, emekçiler aleyhine kararların çıkmasına yol açacaktır. Ülkemiz temel hak ve özgürlüklerin, hukukun bu yok sayılmasını daha fazla kaldıracak durumda değildir. Başta KESK üyeleri olmak üzere; haksız, hukuksuz, herhangi bir yargısal süreç işletilmeden ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilmelidir. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu derhal bunun kararını alarak kamuoyuna ilan etmelidir. Başvuruları ret edilenler için başvuru yapılacak mahkeme sayısı artırılmalı, her ilde en azından birer mahkeme yetkilendirilmelidir.” Hüseyin Karataş