Bütün karanlığa rağmen umudun kapıda durduğunu dile getiren Aydın, “Baskıcı düzen çöküyor. İktidar bu çöküşü, daha da otoriter kararlar inşa ederek ertelemeye çalışıyor. Tüm bu gündem, iktidarını kaybedenlerin paniklerinin ve artık emin oldukları istikbaldeki ağır mağlubiyetlerinin bir refleksi. Demokratik Türkiye idealini muhafaza eden bizler, 220 yıllık geçmişe sahip Türk demokrasi tarihinin ve Cumhuriyet devrimlerinin kazanımlarını koruyacağız. Otoriter rejime toplumsal bir itiraz olan Gezi'ye, 2017 referandumundaki ‘Hayır’ iradesine, adalet yürüyüşüne sahip çıkacağız. Korkmayacağız, sinmeyeceğiz, ayrışmayacağız, totaliter rejimi durduracağız” açıklamasını yaptı.
Amaç, büyük kopuşlar yaşanılan kendi parti tabanını konsolide etmek
“Cumhurbaşkanı, partisinin grup toplantısında, Gezi eylemcilerine benim burada tekrar etmekten imtina ettiğim cinsiyetçi ve ağır sözler sarf etti” ifadelerini kullanan Başkan Aydın, “Üstelik o dönem, toplumumuzun hassasiyetlerini ve kutsallarını istismar etmek ve toplumu kutuplaştırmak adına, bizzat olaya konu cami müezzini tarafından yalanlanmış bir algıyı yeniden dile getirmekte sakınca görmedi. Amaç, büyük kopuşlar yaşanılan kendi parti tabanını konsolide etmek, Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve diğer Millet ittifakı bileşenlerine yönelen sağ seçmeni beyhude bir şekilde kendisine geri döndürmeye çalışmak” tespitinde bulundu.
Aydın, “Genel Başkanımıza yöneltilen planlı ve organize linç girişiminin yargılandığı Ankara Çubuk davasında, Gezi ve Canan Kaftancıoğlu davasında verilen hükümler, Genel Başkanımızın sözlerini canlı yayınladığı için 4 televizyon kanalına RTÜK tarafından uygulanan ağır yaptırımlar, amacı devlet kurumlarının ekonomik faaliyetlerinin denetlenmesi olan 160 yıllık tarihe sahip müessese Sayıştay üyelerine yönelik ‘Hesaplarda hata aramayın’ denmesi ve bu sözlerin bizzat Sayıştay üyelerince alkışlanması; siyasallaşan yargının, özü boşaltılmış devlet kurumlarının ve dahi totaliter rejimin en somut göstergeleri” diye konuştu. Özer Karınca
RSS