Türk Eğitim-Sen’in yapmış olduğu 24 Kasım Öğretmenler günü anketine göre, öğretmenlerin yüzde 87.8’i yeni müfredatı bilimsel, çağdaş bulmadığını bildirdi. Ayrıca ankete katılanların yüzde öğretmenlerin yüzde 95.7’si yeni lise geçiş sisteminin problemleri ortadan kaldıracağını düşünmediğini ifade etti.
Türk Eğitim-Sen, 24 Kasım Öğretmenler Günü anketinin sonuçlarını açıkladı. Türk Eğitim-Sen’in öğretmenlerin mesleki ve ekonomik sorunlarını tespit edebilmek amacıyla gerçekleştirdiği ankete 25 bin 732 kişi katıldı. Ankete katılanların yüzde 22.4’ü 2 bin 800-3 bin 200 TL, yüzde 29.7’si 3 bin 201-3 bin 500 TL, yüzde 31’i 3 bin 501-4 bin TL, yüzde 16.9’u da 4 bin TL üzerinde ücret aldığını belirtti.
Ankete katılanların yüzde 33’ü 1, yüzde 27.5’i 2, yüzde 14.6’sı ise 3 tane kredi borcu bulunduğunu belirtti. Kredi borcu olanların yüzde 20.6’sı bin -3 bin TL, yüzde 9.1’i 3 bin-5 bin TL, yüzde 2.8’i 5 bin -7 bin TL, yüzde 5.4’ü 7 bin -10 bin TL, yüzde 18’i 10 bin-30 bin TL, yüzde 14.5’i 30 bin-50 bin TL, yüzde 15.6’sı 50 bin -100 bin TL, yüzde 14’ü ise 100 bin TL üzerinde kredi borcu bulunduğunu ifade etti.
Ankete katılanların yüzde 17.7’si kredi kartı ya da kredi borcu gibi nedenlerden dolayı sicilinin bozulduğunu ifade etti. Sicili bozulanların yüzde 43.6’sı daha sonra sicilini düzeltebildiğini, yüzde 56.4’ü ise sicilini düzeltemediğini belirtti. Ankete katılanların yüzde 92’si kredi kartı kullanırken, sadece yüzde 8’i kredi kartı kullanmadığını ifade etti.
Ankete katılanların yüzde 60.7’si mesleğini bırakmayı düşündüğünü, yüzde 39.3’ü ise mesleğini bırakmayı düşünmediğini ifade etti. Mesleğini bırakmayı düşünenlerin yüzde 40.7’si bunun nedeninin öğretmenlerin itibar kaybetmesi, yüzde 20.1’i torpil, yandaş kayırma gibi uygulamalar, yüzde 15’i ekonomik olarak tatmin etmemesi, yüzde 9’u öğrenci/veli tutumları, yüzde 5.4’ü mesleki tükenmişlik, yüzde 3’ü idarecilerle meslektaşlarla yaşanılan sorunlar, yüzde 2.4’ü özür grubu tayinlerinde yaşanan sorunlar, yüzde 0.8’i bürokratik engellemeler olduğunu ifade etti.
Öğretmenlerin yüzde 80’i toplu sözleşme görüşmelerindeki maaş artış oranlarını “çok kötü”, yüzde 14.8’i “kötü”, yüzde 3.9’u “orta” derken yüzde 0.8’i “iyi”, yüzde 0.5’i “çok iyi” olarak değerlendirdi.
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 97.4’ü öğretmen atamalarında mülakat yöntemini yanlış bulduğunu bildirdi. Yüzde 93’ü adil, objektif bir yöntem değil, torpile, adam kayırmaya, haksızlıklara yol açar, yüzde 2.2’si mülakat komisyonlarında uygulama birliği yok, yüzde 2.1’i mülakatta sorulan soruların içeriğinin öğretmenlik mesleği ile ilgisi yok, yüzde 1.6’sı terör örgütü üyelerini tespit etmek için uygun bir yöntem değil derken yüzde 1.1’i de diğer cevabını verdi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın “Sözleşmeli öğretmen ya eşini ya işini tercih edecek” sözleri hakkında ankete katılanların öğretmenlerin yüzde 82.9’u öğretmenleri incittiğini belirtirken, yüzde 13.3’ü “art niyetli söylediğini düşünmüyorum, gaf yapmıştır”, yüzde 3.8’i doğru bir ifadedir cevabını verdi.
Ankete katılanların yüzde 87.8’i yeni müfredatın, çağdaş, bilimsel, yeniliklere açık, çağın ve eğitimin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan bir müfredat olmadığını belirtti. Ankete katılanların yüzde 63.2’si yeni müfredatta Atatürk ile ilgili konuların daraltıldığını düşünürken, 20.1’i Atatürk ile ilgili konuların daraltılmadığını, yüzde 16.7’si ise bu konuda fikrinin olmadığını belirtti.
Türk Eğitim- Sen’in anketine katılanlar eğitimin en büyük sorunu yüzde 57.9 ile eğitim sisteminin sürekli değişmesi olarak nitelendirdi. Bunu yüzde 11.2 ile okullarda ehliyetli, liyakatli yöneticilerin görev yapmaması, yüzde 9.6 ile MEB’in performans, rotasyon gibi uygulamaların, özür tayinlerinde yaşanan sorunların eğitim çalışanları üzerinde olumsuz etki yaratması, yüzde 7.8’i öğretmen alım politikası ve öğretmen yetiştirme sisteminden kaynaklanan sorunlar, yüzde 5.4 ile eğitime ayrılan bütçenin az olması, yüzde 3.7’si eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamaması, yüzde 2.7’si öğretmen ve derslik açığı, yüzde 1.2’si ikili eğitim yapılması, dolayısıyla çocukların çok erken saatlerde derse girmesi ya da geç saatlerde dersten çıkması, yüzde 0.3’ü birleştirilmiş sınıf uygulaması, taşımalı eğitim, yüzde 0.2’si de okullaşma oranlarının düşük olması takip etti.
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 94’ü öğretmenlere performans değerlendirme sistemi getirilmesine karşı çıkarken, performans sistemini doğru bulanların oranı yüzde 6 oldu.
Performans sistemini desteklemeyenlerin yüzde 22.8’i “öğretmenlerin toplumdaki itibarı azalacak”, yüzde 19.3’ü “öğretmenleri değerlendirecek niteliğe sahip kişiler yok”, yüzde 16.2’si “bilimsel ve nesnel değildir”, yüzde 12.6’sı “öğretmen-veli-öğrenci ilişkisi yara alacak”, yüzde 8.9’u “torpile, yandaş kayırmaya yol açacak”, yüzde 6.1’i “iş barışı bozulacak, motivasyon düşecek”, yüzde 7.8’i “öğretmen birçok elemeden geçiyor, yeni bir değerlendirmeye ihtiyaç bulunmuyor”, yüzde 5.4’ü “ iş güvencesi ortadan kaldırılmak isteniyor” cevabını verdi. Bu soruya diğer cevabını verenlerin oranı yüzde 0.9 oldu.
“TEOG’un kaldırılarak, sınavsız bir ortaöğretime geçiş sistemi getirilmesi yaşanan problemleri ortadan kaldıracak mı?” sorusuna, katılımcıların yüzde 95.7’si hayır cevabını verdi. “TEOG`un kaldırılması zamansızdır ifadesine katılıyor musunuz?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 93’ü evet cevabını verdi.
“Üniversiteye giriş sisteminde yapılan değişiklikleri genel olarak nasıl buldunuz?” sorusuna katılımcı öğretmenlerin yüzde 49.2’si olumsuz, yüzde 23.1’i kısmen olumlu, yüzde 14.3’ü fikrim yok, yüzde 9.1’i kısmen olumsuz, yüzde 4.3’ü ise olumlu seçeneğini işaretledi.
Ankete katılanların yüzde 99’u eğitim sistemini istikrarlı bulmadığını ifade etti.
Ankete katılanlara “MEB’in öğretmenlere verdiği değeri nasıl ifade edersiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 74.6’sı MEB öğretmene hiç değer vermiyor derken, yüzde 19.8’i az, yüzde 5.1’i orta, yüzde 0.5’i ise fazla cevabını verdi.
Öte yandan anket sonuçları ile ilgili açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, anketin öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıları gözler önüne sermesi bakımından önemli olduğunu belirtti. Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde müjde vermesini istediklerini belirterek, “Haksızlıklara, şaibeye, torpile yol açan sözleşmeli ve mülakatlı öğretmen alımının kaldırılmasını ve tüm öğretmenlerin kadrolu olarak, KPSS sonuçlarına göre, mülakatsız –yönetici atamaları da dahil- atanmasını istiyoruz. Ayrıca ikinci olarak da toplu sözleşme görüşmelerinde de dile getirdiğimiz üzere, kalkınmada öncelikli yerlerde mahrumiyet derecesine göre değişmek üzere, brüt 1 ile brüt 3 asgari ücret arasında değişen zorunlu hizmet tazminat ödemesi yapılacağının ilan edilmesini istiyoruz” dedi.
Koncuk, performans değerlendirme sistemiyle ilgili ise “MEB oluşan tepkiler ve kamuoyuna yansıyan olumsuzluklar neticesinde performans değerlendirme sistemi ile ilgili yapılan yanlışlığı fark ederek, pilot uygulamayı daha başlamadan durdurmuştur. Pilot uygulama göstermiştir ki, öğretmenleri velilerin, öğrencilerin değerlendirmesi ucube bir uygulamadır. Bu nedenle MEB’in Öğretmenler Günü’nde performans değerlendirme sistemini kökten kaldıracağını ilan etmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. ANKA
Türk Eğitim-Sen, 24 Kasım Öğretmenler Günü anketinin sonuçlarını açıkladı. Türk Eğitim-Sen’in öğretmenlerin mesleki ve ekonomik sorunlarını tespit edebilmek amacıyla gerçekleştirdiği ankete 25 bin 732 kişi katıldı. Ankete katılanların yüzde 22.4’ü 2 bin 800-3 bin 200 TL, yüzde 29.7’si 3 bin 201-3 bin 500 TL, yüzde 31’i 3 bin 501-4 bin TL, yüzde 16.9’u da 4 bin TL üzerinde ücret aldığını belirtti.
Ankete katılanların yüzde 33’ü 1, yüzde 27.5’i 2, yüzde 14.6’sı ise 3 tane kredi borcu bulunduğunu belirtti. Kredi borcu olanların yüzde 20.6’sı bin -3 bin TL, yüzde 9.1’i 3 bin-5 bin TL, yüzde 2.8’i 5 bin -7 bin TL, yüzde 5.4’ü 7 bin -10 bin TL, yüzde 18’i 10 bin-30 bin TL, yüzde 14.5’i 30 bin-50 bin TL, yüzde 15.6’sı 50 bin -100 bin TL, yüzde 14’ü ise 100 bin TL üzerinde kredi borcu bulunduğunu ifade etti.
Ankete katılanların yüzde 17.7’si kredi kartı ya da kredi borcu gibi nedenlerden dolayı sicilinin bozulduğunu ifade etti. Sicili bozulanların yüzde 43.6’sı daha sonra sicilini düzeltebildiğini, yüzde 56.4’ü ise sicilini düzeltemediğini belirtti. Ankete katılanların yüzde 92’si kredi kartı kullanırken, sadece yüzde 8’i kredi kartı kullanmadığını ifade etti.
Ankete katılanların yüzde 60.7’si mesleğini bırakmayı düşündüğünü, yüzde 39.3’ü ise mesleğini bırakmayı düşünmediğini ifade etti. Mesleğini bırakmayı düşünenlerin yüzde 40.7’si bunun nedeninin öğretmenlerin itibar kaybetmesi, yüzde 20.1’i torpil, yandaş kayırma gibi uygulamalar, yüzde 15’i ekonomik olarak tatmin etmemesi, yüzde 9’u öğrenci/veli tutumları, yüzde 5.4’ü mesleki tükenmişlik, yüzde 3’ü idarecilerle meslektaşlarla yaşanılan sorunlar, yüzde 2.4’ü özür grubu tayinlerinde yaşanan sorunlar, yüzde 0.8’i bürokratik engellemeler olduğunu ifade etti.
Öğretmenlerin yüzde 80’i toplu sözleşme görüşmelerindeki maaş artış oranlarını “çok kötü”, yüzde 14.8’i “kötü”, yüzde 3.9’u “orta” derken yüzde 0.8’i “iyi”, yüzde 0.5’i “çok iyi” olarak değerlendirdi.
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 97.4’ü öğretmen atamalarında mülakat yöntemini yanlış bulduğunu bildirdi. Yüzde 93’ü adil, objektif bir yöntem değil, torpile, adam kayırmaya, haksızlıklara yol açar, yüzde 2.2’si mülakat komisyonlarında uygulama birliği yok, yüzde 2.1’i mülakatta sorulan soruların içeriğinin öğretmenlik mesleği ile ilgisi yok, yüzde 1.6’sı terör örgütü üyelerini tespit etmek için uygun bir yöntem değil derken yüzde 1.1’i de diğer cevabını verdi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın “Sözleşmeli öğretmen ya eşini ya işini tercih edecek” sözleri hakkında ankete katılanların öğretmenlerin yüzde 82.9’u öğretmenleri incittiğini belirtirken, yüzde 13.3’ü “art niyetli söylediğini düşünmüyorum, gaf yapmıştır”, yüzde 3.8’i doğru bir ifadedir cevabını verdi.
Ankete katılanların yüzde 87.8’i yeni müfredatın, çağdaş, bilimsel, yeniliklere açık, çağın ve eğitimin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan bir müfredat olmadığını belirtti. Ankete katılanların yüzde 63.2’si yeni müfredatta Atatürk ile ilgili konuların daraltıldığını düşünürken, 20.1’i Atatürk ile ilgili konuların daraltılmadığını, yüzde 16.7’si ise bu konuda fikrinin olmadığını belirtti.
Türk Eğitim- Sen’in anketine katılanlar eğitimin en büyük sorunu yüzde 57.9 ile eğitim sisteminin sürekli değişmesi olarak nitelendirdi. Bunu yüzde 11.2 ile okullarda ehliyetli, liyakatli yöneticilerin görev yapmaması, yüzde 9.6 ile MEB’in performans, rotasyon gibi uygulamaların, özür tayinlerinde yaşanan sorunların eğitim çalışanları üzerinde olumsuz etki yaratması, yüzde 7.8’i öğretmen alım politikası ve öğretmen yetiştirme sisteminden kaynaklanan sorunlar, yüzde 5.4 ile eğitime ayrılan bütçenin az olması, yüzde 3.7’si eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamaması, yüzde 2.7’si öğretmen ve derslik açığı, yüzde 1.2’si ikili eğitim yapılması, dolayısıyla çocukların çok erken saatlerde derse girmesi ya da geç saatlerde dersten çıkması, yüzde 0.3’ü birleştirilmiş sınıf uygulaması, taşımalı eğitim, yüzde 0.2’si de okullaşma oranlarının düşük olması takip etti.
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 94’ü öğretmenlere performans değerlendirme sistemi getirilmesine karşı çıkarken, performans sistemini doğru bulanların oranı yüzde 6 oldu.
Performans sistemini desteklemeyenlerin yüzde 22.8’i “öğretmenlerin toplumdaki itibarı azalacak”, yüzde 19.3’ü “öğretmenleri değerlendirecek niteliğe sahip kişiler yok”, yüzde 16.2’si “bilimsel ve nesnel değildir”, yüzde 12.6’sı “öğretmen-veli-öğrenci ilişkisi yara alacak”, yüzde 8.9’u “torpile, yandaş kayırmaya yol açacak”, yüzde 6.1’i “iş barışı bozulacak, motivasyon düşecek”, yüzde 7.8’i “öğretmen birçok elemeden geçiyor, yeni bir değerlendirmeye ihtiyaç bulunmuyor”, yüzde 5.4’ü “ iş güvencesi ortadan kaldırılmak isteniyor” cevabını verdi. Bu soruya diğer cevabını verenlerin oranı yüzde 0.9 oldu.
“TEOG’un kaldırılarak, sınavsız bir ortaöğretime geçiş sistemi getirilmesi yaşanan problemleri ortadan kaldıracak mı?” sorusuna, katılımcıların yüzde 95.7’si hayır cevabını verdi. “TEOG`un kaldırılması zamansızdır ifadesine katılıyor musunuz?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 93’ü evet cevabını verdi.
“Üniversiteye giriş sisteminde yapılan değişiklikleri genel olarak nasıl buldunuz?” sorusuna katılımcı öğretmenlerin yüzde 49.2’si olumsuz, yüzde 23.1’i kısmen olumlu, yüzde 14.3’ü fikrim yok, yüzde 9.1’i kısmen olumsuz, yüzde 4.3’ü ise olumlu seçeneğini işaretledi.
Ankete katılanların yüzde 99’u eğitim sistemini istikrarlı bulmadığını ifade etti.
Ankete katılanlara “MEB’in öğretmenlere verdiği değeri nasıl ifade edersiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 74.6’sı MEB öğretmene hiç değer vermiyor derken, yüzde 19.8’i az, yüzde 5.1’i orta, yüzde 0.5’i ise fazla cevabını verdi.
Öte yandan anket sonuçları ile ilgili açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, anketin öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıları gözler önüne sermesi bakımından önemli olduğunu belirtti. Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde müjde vermesini istediklerini belirterek, “Haksızlıklara, şaibeye, torpile yol açan sözleşmeli ve mülakatlı öğretmen alımının kaldırılmasını ve tüm öğretmenlerin kadrolu olarak, KPSS sonuçlarına göre, mülakatsız –yönetici atamaları da dahil- atanmasını istiyoruz. Ayrıca ikinci olarak da toplu sözleşme görüşmelerinde de dile getirdiğimiz üzere, kalkınmada öncelikli yerlerde mahrumiyet derecesine göre değişmek üzere, brüt 1 ile brüt 3 asgari ücret arasında değişen zorunlu hizmet tazminat ödemesi yapılacağının ilan edilmesini istiyoruz” dedi.
Koncuk, performans değerlendirme sistemiyle ilgili ise “MEB oluşan tepkiler ve kamuoyuna yansıyan olumsuzluklar neticesinde performans değerlendirme sistemi ile ilgili yapılan yanlışlığı fark ederek, pilot uygulamayı daha başlamadan durdurmuştur. Pilot uygulama göstermiştir ki, öğretmenleri velilerin, öğrencilerin değerlendirmesi ucube bir uygulamadır. Bu nedenle MEB’in Öğretmenler Günü’nde performans değerlendirme sistemini kökten kaldıracağını ilan etmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. ANKA