Başkan Türkman, “Küçükbaş hayvancılık işletmeleri zarar ediyor, batıyor. Hayvanlarına yem, arpa alamıyorlar, yemin fiyatı her gün artıyor. Hayvanlarına yem alamaz hale geldiler. Üreterek batıyorlar” ifadelerini kullandı.
Üretici kaybetmiyor, ülke kaybediyor
Küçükbaş hayvancılık yapan işletmelerin zarar ettiği için damızlık koyunlarını kesime gönderdiğini ve veya kurbanlık olarak yetiştirdiklerini kaydeden Türkman, “Üreticinin emeğinin karşılığını alabilmesi ve zarar etmemesi için, sektörden çıkışları azaltabilmek için acilen küçükbaş hayvan ihracatına izin verilmeli ve TMO aracılığıyla üreticiye uygun fiyatlı arpa satışına başlanmalıdır. Sadece üretici kaybetmiyor, ülke kaybediyor. Koyunları değil geleceğimizi kesiyoruz” dedi.
Besicilerin üreterek zarar ettiğini vurgulayan Türkman, “1 Şubat 2022 tarihinde tanesi 2 bin 250 TL’den 260 tokluya 585 bin lira ödemiş. Yem, 650 kilogram arpa, 100 kilogram mercimek samanı, 50 kilogram toklu yemi ve günlük 800 kilogram yemin yanı sıra işletme, eleman, elektrik, su, Veteriner, ilaç gibi günlük 6 bin lira gideri olup, 160 günde 960 bin TL masraf yapmış. 960 bin ile toplamı 1 milyon 545 bin lira yapıyor” şeklinde konuştu.
Türkman, “Her toklu 75 kilogram x 260=19 bin 500 kilogram yapıyor. 19 bin 500 kilogramı 58 TL ile çarptığımızda 1 milyon 131 bin lira yapıyor. 1 milyon 545 bin lira gider ile 1 milyon 131 bin lira gelir hesaplarsak, üretici 414 bin lira zarar ediyor. Eğer hayvan almayıp döviz alsaydı, 465 bin lira kar elde edecekti. Bu üreticimizin toplam zararı ise; 465 bin + 414.000,00 = 879 bin TL. Üyemiz işletmede yatıp kalkıyor, haftada bir evine gidebiliyor” açıklamasını yaptı.
Üretici zarar ederse, enflasyon yükselir, fiyatlar yükselir, halkın alım gücü düşer, dışa bağımlılık artar
“Oysa parasını kur garantili dövize bağlasaydı, evinde, ailesinin yanında, serin ve temiz yerde risk almadan parasına para katacaktı” Gaziantep Koyun Keçi Üreticileri Birliği Başkanı Osman Türkman, konuşmasını şöyle bitirdi: “Bir sistem paranı bana getir sen git evinde yat, ben sana zarar ettirmeyeceğim ve para kazandıracağım, buna garanti veriyorum diyorsa orada üretim azalır, biter. Üretenin zarar ettiği bir ortamda, üretim azalır, enflasyon yükselir, fiyatlar yükselir, halkın alım gücü düşer, dışa bağımlılık artar, halk fakirleşir ve sistem çöker. Garanti verilmeli mi evet verilmeli ama evde yatana değil, tarlada, ahırda çalışana, parasını dövize faize yatırana değil, üretim için alın teri dökene, risk almayana değil, risk alana garanti verilmeli, unutulmamalı tarım ve hayvancılığın her dakikası risk.” Ali Göksular
