ANASAYFA arrow right Güncel

Öğrencilerimiz, cemaat ve tarikatların kucağına itildi

Öğrencilerimiz, cemaat ve tarikatların kucağına itildi
YAYINLAMA: 19 Nisan 2022 / 20.39
GÜNCELLEME: 19 Nisan 2022 / 20.39
Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanlığı, Köy Enstitüleri’nin 82. Kuruluş Yıldönümü açıklamasında, Köy Enstitülerinin kırsal yörede toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmayı sağlamak; bu alanda ilgili gerekli insan gücünü yetiştirmek için kurulan temel eğitim kurumları olduğunu kaydedildi.

Şube Başkanı Ömer Parlakçı, “Köy Enstitüleri’nin zengin ders içeriği, benimsediği öğretmen yetiştirme ve eğitim modelinin ne kadar önemli ve değerli olduğu daha iyi anlaşılıyor. Günümüzde ise laik ve bilimsel eğitime yönelik tehditler artarken, okullarımız dini vakıf ve derneklerin kuşatması altına alınmış, öğrencilerimiz bizzat Millî Eğitim Bakanlığı eliyle cemaat ve tarikatların kucağına itildi. Eğitim emekçileri sağlıklı koşullarda çalışamamakta, esnek, güvencesiz ve angarya çalışma kıskacına alındı” ifadesini kullandı.

Parlakçı, “Köy Enstitüleri deneyiminin ülkenin öğretmen yetiştirme sistemine yaptığı somut katkılar, aradan geçen zamana rağmen günümüzde de hatırlanıyor. Bugünün siyasi iktidarı tarafından hedef haline getirilen ve eğitim biliminin temeli olan laik ve karma eğitim sistemine dayanan Köy Enstitüleri’nde okutulan derslerin yüzde 50’si kültür, yüzde 25’i tarım ve yüzde 25’i de teknik derslerden oluşmuştur. Her mezunun öğretmenlik diplomasında bir ‘iş’ ve bir de ‘tarım’ faaliyeti ek branş olarak belirtildi. Köy enstitüsünü bitiren bir öğretmen sadece bir ilkokul öğretmeni olmamış, aynı zamanda ziraatçilik, sağlıkçılık, duvarcılık, demircilik, terzilik, balıkçılık, arıcılık, bağcılık ve marangozluk konularında uygulamalı olarak öğrendiklerini öğrencilerine aktarma olanağı buldu” şeklinde konuştu.

Köy Enstitüleri eleştiren, sorgulayan bireyler yetiştirmeyi hedefledi

Köy Enstitüleri’nde eleştiren, sorgulayan bireyler yetiştirmenin hedeflendiğini, ezberci değil, analitik düşünen, bilimsel, demokratik ve laik eğitim anlayışın benimsendiğine dikkat çeken Parlakçı, “Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun üzerinden 82 yıl geçmiş olmasına rağmen, dönemin zor koşullarındaki eğitimin niteliği ile günümüz Türkiye’si arasında olumsuz anlamda çok büyük farklar olması düşündürücü. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu zorlu koşullar ve uluslararası dinamiklerin etkisi sonucunda Köy Enstitüleri soğuk savaş politikalarına kurban edilip kısa süre içinde kapatıldı. Köy Enstitüleri’nin kapatılmasını takip eden süreçte, özellikle 1950’li yıllarda bu önemli eğitim deneyimi önce yatılı öğretmen okullarına, ardından yatılı okullara, sonra da normal lise eğitimine yayılarak zaman içinde işlevsiz hale getirilmiş ve hızla etkisizleştirildi. Köy Enstitüleri’nin kapatılması, Türkiye’nin çağdaş, laik ve bilimsel değerlerle buluşması ve aydınlanma sürecinin ciddi anlamda kesintiye uğramasına neden oldu” tespitinde bulundu. Adem Kesenek

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *