Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yılmaz, “Sağlıkta şiddeti üretenlere karşı sözümüz var diyoruz. Yeni yasa teklifiyle yeniden farkına vardığınız gibi Meclis’te, ekranlarda yürüttüğünüz senaryolarınız hem bizlerin hem de toplumun gözünde artık hükümsüz” ifadelerini kullandı.
Sağlıklı bir gelecek için birlikteyiz
Aylar süren oyalamanın ardından, yeni yasa teklifiyle sağlık çalışanlarının emeğiyle alay edildiğini ifade eden Yılmaz, “Bizler emekliliğe yansıyacak temel ücret artışı talep ederken, nitelikli şekilde ve baskı altında olmadan çalışabilmemiz için yeterli süre ve olanaklar, sağlıkta şiddetten arındırılmış çalışma alanları, toplumun daha az hastalanması için koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesini isterken; sizlerin bize reva gördüğü, performansa dayalı ödeme sistemini dayatmak, emeğimiz için ayrılması gereken bütçeyi şehir hastanelerine kira ve hizmet bedeli olarak gömmek oldu. Sizin bizlere dayattığınız sağlıksızlığa karşı bizler bu gidişatı değiştirmek, sağlıklı bir gelecek için birlikteyiz” dedi.
Tüm aile sağlığı merkezleri tükenme noktasına geldi
Tüm aile sağlığı merkezlerinin tükenme noktasına geldiğini vurgulayan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gökhan Erdoğan, “Fahiş enflasyon artışı sebebiyle kirası, elektriği, personel hak edişi ödenemeyen, medikal malzemesi temin edilemeyen aile sağlığı merkezlerinin bitme noktasında olduğunu göremeyen yaklaşım tam bir hayal kırıklığı oldu. Hekimler kendilerini ifade edebilecek bürokratları mumla arıyor. Hekimler dertlerini süregelen dava dilekçeleri ile mahkemelerde hakimlere anlatabiliyor” diye konuştu.
Hekimler mutsuz ve umutsuz
Hekimlerin mutsuz ve umutsuz olduğunu dile getiren Erdoğan, “Koruyucu sağlık hizmetlerinde aile hekimliği ile ilgili gelişmişlik ölçütleri ‘Anne ölüm hızı, bebek ölüm hızı, aşılama oranları’ gibi ölçütlerde ülkemizde görev yapan aile hekimleri çok kısa bir süre içerisinde ülkemizi OECD ülkeleri arasında üst sıralara taşımayı başardı. Ancak aile hekimlerinin adının geçmediği bu kanun teklifi ile teklif sahipleri ülkemizi 20 yıl geri götürecekler. Türkiye’de yapılan yaklaşık 600 milyon poliklinik hizmetinin 247 milyonunun gerçekleştiği aile sağlığı merkezleri, başka bir ifade ile yüzde 5’lik sağlık personeli oranı ile yüzde 40’ın üzerindeki poliklinik hizmeti yükünü alan aile hekimliği sistemi çökme noktasında” uyarısında bulundu.
Tüm hekimleri istifanın eşiğine getirecek
Erdoğan, “Mevcut kanun tasarısı sahiplerini ve onlara bu aklı verenleri, çok geç olmadan vatandaşlarımızın hak ettiği kaliteli koruyucu sağlık hizmeti üzerinden politika üretmeye, dünyada örnekleri ortada olan modern Avrupa ülkelerini örnek almaya davet ediyoruz. Aksi takdirde en temel anayasal hakların bile düzenlenmediği 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu liyakatten yoksun bir sağlık idaresinin emaresi olarak kalacak, koruyucu hekimlik hizmeti veren aile hekimlerini sadece işletmeci olarak gören, Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni bir ceza yönetmeliği haline getiren bürokratik obsesyon, tüm hekimleri istifanın eşiğine getirecek” diye belirtti.
Ocak ayında marketten aldığımız ürünleri şimdi alamıyoruz
Genel Sağlık İş Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, “6 ay önce sağlık çalışanlarının maaşlarının yükseltileceği söylendi. Bizleri oyalayarak bugünlere geldik. Çünkü alınan ücretler hiçbir şekilde yetmiyor. Yoksullaştığımız bir süreci yaşıyoruz. Ocak ayında marketten aldığımız ürünleri şimdi alamıyoruz. Gerçek enflasyon yüzde 160 iken yüzde 70 açıklanması birbiriyle çelişki” açıklamasını yaptı.
Hekimler yıllardır süregelen bir değersizleştirmeye maruz bırakıldı
Hekim-Sen Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Emin Çiftçi, “Bilindiği üzere sağlık alanında tüm tıbbi sorumluluğu alan, ağır bir eğitimden geçen, zanaat sahibi hekimlerin hakları görmezden gelindi. Sağlık alanının lokomotifi olan hekimler yıllardır süregelen bir değersizleştirmeye maruz bırakıldı. Etkin bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılmasını, tüm proaktif önlemlerin hayata geçirilmesini, mal-pratis yasasının etkin bir şekilde uygulanmasını, ötelenen ve bekletilen özlük haklarının düzeltilmesini ve tüm yönetmeliklerinin ivedilikle düzenlenmesini talep ediyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
Hekimlik tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar itibar kaybetti
Hekim Birliği Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Temsilcisi Uzman Dr. Orge Fatoş Demirtaş, son yıllarda ülkemizde hekimliğin tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar itibar kaybettiğini dile getirdi. “Geldiğimiz son noktada ise, hekimlerin haklarının ödenmediği yetmezmiş gibi; geçici görev, mobbing, şiddet, ceza puanları, kesinti, fazla çalışma saatleri gibi baskılarla karşı karşıyayız. Bu baskılar öncelikle sağlık sisteminin lokomotifi olan biz hekimleri ve dolayısıyla diğer sağlık çalışanlarını ve sağlık sisteminin tamamını etkileyerek önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldi” tespitini yaptı.
Muayene süresi her hasta için en az 20 dakika olmalı
Hastalara kaliteli sağlık hizmeti vermek için muayene süresinin her hasta için en az 20 dakika olarak belirlenmesini ve günlük hasta sayısının bu süreye göre düzenlenmesini gerektiğini kaydeden Demirtaş, “Hekimi de hakimler gibi koruyan gerçek bir malpraktis yasasının çıkarılmasını, sağlıkta etkin bir şiddet yasasının çıkarılmasını ve şiddete karşı daha oluşmadan önlem alınmasını, performans sistemin kaldırılmasını ve hekimlere emekliliğe yansıyacak en az kıdemli tabip albay veya 1.dereceye ayrılmış hakim maaşı seviyesinde tek kalem maaş verilmesini, sadece 7 nöbet parası ödenmesine rağmen hekim arkadaşlarımıza ayda 10-15 nöbet tutturulmasına bir an önce son verilmesini, aile hekimleri için çıkarılan ceza yönetmeliğinin geri çekilmesini ve aile hekimlerinin elinden alınan özlük haklarının iade edilmesini, maaşlara zam yaptık diyerek hekimleri köleleştiren performans sisteminin daha da güçlenmesini sağlayan yasa tasarısının geri çekilmesini yada revize edilmesini ve mesleğimizi kendi vatanımızda; kovulmadan, dövülmeden, sürülmeden, korkmadan yapabilmeyi istiyoruz” çağrısı yaptı.
SES Gaziantep Şubesi Eşbaşkanı Serpil Dağdemir, “Aylar süren oyalamanın ardından yeni yasa teklifiyle emeğimizle yeniden alay ettiniz. Bizler emekliliğe yansıyacak temel ücret talep ederken, nitelikli çalışabilmemiz için yeterli süre ve olanaklar, sağlıkta şiddetten arındırılmış çalışma alanları, toplumun daha az hastalanması için koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesini isterken, sizlerin bize reva gördüğü performansa dayalı ödeme sistemini dayatmak, emeğimiz için ayrılması gereken bütçeyi şehir hastanelerine kira ve hizmet bedeli olarak gömmek oldu” eleştirisinde bulundu.
RSS