ANASAYFA arrow right Güncel

Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmelik, sığ ve yetersiz

Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmelik, sığ ve yetersiz
YAYINLAMA: 01 Haziran 2022 / 21.26
GÜNCELLEME: 01 Haziran 2022 / 21.26

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun eğitim emekçilerini bölerek ayrıştırdığını ifade eden Şube Başkanı Ömer Parlakçı, “Ülkemizde bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin ayrıntılı düzenlemeler içerirken, Öğretmenlik Meslek Kanunu sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik olarak ve dar bir çerçevede düzenlendi. Özel sektörde çalışan öğretmenlere yazılı sınava katılma hakkı tanınması bu eksikliği gidermediği gibi, ÖMK ve yönetmelik içerik olarak son derece sığ ve yetersiz” eleştirisini yaptı.

Kanun ve yönetmelik sorunları çözmek bir yana daha da karmaşık hale getirdi

Eğitim emekçilerinin temel haklarını, ekonomik talepler ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik, mesleki ve özlük haklarını güvenceye almayan bir düzenleme ile karşı karşıya olduklarını vurgulayan Parlakçı, “Eğitim emekçilerini kariyer basamakları üzerinden ayrıştırarak bölen ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesine aykırı bir içerikte hazırlanan ÖMK ve yönetmelik düzenlemesinin eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunları çözmek bir yana daha da karmaşık hale getirdiği açık” tespitinde bulundu. 

Başkan Parlakçı, “Eğitim sisteminin en önemli unsurlarından birisi olan öğretmenlik mesleği gibi önemli bir konu, birkaç kanun maddesi ve onun paralelinde hazırlanan yönetmelik üzerinden kariyer basamakları ve sembolik maaş artışına indirgenerek ele alındı. Aynı işi yapan öğretmenler arasında halen var olan kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmen ayrımlarına ‘Uzman öğretmen’ ve ‘başöğretmen’ gibi yeni statülerin eklenmesi doğru değil. Öğretmenlerin kariyer basamaklarına göre ücret ve sosyal haklar bakımından farklılaştırılması, Anayasa’nın 55’inci maddesinde belirtilen ücrette adaletin sağlanması ilkesine aykırı” hatırlatmasını yaptı.

Gerçek bir meslek kanununun biçim ve içerik açısından eğitim emekçilerinin temel haklarını, ekonomik taleplerini ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik, mesleki ve özlük haklarını güvenceye alması gerektiğini sözlerine ekleyen Parlakçı, “Kanunda da yönetmelikte de haklarımızı güvenceye alacak bir düzenleme yer almadı. Gerçek bir meslek kanunu olmaktan çok uzak olan ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ düzenlemesini Anayasa Mahkemesi ‘Esastan görüşmek’ üzere gündemine almış durumda. Benzer bir şekilde Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin de ilgili yasalara ve Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içermesine rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav takvimini ve işleyişin nasıl olacağını anlaşılmaz bir aceleyle açıklamış olması dikkat çekici. Yapılması gereken ÖMK’da yer alan ekonomik iyileştirmelerin bütün eğitim ve bilim emekçilerine ayrımsız ve eşit bir şekilde sağlanması, öğretmenleri ayrıştıran ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesiyle çelişen her türlü uygulamaya derhal son verilmesi” dedi. Adem Kesenek

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *